MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2010/508-2013/188Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin murisi M. K. ile davalı yüklenici arasında 22.02.1994 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, 24.12.1998 tarihinde M. K.'un ölümü üzerine ek sözleşme imzalandığını, daha sonra taraflar arasında düzenlenen 04.12.2005 tarihli sözleşme ile daha evvel açılan davalardan feragat edilerek asıl ve ek sözleşmelerin feshedildiğini, davalının gerekli ödemeleri yapması nedeniyle ibra edildiğini, ancak sözleşmenin feshedilmesine rağmen davalının, taşınmazın tapu kayıtlarındaki şerhleri kaldırmadığını, müvekkilinin başka bir yüklenici ile sözleşme imzaladığını, ancak önceki sözleşmelerin resmi yolla feshedilmemesi nedeniyle inşaat ruhsatı verilmediğini ileri sürerek, 22.02.1994 ve 24.12.1998 tarihli sözleşmelerin feshi ile tapudaki şerhin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili şirketin dava tarihindeki merkezinin bulunduğu yerin E.İlçesi olduğunu, davanın Sincan Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, taraflar arasında yapılan protokolde sözleşmenin ayrıca noterde yapılacak bir fesihname ile feshedileceğinin belirtilmediğini, müvekkili şirkete böyle bir sorumluluk yüklenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 22.02.1994 tarihli noterde düzenleme şeklinde yapılan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin arsa sahibi M. K.ile yüklenici M. K.F. M. arasında akdedildiği, 24.12.1998 tarihli aynı nitelikli ek sözleşmenin ise M. K.'un çocukları ile davalı V. İnşaat Ldt. Şti. arasında imzalandığı, davanın M. K.un tüm mirasçıları tarafından ilk sözleşmenin yüklenicileri ve ek sözleşmenin yüklenicisi olan davalı şirkete birlikte açılması gerektiği, ayrıca davaya dayanak ibraname ile 04.12.2005 tarihli belgelerde M. K.'un diğer mirasçıları ve ilk sözleşmenin yüklenicilerinin imzasının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, 22.02.1994 ve 24.12.1998 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi ve davacıya ait taşınmazın tapu kaydındaki yüklenici lehine kurulan şerhin kaldırılması istemine ilişkindir.Dosya kapsamından ve Dairemizin 18.09.2014 tarihli geri çevirme kararı üzerine Tapu Müdürlüğü'nce dosyaya gönderilen tapu kaydı ve tapu kaydındaki şerhlerin dayanağı olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden, muris M.K. ile dava dışı yükleniciler M. K. ve F. M. arasında düzenlenen 22.02.1994 tarih ve 9009 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın da aralarında bulunduğu birçok taşınmaz üzerinde inşaat yapılması konusunda anlaşmaya varıldığı; 10.01.1996 tarih ve 01591 yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile arsa maliki M. K.'un katılımıyla, yükleniciler M. K. ve F. M. tarafından 22.02.1994 tarihli sözleşmedeki yükümlülüklerin davalı V....Ltd Şti'ne devredildiği anlaşılmaktadır. 24.12.1998 tarihli ve 25889 yevmiye numaralı ek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle de 10.01.1996 tarihli devir sözleşmesine atıf yapılarak M. K. mirasçıları ile davalı şirket arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir. M. K.'un, davacı dışındaki diğer mirasçıları ile davalı yüklenici tarafından 18.03.2003 tarih ve 2940 yevmiye numaralı ve 12.09.2005 tarih ve 21880 yevmiye numaralı sözleşmeler ile 22.02.1994 tarihli ve 24.12.1998 tarihli sözleşmeleri sona erdiren ve taraflar arasında bir uyuşmazlık kalmadığına ilişkin anlaşmaya varılmıştır.Eser sözleşmelerinin bir türü olan "Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri" bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden, TMK'nın 706, dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 213, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde "düzenleme" şeklinde yapılmasına bağlıdır. Dolayısıyla, bu sözleşmelerin feshi, tarafların iradelerinin fesih konusunda birleşmesi ya da taraflardan birinin feshi kabul etmemesi halinde sözleşmeyi feshetmek isteyen tarafın sözleşmenin feshi davası açarak alacağı mahkeme kararı ile mümkündür. Mahkeme, önce fesih isteyenin haklı olup olmadığını tartışır; haklı ise feshe karar verir, aksi halde davayı reddederek sözleşmeyi yürürlükte tutar. Bir başka anlatımla, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, taraf iradeleri fesihte birleşmediği sürece ancak haklı sebeplerin bulunması halinde mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır. Somut olayda, davacı dışındaki muris M. K. mirasçılarının 18.03.2003 ve 12.09.2005 tarihli sözleşmelerle dava konusu ilk iki sözleşmenin feshi konusunda iradelerini ortaya koydukları açıktır. Yine davacı ile davalı yüklenicinin 04.12.2005 tarihli adi yazılı sözleşme ile dava konusu sözleşmelerin feshedildiğini kabul ettikleri anlaşılmıştır. Mahkemece, ilk yükleniciler M. K. ve F.M. tarafından yapılan 10.01.1996 tarihli devir sözleşmesi gözetilerek taraf teşkilinin tamamlandığının kabulü ile 22.02.1994 ve 24.12.1998 tarihli sözleşmelerin feshedildiğinin tespitine, dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.