Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8048 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1799 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 18.11.2014 gün ve 3509 Esas, 7332 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, stand hazırlama hizmeti karşılığı olarak 17.622,93 Euro alacağının tahsili için davalı aleyhine başlattıkları icra takibine vaki haksız itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, takibe itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında hizmet sözleşmesi kurulması yönünde karşılıklı ve birbirine uygun olarak irade beyanlarının birleşmediği, davacının dayandığı faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve davacının hizmet ilişkisi kurulmadığını bildiği halde kötüniyetle icra takibi yaptığı gerekçesiyle, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 18.11.2014 tarih ve 2014/3509 E., 7332 K. sayılı ilamıyla, “dava tarihi olan 10.06.2011 tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 4. maddesinde elektronik ortamda icap yapılabileceğinin düzenlenmemiş bulunmasına ve dava açıldıktan sonra, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nın 4. maddesi ile yapılan düzenleme uyarınca ise e-mail yoluyla yapılan icabın doğrudan iletişim sırasında yapılmış sayılmasının mümkün bulunmamasına ve hizmetin verildiğinin de ispatlanamamış” olduğu belirtilerek onanmıştır.Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.1)Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallere uymayan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.2)İİK'nın67/2. madde hükmü uyarınca, itirazın iptali davasının reddi halinde, borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedebilmek için, alacaklı (davacının) takibinin haksız olması yeterli değildir, davacı alacaklının takibe geçmede ve itirazın iptali davasını açıp yürütmekte kötüniyetli olması gereklidir. Alacaklının kötüniyetli sayılabilmesi için, haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olması gerekir. Somut olayda, davacı ile davalı temsilcileri arasında geçen elektronik mailler incelendiğinde; davacının davalıya talep edilen yer dışında bir yerden stant ayırdığı, ancak davalının bu standı kullanmadığı için fuar boyunca boş kaldığı anlaşılmaktadır. Sözleşmede hüküm olmaması nedeniyle davacı fuar katılım bedeli isteyemez ancak yazışmalardan davacının icra takibinden kötü niyetli olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece, davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekirken, kabulüne dair kararı onayan Dairemizin 18.11.2014 tarih ve 2014/3059 E., 7332 K. sayılı ilamı kaldırılarak, yazılı gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18.11.2014 tarih ve 2014/3059 E., 7332 K. sayılı onama ilamı kaldırılarak yukarıda yazılı gerekçelerle BOZULMASINA, evvelce alınan temyiz peşin harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 11.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.