Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7984 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2240 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacılar vekili, taraflar arasında danışmanlık sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme gereği verilen senet bedellerinin vadesi geldikçe ödendiğini, takip konusu yapılan 100.000,00 Euro bedelli bono bedelinin, 90.000,00 TL lik bölümünün....-... yerine hareket eden Av....'e ödendiğini, yine senedin 17.000,00 Euro tutarlı kısmının....-...'ın danışmanlık sözleşmesindeki ortağı ....'a elden teslim edildiğini, ayrıca bu senede karşılık verilen 50.000,00 Euro bedelli senedin banka kanalı ile ödendiğini, davalı yanın bedelsiz senedi takibe koyduğunu belirterek müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, dosyaya sunulan danışmanlık sözleşmesinin kendileri açısından müvekkillerinin imzasını içermemesi nedeniyle bağlayıcılığı bulunmadığını, davacı vekilinin Av.... ve ....'a müvekkilleri adına ödeme yapıldığına ilişkin iddiaların ise bu şahısların müvekkilinin vekili ya da temsilcisi bulunmadığından, kabulünün mümkün olmadığını, banka aracılığı ile yapılan 50.000,00 Euro’luk ödemenin de dava konusu senetle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; dava konusu senedin her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi, ödemenin yapıldığı iddiasının davacı borçlular tarafından kanıtlanamadığı, verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle davalılar yararına tazminata da hüküm olunarak davanın reddi İİK'nın 72/4 maddesi uyarınca 49.347,00 TL nin davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine, karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.Dava 04.05.2012 tarihli danışmanlık sözleşmesi uyarınca tanzim edilen senetlerin ödendiğinden bahisle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Davalı, sözleşmeyi davacı tarafın ve ...’ın imzaladığını, şirket imzasının bulunmadığı gibi ...’ın da şirketi temsile yetkili bulunmadığını iddia etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan inceleme ise hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu durumda, davalı tarafın şirket defterleri üzerinde veya banka transfer işlemleri üzerinde inceleme yapılarak ...’ın başka işlemlerde davalı şirketi temsil edip etmediği ve şirket adına sözleşmeler imzalayıp imzalamadığı, ayrıca şirket adına yapılan ödemeleri kabul edip etmediği hususlarında araştırma yapılarak şayet şirketi temsil ettiği kanaatine varılır ise yapılan ödemelerin şirket adına yapıldığının kabulü; şayet şirketi temsile yetkili olduğuna ilişkin delil ve belgenin bulunamaması halinde, davalı şirketin dava tarihinde yetkili bulunan temsilcisinin yapılan ödemelerle ilgili şirketi temsilen ...’ı görevlendirip görevlendirmediği hususunda, davacının yemin teklif etme hakkının bulunduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.