MAHKEMESİ : İzmir 8. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/03/2013NUMARASI : 2010/578-2013/180Taraflar arasındaki tazminat ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davacı vekili Av. H.. A.. ile birleşen davada davacılar vekili Av. G.Ç. gelmiş, davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Asıl davada davacı vekili, davacı ve dava dışı arsa malikleri ile davalı kooperatif arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince teslimi gereken bağımsız bölümlerin teslim edilmediğini ve eksik işler bulunduğu gerekçesiyle gecikme tazminatı ve ayıplı iş bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davacılar vekili ise, müvekkilleri R.. S..'a 7 adet, O.. D..'ye 30 adet bağımsız bölümün zamanında eslim edilmediğini ileri sürerek, gecikme tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin edimlerini süresinde ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacı arsa sahiplerinin konutları kullanmaya, satmaya, kiralamaya başladıklarını, eksik imalatın söz konusu olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin ön sözleşme mahiyetinde olması nedeniyle geçersiz olduğunu, bu nedenle cezai şart hükümlerinin de geçerli olmadığını, davacı arsa sahiplerinin tapu devri yapmadıklarını yapı kullanma izin belgesinin alınmamasında davalı yüklenicinin bir kusurunun bulunmadığını, teslim süresinin uzadığını ve talebin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; inşaatın süresinde yapı kullanma izin belgesi alınarak teslim edilmediği, sözleşmede kararlaştırılan teslim süresinin uzamasını gerektiren haklı bir nedenin bulunmadığı gerekçesiyle, teslim tarihinden dava tarihine kadar geçen süre için kira tazminatı ve ayıplı iş bedeli taleplerinin kabulüne, asıl dava davacısının talebi cezai şarta yönelik dava geri alındığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ileri sürülen temyiz nedenlerine göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2)Asıl ve birleşen davalar, gecikme tazminatı ve eksik iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Sözleşmenin 4. maddesinde yazılı olan hüküm hukuki niteliği itibariyle gecikme tazminatı mahiyetindedir. Bu durumda arsa sahibinin gecikme nedeniyle kira kaybı olarak bir zarara uğraması halinde bu zararı tazminat olarak isteyebileceğinin kabulü gerekir. Dairemizin istikrarlı uygulaması bu yöndedir. Arsa sahipleri, ilke olarak oturma raporu alınmayan bağımsız bölümleri teslim almaktan kaçınabilirler. Ancak, oturma raporu alınmasa bile, teslim alıp yararlanmaya başlamışlar veya satmışlarsa artık kira kayıplarının bulunduğundan bahsetmek mümkün değildir. Nitekim, yargılama sırasında davalı tarafça davacılara ait bağımsız bölümlerin Mart 2009 tarihinde teslim edildiği bir kısmının davacılarca satıldığı savunulmuş, ancak mahkemece bu konuda ileri sürülen deliller tümüyle toplanmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiştir. Davalı tarafından ileri sürülen bu konular üzerinde durulmadan sonuca varılması yerinde görülmemiştir.Keza, HMK’nın 398. maddesi uyarınca, uyuşmazlık konusu olan müddeabih hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği öngörüldüğü halde, anılan hükme aykırı olarak, uyuşmazlık konusu olmayan taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.