MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/02/2013NUMARASI : 2003/569-2013/63Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün dahili davalı vekili ve davalı A.. Ç.. tarafından duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı İ.. S.. ve vekili Av. E.. M.. gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalıların murisi R. S. arasındaki 28.06.1975 tarihli adi yazılı sözleşme ve Eyüp 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1983/142 sayılı kararına göre müvekkiline hangi dükkanın ait olduğuna ilişkin karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, Eyüp 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1992/275 esas sayılı dosyasında da inşaatın müvekkili tarafından yapıldığı ve dükkan sahibinin İ.. S.. olduğunun belirlendiğini, davalıların dava konusu taşınmazın tapusunu 16.07.2003 tarihinde aldıklarını, daha sonra tapudaki paylarını dahili davalı E. Ö.‘ya devrettiklerini ileri sürerek, sözleşmeye göre kendilerine düşen yerlerle ilgili dahili davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiştir.Davalılardan C. S. ve A.. Ç.., davacı ile arsa sahibi R. S. arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; muris R. S. ile davacı arasındaki sözleşmenin geçerli olduğu, davacının sözleşme gereğince inşaatı yaptığı, yapılan inşaatın plansız, projesiz, ruhsatsız ve kaçak olduğu, bu nedenle davacı yüklenicinin sözleşme ile yüklendiği edimini yerine getirmiş sayılmayacağı ancak kesinleşmiş yargı kararlarına göre davacının mülkiyet hakkının bulunduğunun sabit hale gelmesi nedeniyle davanın zemin kat dükkan açısından kabulü ile dava konusu 2 parsel sayılı 150,00 m² yüzölçümlü dava konusu taşınmazda dahili davalı E. Ö. adına kayıtlı olan 70/150 paydan zemin kat dükkana tekabül eden 26,08/150 payın iptali ile davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili, dahili davalı vekili ve davalı A. Ç. temyiz etmiştir.1- Davalı A.. Ç.. ve dahili davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı yüklenici ile davalılardan A.. Ç..'ın murisi R. S. arasında düzenlenen 28.06.1975 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşa edilen binanın onaylı projesi ve yapı ruhsatının bulunmadığı, mevcut durumu ile imar mevzuatına aykırı ve kaçak durumda bulunduğu dosya kapsamındaki delillerle sabittir. Kaçak ve dolayısıyla suç teşkil eden bir yapının meşrulaştırılmasına yol açacak şekilde tescil kararı verilemez. Mahkemece, karara dayanarak yapılan mahkeme kararları mülkiyetin tesciline yönelik olarak değerlendirilemez. Ne var ki, mevcut yapının yasal hale getirilip getirilemeyeceği hususu yeterince incelenmiş değildir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, dava konusu taşınmazın yasal hale getirilip getirilemeyeceği, getirilebilecekse hangi hususların giderilmesi gerektiği ilgili belediyesinden ayrıntılı olarak sorulup gerektiğinde bu konuda bilirkişilerden ek rapor alınıp eksikliklerin ne suretle giderilebileceği belirlendikten sonra, yine gerektiğinde ifraz işlemi açısından taşınmazda dava dışı başka bir paydaşın daha bulunduğu gözden kaçırılmadan davacıya onun hakkında da dava açması için süre verilmek, açtığı takdirde bu dava ile birleştirilmesini takiben eksikliklerin giderilmesi konusunda davacı yana gerekli yetki ve sürenin verilerek sonucuna göre karar verilmesidir. Değinilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.2)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı A.. Ç.. ve dahili davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, bu davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.