Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7961 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5635 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2010/612-2013/547Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün katılma yoluyla davacı vekilince duruşmasız, davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av. A. T. gelmiş, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili kooperatif ile davalı arsa sahibi arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince arsa sahibi adına olan tapunun % 60‘nın verilmesi gerekirken verilmediğini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı 1421/2068'lik kısmının % 60'na tekabül eden 852.6/2068'lik bölümünün tapusunun iptaliyle müvekkili kooperatif adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili tarafından 207/2068 payın kooperatife verildiğini, davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ile dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşme gereğince bir dairenin 0.41'lik hissesinin davalıya ait olduğu ve bunun değerinin ödenmediği, dahili davalıların murisinin taşınmazdaki hissesinin 103/4136'lık kısmını H. P.'e, 103/4136'lık hissesini Ö. P.'e 25.102011 tarihinde devrettiği, davalıların miras bırakanının sözleşme gereğince tapudaki 1421/2068'lik hissesinin %60'ı olan 852,60'lık kısmının davacı kooperatife devretmesi gerekirken devretmediği, davacıya verilmesi gereken bir dairenin 0.41'lik kısmının tapusunu veyahut bedelini ödememesi nedeniyle davalının tapuyu devretmemekte haklı olduğu, bu nedenle davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediği gerekçesiyle davalı A. kızı Ş.. K.. adına kayıtlı 659/1034 oranındaki tapu kaydının 8526/20680 oranında iptali ile iptal edilen kısmın davacı kooperatif adına tapuya kayıt ve tesciline, karar kesinleştikten sonra davacı tarafça mahkeme veznesine depo edilen 45.100,00 TL'nin davalı Şerife'nin mirasçıları adına miras hisseleri oranında ödenmesine ve nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.1-Davalı vekilinin temyiz dilekçesi, davacı vekiline 18.02.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm HUMK'nın 433/2. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal katılma yolu ile temyiz süresi geçirildikten sonra 05.03.2014 tarihinde temyiz edilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan davacı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.3-Davalılar vekili, müvekkillerinin murisi ile davacı yüklenici arasında yapılan 09.10.1997 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince tapudaki 158/2068 hissenin, yüklenici kooperatifin henüz tescil işlemlerinin tamamlanmaması nedeniyle kooperatifi temsile yetkili olan ve sözleşmeyi kooperatif adına imzalayan dava dışı M.T.’a devredildiğini ve devredilen bu hisse miktarının gözetilmesi gerektiğini savunmuş, davalı kooperatif vekili ise bu hissenin kooperatif adına kooperatifi temsile yetkili M.T.’a devredilmediğini, M. T. tarafından kendi adına satın alındığını ileri sürmüştür. Mahkemece, bu savunma ve iddia üzerinde durulmadan karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, sözleşme tarihinde kooperatifin kurulmuş olup olmadığı, kurulmamış ise hangi aşamada olduğu ve sözleşmenin kooperatifi temsilen sadece dava dışı Mustafa tarafından imzalandığı da gözetilerek, kooperatifin kayıt ve defterleri ve varsa tarafların bu konudaki diğer delilleri sorulup, gerektiğinde kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişinin de yer aldığı heyetten rapor alınarak bu savunma üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bunun yanında, davacı vekili dava konusu taşınmazda davalılar adına kayıtlı 1421/ 2068 hissenin % 60’nın tapu iptal ve tescilini talep etmiş ise de, dava tarihi itibariyle tapuda davalılar adına kayıtlı olan taşınmaz hissesinin 659/1034 olduğu ve ancak bu hissenin % 60‘nın tapu iptal ve tesciline karar verilebileceği nazara alınmadan tapuda davacı adına kayıtlı olmayan hisse de nazara alınarak 1421/ 2068 hissenin % 60’nın iptaline karar verilmesi hatalı olmuştur.Karar tarihinden önce vefat eden davacı Ş.. K..’nın isminin gerekçeli karar başlığında yazılmış olması HMK'nın 297/1-b maddesi hükmüne aykırı olmuştur. Kabule göre de, mahkemece davalı arsa sahiplerinin davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olduğu kabul edildiği halde, davalılar lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken, davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ:Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.