Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7893 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7264 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : 1. İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki pay dağıtım cetveline şikayetin bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Şikayetçi vekili, davalı İflas İdaresi tarafından muvakkat dağıtım cetveli düzenlendiğinden ve bu cetvelin kesinleştiğinden bahisle cetvel gereği hak sahiplerine ...1. İcra ve İflas Müdürlüğü'nün 2000/4756 E. sayılı dosyasından dağıtım yapılması istenildiğinden haricen haberdar olduklarını, müvekkili banka lehine ipotekli taşınmazların mütemim cüz ve teferruatlarının satış bedelinin dağıtımı için düzenlenen muvakkat dağıtım pay cetvelinin kesinleşmemesine rağmen dağıtım yapıldığını, pay cetvelinin sıra cetveline aykırı olarak düzenlendiğini, pay cetveliyle dağıtılan paranın tamamının kendilerine ödenmesi gerektiğini, pay cetvelinde yer alan İsa Kayan ve 18 arkadaşı sıra cetvelinde yer almadığından, bu kişilere yer verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, İflas İdaresince düzenlenmiş bulunan muvakkat pay dağıtım cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.Şikayet olunan müflis şirket iflas idaresi, kesinleşen sıra cetveline göre şikayetçiye herhangi bir meblağın isabet etmediğini, bu durumda 1.sırada yer alan işçilere alacaklarına mahsuben dağıtım yapıldığını, satışı yapılan taşınırların ipotek kapsamı dışında olduğunu, şikayetçi bankanın ipotekli taşınmazı iflasın açılmasından önceki tarihte müflis şirketten satın alarak kendi adına tescil ettirmesine rağmen ipoteği terkin ettirmediğini, dolayısıyla ipoteğin hükmünü kaybettiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Mahkemece, ...Dairesi'nin 23.02.2006 tarih ve 231 E., 1756 K. sayılı; şikayetçi banka vekilinin, bedeli paylaşıma konu taşınırların lehlerine tesis edilen 26.05.1995 tarihli ipoteğin kapsamı içinde olduğu ve bedel üzerinde rüçhan haklarının bulunduğu iddası ile ilgili bir karar verilmemesinin, HUMK'nın 388/son maddesi hükmüne aykırı olduğuna işaret eden bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, şikayetin reddine dair verilen kararın, şikayetçi vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 06.10.2009 tarih 7324 E., 8924 K. sayılı ilamı ile, tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek, gerekirse bilirkişi incelemesi yapılarak, özellikle ipoteğin sona erip ermediği ve bedeli paylaşıma konu taşınırların ipotek kapsamında olup olmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, şikayetçi banka tarafından, iflastan önce 20.11.1998 tarihinde ipotekli taşınmazların makinalar hariç satın alındığı, 28.06.2004 tarihinde ipoteklerin terkin edildiği, böylece yükümlü taşınmazlar üzerindeki gerçek olmayan malik rehninin sona erdiği, şikayetçi bankanın maliki olduğu taşınmazların 30.06.2004 tarihinde ... isimli 3. kişiye satıldığı, aynı gün şikayetçi banka lehine 1. derecede ipotek tesis edildiği, şikayet konusu paylaştırmaya tabi taşınırların satışın yapıldığı 2003 yılına kadar geçen 19 yılda mutat kullanımdan kaynaklanan yıpranmalar değerlendirildiğinde fiilen işe yarayacak durumda olmadıkları ya da mevcut bulunmadıkları, satışı yapılan taşınırların tefferruat niteliğinde olmadığı, alacaklı ve borçlu sıfatı birleşip rehnin ortadan kalktığı, teferruatlar ipotek kapsamında ise bile ipotek kalktığından teferruatlar bakımından da yapılacak birşey kalmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.Şikayet, şikayetçi bankanın ipoteği kapsamında bulunan ve eklenti niteliğindeki taşınırların 03.09.2003 tarihli satışından elde edilen bedelin, pay cetvelinde ipotek hakkına sahip şikayetçiye ayrılmaması nedeniyle şikayete ilişkindir.26.05.1995 tarihli ipotek senedinde şikayet konusu Akhan köyü 766 parsel ve Kale köyü 23 parselin de aralarında bulunduğu toplam 22 adet taşınmaz ve üzerindeki fabrika binası ile sahası üzerine toplam 3.092.000,00 TL bedelli ipoteğin şikayetçi lehine tesis edildiği anlaşılmaktadır.TMK'nın 862/1 maddesi, “Rehin, taşınmazı bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılar.” hükmünü, aynı Kanun'un 686/1-2. fıkraları. “Bir şeye ilişkin tasarruflar, aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar. Eklenti, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel adetlere göre, işlemesi, korunması veya yarar sağlanması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır.” hükmünü içermektedir. Teferruat listesi ipotek esas alınarak değil, taşınmaz esas alınarak tapuya tescil edilir. Taşınmazın beyanlar hanesinde kayıtlı bulunan (veya kayıtlı bulunmasa dahi niteliği gereği taşınmazın teferruatı olan menkul) bir teferruat yasanın yukarıda alıntı yapılan hükmü gereğince kendiliğinden taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin kapsamına girer. Bu nedenle, dava konusu taşınmazlar üzerinde teferruat şerhi varsa, bu şerh kapsamındaki menkuller (veya teferruat şerhi bulunmasa dahi niteliği gereği taşınmazın teferruatı olan menkul) yasa gereği kendiliğinden şikayetçi banka lehine tesis edilen ipoteğin kapsamına girer. İşbu davanın konusu olan menkullerin, şikayetçi banka lehine tesis olunan söz konusu ipoteklerin kapsamında olup olmadığı (şikayetçi bankanın aynı zamanda ipotekli taşınmazların maliki olması nedeniyle) ...İcra Mahkemesi'nin 11.04.2002 gün 2001/13 E., 2002/551 K. sayılı kararında tartışılmış ve dava konusu menkullerin ipotek kapsamında olduğuna karar verilmiştir. Bu karar, temyiz incelemesi sonucunda ... Hukuk Dairesi'nin 04.07.2002 gün ve 4744 E., 6532 K. sayılı ilamı ile onanmış, aynı Dairenin 19.11.2002 gün ve 8586 E., 9942 K. sayılı ilamı ile karar düzeltme istemi reddedilmiştir. Buna göre, ipoteğin tesisi sırasında fabrika binası ve sahası üzerindeki eklentilerin ipoteğin kapsamı içinde olduğu, ipotekli taşınmazların eklentileri hariç 20.11.1998 tarihinde şikayetçi banka tarafından satın alındığı ve ana taşınmaz üzerindeki ipoteğin 28.06.2004 tarihinde kaldırılmasının, taşınırlar üzerindeki ipoteği etkilemeyeceği gözetilmelidir.Bu durumda mahkemenin, şikayetçi bankanın ipotekli taşınmazı satın alırken alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiği (818 sayılı BK. madde 116) ve taşınırlar üzerindeki ipoteğin kendiliğinden ortadan kalktığı, satışı yapılan taşınırların teferruat niteliğinde olmadığı gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. 818 sayılı BK'nın 116. maddesinde, taşınmaz rehni istisna olarak sayılmıştır.Öte yandan, 03.09.2003 tarihinde, ipoteğin kapsamı içinde kaldığı anlaşılan bir kısım taşınırların satıldığı, sıra cetvelinin kesinleştiği, bu taşınırların bedelinin de dahil olduğu satış bedeli ile ilgili pay cetveli düzenlendiği, bir başka anlatımla bu taşınırların ekonomik bir değeri olduğu anlaşılmış olup, mahkemenin ipoteğin kapsamında bulunan taşınırların fiilen işe yarayacak durumda olmadıkları ya da mevcut bulunmadıkları gerekçesi, varsayıma dayalı ve dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Bedelli paylaşıma konu taşınırların ipotek kapsamında olup olmadığının üzerinde durulması gerektiği bozma ilamında da belirtilmiş olup, bu taşınırların halen mevcut olup olmaması önemli olmayıp, satış tarihi itibariyle sayı, nitelik ve özellikleri ile değerinin belirlenebilir olması yeterlidir. Nitekim, bozma ilamında da şikayet eden banka vekilince paylaşıma konu satış bedelinin ipotek kapsamında bulunan ve eklenti niteliğinde olan menkullerin satışından elde edilmesi nedeniyle öncelikle ipotek hakkına sahip olan şikayetçi bankaya ödenmesi gerektiğinin iddia edildiği, bu iddiaya ilişkin olarak ... İcra Mahkemesi'nin 2001/13 E. sayılı istihkak davası dosyası, satış şartnamesi, kıymet takdir tutanakları, satış ilanı, ipotek akit tablosunun eklentilere ilişkin listesi gibi delillerin toplanması ve bilirkişi incelemesi yapılmasının talep edildiği belirtilmiştir.Bu durumda mahkemece, müflis şirketin ipotek tesis tarihi itibariyle aktifini ve demirbaşlarını gösterir defter, kayıt ve belgeleri getirtilip bu belgelerden de yararlanılarak, makine mühendisi ve mali müşavirin de içinde bulunduğu bilirkişi kurulu aracılığıyla müflisin muhtelif fabrikalarında bulunan makinelerle ilgili özellikle 23.10.2000 tarihli kıymet takdir raporu, 03.09.2003 tarihinde satıldığı anlaşılan şikayet konusu taşınırlarla ilgili satış ilanları, satış şartnamesi, istihkak dava dosyası, eklenti listesi de incelenerek, .... köyü 766 ve .... köyü 23 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki fabrika binasının eklentisi niteliğindeki makinelerin, bir başka anlatımla ipoteğin kapsamındaki taşınırların sayı, nitelik ve özelliklerinin tespiti ve bunların 03.09.2003 tarihli satıştaki bedellerinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayanılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.