Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7890 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8609 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki asıl ve birleşen tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili asıl davada, ... parsel no'lu mülkiyeti davalı ...'e ait olan taşınmaz üzerine iki kat ve çatı şeklinde inşaatın yapımı konusunda anlaştıklarını, buna göre, kaba inşaat, sıva işi ve gömülü elemanlar işinin yapımını üstlendiğini, ince işlerin eşit yapılacağını, davalının kendisine düşen imalat masrafının bir kısmını kiradan mahsup ederek ödediğini, kalanını ise ödemediğini, yine söz konusu yerin davalı tarafından kiraya verildiğini, aylık kirasının 2.000,00 TL olduğunu ileri sürerek, taşınmazın ikinci kat, üçüncü kat ve teras katının çaprazlama şekilde yarı hissesinin tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa 800 m² inşaatın bedelinin, ayrıca 16 aylık kiranın tespiti ile tarafına ödenmesini talep ve dava etmiş; birleşen davada ise, dava tarihi olan 01.02.2008'den itibaren işleyecek yasal faizin tahsilini istemiştir.Davalı vekili, davacının inşaatı tamamlamadığını, önce kendi edimini yerine getirmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yazılı olarak düzenlenmiş sözleşme bulunmadığı, bu nedenle imalat bedelinin BK'nın 366. madde hükmüne göre işin yapıldığı tarihlerdeki serbest piyasa rayiçleriyle hesaplanması gerektiği, KDV piyasa rayiçlerine dahil olduğundan hesaplanan alacağa ayrıca bu verginin eklenemeyeceği, imalat bedeli yönünden hak edilen faiz alacağının da 91.612,72 TL olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 201.376,95 TL'nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine, birleşen davanın kabulü ile 91.612,72 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili, temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre asıl ve birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- Birleşen davada, asıl davada talep edilen miktara asıl dava tarihi olan 01.02.2008'den itibaren yürütülecek yasal faiz olan 10.000,00 TL'nin tahsili istenmiş, daha sonra yapılan ıslah işlemi ile bu miktar 91.612,72 TL'ye çıkarılmış, mahkemece de bilirkişiye yaptırılan hesaba istinaden talep edilen toplam faiz miktarının tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki, asıl davada tapu kaydının iptali ve tescil, olmadığı takdirde yapılan imalatın bedeli ve 16 aylık kira bedelinden hisseye düşen miktarın tahsili istenmiş, dava dilekçesinde tüm bu talepler için harca esas değer olarak toplam 7.000,00 TL gösterilmiş, bilahare 24.05.2010 tarihinde talep ıslah edilerek 315.530,00 TL'sına çıkartılmıştır.Bu durumda, asıl davada hüküm altına alınan 201.376,95 TL yönünden dava dilekçesinde imalat bedeli için kaç TL istendiği davacı yana açıklattırılarak, TBK'nın 117. maddesi (BK m. 101) doğrultusunda bu miktar açısından asıl dava tarihinden itibaren; kalan miktar yönünden ise, ıslah tarihi olan 24.05.2010'dan itibaren faiz talep edilebileceği nazara alınmadan, hüküm altına alınan miktarın tümü yönünden asıl dava tarihinden itibaren bilirkişiye hesaplatılan faize ilişkin miktarın birleşen davada hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.