Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7798 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4969 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Uşak 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/09/2012NUMARASI : 2010/41-2012/251Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün değişik gerekçe ile onanmasına ilişkin Dairemizin 06.03.2014 gün ve 2013/7535 Esas, 2014/1669 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:- KARAR -Davacı vekili, davalı yüklenici ile dava dışı malik S. K.arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşmeye göre arsa malikine düşecek bir daireyi satın aldığını, inşaat ruhsatında her dairede üç adet balkon olması gerekirken müvekkiline ait dairede iki adet balkon bulunduğunu, sözleşmeye göre dairenin ısıtılmasının panel radyatörle yapılması kararlaştırılmasına rağmen alttan ısıtma şeklinde radyatör döşendiğini, binadaki eksikliklerden dolayı iskân ruhsatı alınamadığını ve teslim süresinin aşıldığını ileri sürerek, bağımsız dairenin projeye uygun hale getirilmesi için gereken masraf karşılığı olan 7.000,00 TL ile kira kaybından doğan 8.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL'nın temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın esastan reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 06.03.2014 tarih ve 2013/7535 E., 2014/1669 K. sayılı ilamıyla, “arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişinin, salt satış sözleşmesine dayanarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dolayı yükleniciden talepte bulunabilmesi, ayrıca bir yazılı temlikname ile devralınan bağımsız bölümle ilgili sözleşmedeki hakları da devraldığı kanıtlanmadıkça mümkün değildir. Bu itibarla öncelikle, davacının arsa sahibinden devraldığı bölümle ilgili olarak yazılı temliknamesinin bulunup bulunmadığı denetlenerek re'sen incelenmesi gereken husumet sorununun halli ve ancak ondan sonra işin esasına girmek gerekirken, esasa girilerek karar verilmesi doğru değil ise de; davacının dava tarihinden sonra bağımsız bölümünü dava dışı H.. B..'ya tapuda satması ve adı geçen vekilinin mahkemeye sunduğu dilekçesinde, mevcut uyuşmazlık konusu hakkında hiç bir taleplerinin bulunmadığını beyan etmesi karşısında, davanın aktif husumet ehliyeti kalmadığından reddi gerekirken, esastan reddi doğru olmamış, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK'nın 438/son. maddesi hükmüne göre” değişik gerekçe ile onanmıştır. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.