Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7785 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9089 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Aydın 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/02/2013NUMARASI : 2011/702-2013/73Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescile ilişkin asıl, şerhlerin kaldırılmasına ilişkin birleşen davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Asıl davada davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan 06.09.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine ve eki krokiye göre, 70 m² büyüklüğündeki 10 no'lu dükkanın arsa sahibi müvekkillerine ve 20-23 m² büyüklüğündeki 12 no'lu dükkanın da davalı yüklenici MDT İnş. Taah. İnş. Malz. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne ait olacağının kararlaştırıldığını, ancak davalı şirket yetkilisi diğer davalı M.. U..'ın, vekaletnamedeki yetkisini kötüye kullanarak, dükkan numaralarını birbiri ile değiştirip, 70 m² büyüklüğündeki dükkanı 12 no'lu bağımsız bölüm olarak tescil ettirdiğini, daha sonra da bu dükkanı muvazaalı olarak dava dışı D. U. isimli kişiye sattığını, bu kişinin de kısa bir süre sonra söz konusu dükkanı davalı şirkete sattığını ileri sürerek, 12 no'lu bağımsız bölümün, davalı MDT İnş. Taah. İnş. Malz. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına olan tapu kaydının iptali ile tüm tahditlerinden ari şekilde müvekkilleri adına tescilini talep ve dava etmiştir.Asıl davada davalı M.. U.., iddiaların gerçek dışı olduğunu, hiç bir zaman diğer davalı şirketin yetkilisi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Asıl davada davalı MDT İnş. Taah. İnş. Malz. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. temsilcisi, iddiaların gerçek dışı olduğunu, dava konusu dükkanı banka kredisi kullanarak satın aldıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye verilecek dükkanın 20-23 m² arasında olacağının kararlaştırıldığı, sözleşme eki krokiye göre yükleniciye bırakılması gereken dükkan 12 no'lu dükkan iken daha sonra 10 bağımsız bölüm numarası verilerek davacının uhdesinde bırakıldığı, davacılara verilmesi gereken 70 m²'lik dükkana ise 12 bağımsız bölüm numarası verildiği, uyuşmazlık konusu dükkanın değeri 75.000,00 TL iken davalı tarafta kalması gereken dükkanın 25.000,00 TL değerinde olduğu, davalı MDT İnş. Taah. İnş. Malz. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin ortağı olan davalı M.. U..'ın vekalet ilişkisini kötüye kullanarak muvazaalı olarak taşınmazı dava dışı D. U.'a devrettiği, D. U.'ın 18 gün sonra taşınmazı tekrar davalı şirkete devrettiği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile davalı şirket adına kayıtlı 12 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile eşit paylarla davacılar adına, davacılar adına kayıtlı 10 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davalı şirket adına kaydına, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar,davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 12.10.2011 tarih ve 2010/3775 E, 2011/5854 K sayılı ilamıyla, davacılar vekilince 23.03.2010 tarihli dilekçe ile dava konusu 12 no'lu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile tüm tahditlerinden ari şekilde tescilinin talep edildiği, bu isteme karşı davalı tarafça herhangi bir itiraz ileri sürülmediği, 12 no'lu taşınmazın tapu kaydında lehine tahdit konulan gerçek ve tüzel kişilerin davanın tarafı olmalarının zorunlu olduğu, bu durumda bu kişiler hakkında dava açılması için davacılar vekiline süre verilmesi, açılan davanın eldeki dava ile birleştirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada verilen süre üzerine açılan birleşen davada davacılar vekilince, 12 no'lu bağımsız bölüm üzerindeki tahditlerin kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Birleşen davada davalı Z. Bankası A.Ş. vekili, MDT İnş. Taah. İnş. Malz. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin kredi borcu nedeniyle taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, gerek takip tarihinde gerekse ipoteğin tesis edildiği tarihte tapu kaydı üzerinde bunu engelleyici bir kayıt bulunmadığını, TMK'nın 1023. maddesi uyarınca iyiniyetli olan müvekkilinin kazanımının korunması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davalı G. Bankası A.Ş. vekili, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden haberdar olmadığını, borcundan dolayı MDT İnş. Taah. İnş. Malz. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı taşınmaz üzerine iyiniyetle haciz konulduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davalı A. B.. B.., müvekkili lehine konulan haczin iki yıllık satış isteme süresi dolduğundan düştüğünü ve yenilenmediğini savunarak, davanın reddine istemiştir.Birleşen davada davalı R. M., davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; asıl davada davalı M.. U..'ın vekalet yetkisini kötüye kullanarak, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacılara ait olması gereken 12 no'lu bağımsız bölümü muvazaalı olarak önce dava dışı D. U.'a, bu kişinin de aradan 18 gün geçtikten sonra asıl davada davalı şirkete tapuda devrettiği, bu bakımdan asıl davadaki istemin yerinde olduğu, davalı A. B.. B..'nın alacaklı olduğu icra dosyasında 06.03.2009 tarihinden bu yana işlem yapılmadığı, taşınmaz üzerine diğer davalılarca konulan ipotek ve hacizlerin tamamının dava tarihinden önce tesis edildiği, lehlerine tahdit konulan birleşen davanın davalılarının, asıl davanın tarafları arasındaki ilişkileri ve tapu iptaline neden olan devir işlemlerindeki vekaletin kötüye kulanılması ya da muvazaa olgusunu bilmelerinin mümkün olmadığı, bu kişilerin kazanımlarının ortadan kaldırılmasının hakkaniyetle bağdaşmayacağı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile 12 no'lu bağımsız bölümün davalı MDT İnş. Taah. İnş. Malz. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, davacılar adına kayıtlı olan 10 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davalı MDT İnş. Taah. İnş. Malz. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına tesciline, birleşen davada, davalı A.B.. B.. hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl davada davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;Asıl dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davacı arsa sahiplerine ait olduğu ileri sürülen 12 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 26/1 maddesi; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmünü içermektedir. Mahkemece, 23.03.2010 tarihli ilk kararda da 10 no'lu bağımsız bölümün davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile anılan davalı adına tesciline karar verilmiştir. Davacılar vekilince hüküm bu yönden de temyiz edilmiş olup, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nce bu temyiz istemi ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemiş, hüküm yukarıda özetlenen diğer temyiz istemi yönünden asıl davada davacılar lehine bozulmuştur. Asıl davada davacılar vekilinin kendileri adına kayıtlı 10 no'lu bağımsız bölümün davalı şirket adına tescil edilmesine yönelik temyiz istemi yönünden Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nce herhangi bir karar verilmemiş olduğundan, taraflardan herhangi biri lehine bozmaya uyulması ile usuli kazanılmış hak oluşmamış olduğu kabul edilerek asıl davada davacılar vekilinin bu husustaki temyiz isteminin incelenmesine geçilmiştir.Mahkemece, dava konusu 12 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline karar verildikten sonra davalı MDT İnş. Taah. İnş. Malz. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından, davacılar adına kayıtlı 10 no'lu bağımsız bölüme ilişkin olarak harcı yatırılarak açılmış bir karşı dava olmamasına rağmen, 10 no'lu bağımsız bölümün davalı şirket adına tesciline karar verilmesi HMK'nın 26/1. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olmuştur.2-Birleşen davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Dosya kapsamından, davacı arsa sahipleri ile davalı yüklenici MDT İnş. Taah. İnş. Malz. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında Aydın 2. Noterliği'nde 06.09.2007 tarih ve 18197 Y.sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin "İşin Teslimi" başlıklı 11. maddesinde, yüklenicinin yer tesliminden itibaren en geç 18 ay içerisinde yapı kullanma izin belgesini almaya hazır olacak biçimde işi bitireceği ve mal sahibine teslim edeceğinin kararlaştırıldığı, 28.08.2008 tarihinde kat irtifakının oluşturulduğu, dava konusu 12 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydına birleşen davada davalı R. M.'ın alacaklı olduğu icra dosyasında 14.11.2008 tarihinde, davalı T.G. Bankası A.Ş.'nin alacaklı olduğu icra dosyalarında 29.12.2008 tarihinde haciz konulduğu, davalı T.Z. Bankası A.Ş. tarafından ise aynı taşınmaz ile ilgili 26.09.2008 tarihinde ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır.Mahkemece, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre davacı arsa sahiplerine düşen 70 m²'lik dükkanın bağımsız bölüm numarasının davalı yüklenici tarafından değiştirildiği, davalı M.. U.. tarafından vekalet görevini kötüye kullanarak davadışı üçüncü kişiye devredildiği, bu kişi tarafından kısa sürede davalı yükleniciye devredildiği, devirlerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle 23.03.2010 tarihli ilk kararla,12 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline karar verilmiş, bu karar davalılarca temyiz edilmemiştir. Henüz işin başında arsa sahiplerince yükleniciye bir kısım tapu paylarının devredilmesi ona finans kolaylığı sağlamak amacıyla yapılmış olup, avans niteliğindedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile ilgili tapuda herhangi bir şerh bulunmamakta ise de, sözleşmenin imzalanmasından sonra, henüz teslim süresi dolmadan, yüklenicinin henüz iş bedeli olarak kararlaştırılan arsa payını hak etmediği bir aşamada, arsa üzerinde kat karşılığı inşaat yapıldığı açıkça belli veya ufak bir araştırmayla belirlenebilir olduğu halde dava konusu bağımsız bölüm üzerine konan haciz ya da ipotek şerhlerinden dolayı birleşen davada davalıların iyiniyetli olarak kabul edilmeleri mümkün değildir.Bu durumda mahkemece, dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydındaki birleşen davada davalılarca konulan ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar vekilinin (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacılar temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davada davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.