Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7774 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5516 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/02/2013NUMARASI : 2010/44-2013/20Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 05.11.2013 gün ve 4739 Esas, 6805 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, dava dışı yüklenici A.. S.. ile davalı ve dava dışı arsa sahipleri arasında 07.10.2004 ve 25.04.2005 tarihinde düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme sonrası müvekkili ile dava dışı yüklenici arasında inşaatın birlikte yapılması konusunda adi şirket kurulduğunu, taraflar arasındaki protokol ve temlik ile inşa edilen binadaki 3 no'lu daire ile 26 no'lu dükkanın %50 payının müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin edimini yerine getirerek inşaatı bitirme aşamasına getirmesine rağmen anılan bağımsız bölüm paylarının ihtara rağmen verilmediğini ileri sürerek, 3 ve 26 nolu bağımsız bölümlerin yarı payının müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı arsa maliki, A.. G.., davacı ile aralarında hukuki ilişki bulunmadığını, yüklenici ile davacı arasında ihtilaf bulunması nedeniyle tescilden kaçınıldığını, binanın sözleşmede belirlenen şekilde tamamlanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Diğer davalılar, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 05.11.2013 tarih ve 4739 E., 6805 K. sayılı ilamıyla, adi ortaklıklarda idareci ortağın olağan şirket işlerini yürütmeye yetkili olup, olağanüstü işler için ise bütün ortakların ittifakının şart olduğu (818 sayılı BK.m. 525), diğer bir deyimle idare hakkının olağan işleri kapsadığı, dava açmanın olağan işlerden olup olmadığı hususuna gelince, 818 sayılı BK'nın 530. maddesi hükmü gereğince idareci ortak ile diğer ortaklar arasındaki ilişkilerin, vekalet hükümlerine tabi olduğu, oysa BK'nın 388/3. maddesine göre özel yetki olmadıkça vekilin dava açamayacağı, 818 sayılı BK'nın 388/3. maddesinde yazılı işler için ortaklık kararı gerektiği, davada böyle bir ortaklık kararı mevcut olmadığından ve vekil durumunda olup vekaletname vermiş olan idareci ortağın bu durumda dava açma hakkı bulunmadığının kabulü gerektiği, diğer yandan, adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmadığı, bu itibarla adi ortaklık adına davayı da bütün ortakların (gerçek kişilerin) veya diğer ortaklardan bu konuda açık yetki almış idareci ortağın açması gerektiği, bu nedenle davada taraf olmayan ve davacı ile aralarında elbirliği ile mülkiyet hükümleri uygulanacak bulunan A.. S..'nun davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek diğer temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuştur.Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 02.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.