MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 06/03/2014NUMARASI : 2012/77-2014/162Taraflar arasındaki asıl ve karşı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-yüklenici vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili Av. R.. I.. gelmiş, diğer taraftan başka gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 11.06.2003 günlü düzenleme şeklindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, arsa payı karşılığında müvekkiline verilecek 2 adet daire ile 1 adet villanın, 30.06.2008 tarihinde tesliminin kararlaştırıldığını ancak teslimin gerçekleşmediği ve eksik işler bulunduğu gerekçesiyle, ıslahla birlikte son olarak 68.479,00 TL gecikme tazminatı ile 3.200,00 TL eksik işler giderim bedelinin tahsilini talep etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.Asıl davada davalı-karşı davada davacı yüklenici vekili, taraflar arasındaki sözleşmede davacıya ait parsel ile bitişik parselin tevhidi ile oluşacak parselde inşaat yapılmasının kararlaştırıldığını, dava dışı A. O.'a ait .. ada .. parseldeki taşınmaz için 18.01.2005 tarihinde sözleşme yapılarak tevhit sonucu oluşan .. parsel için 28.03.2005 tarihinde yapı ruhsatı alınarak inşaata başlanması nedeniyle teslim tarihinin 28.09.2009 olduğunu savunarak, davanın reddini istemiş, karşı davada ise, sözleşme dışı yapılan imalat karşılığı şimdilik 10.000 TL' nin faizi ile birlikte tahsili talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca, davacıya isabet eden 2 daire ile 1 adet villanın 31.06.2008 tarihinde teslimi gerekirken teslim edilmediğini, karşı davada davacı yüklenicinin binada sözleşme dışı imalat yaptığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile 78.479,00 TL gecikme tazminatına, karşı davanın kabulü ile 10.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmiştir.Kararı, asıl davada davalı yüklenici vekili temyiz etmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ileri sürülen temyiz sebeplerine göre, asıl davada davalı yüklenici vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2) Taraflar arasında noterde düzenleme biçiminde 11.06.2003 tarih inde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin 4. maddesinde 46827 ada 1 parsel sayılı taşınmazın aynı adadaki diğer parsellerle tevhit edileceği, inşaatın tevhit sonucu oluşan parsel üzerine yapılacağı, kararlaştırılmıştır.Dosyadaki bilirkişi raporundan; davacılara ait sözleşme konusu 3696 m² miktarındaki 46827 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, dava dışı A. O.’a ait aynı ada 3 parsel sayılı taşınmazla tevhit edildiği, tevhit sonucu aynı ada 4 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu,12.08.2004 tarihinde tapuya tescil edildiği, tescilden sonra dava dışı diğer paydaş A. O.’la noterde düzenleme biçiminde 18.01.2005 günlü sözleşme imzalandığı, 28.03.2005 tarihinde de belediyesinden yapı ruhsatı alınarak inşaata başlandığı ve inşaatın devam ettiği anlaşılmaktadır.Şarta bağlı borçlar, TBK’nın 170-182. maddeleri (BK'nın m. 149-155.) arasında düzenlenmiştir. Şart, bir sözleşmenin varlığının veya hukuki sonuçlarının gerçekleşeceği kesin olmayan gelecekteki bir olaya bağlanmasıdır. Şayet sözleşmenin hukuki sonuçlarının doğması şarta bağlanmışsa erteleyici (taliki) şart, sona ermesi şarta bağlanmışsa bozucu “infisahi” şart söz konusu olur. Şartın gerçekleşmesi tarafların iradesine, taraflarla birlikte üçüncü şahsın iradesine veya dış olaylara bağlanabilir. Erteleyici şarta bağlı sözleşme, şartın gerçekleşmesinden önce tarafları bağlar. Ancak sözleşmenin sonuçları şartın gerçekleşmesiyle birlikte doğar. Şart gerçekleşinceye kadar sözleşme hükümleri askıda olup, alacaklının ifayı isteme hakkı, borçlunun da ifa yükümlülüğü yoktur.Somut olaya bakıldığında; sözleşme üçüncü şahsın iradesiyle tevhit yapılması ve inşaatın yapılmasına üçüncü şahsın rıza ve muvafakatinin alınmasına (erteleyici şart) bağlanmıştır. Tevhit işlemi 12.08.2004 tarihinde tapuya tescil edilmiş, diğer paydaşla sözleşme de 18.01.2005 tarihinde imzalanmıştır. Bu durumda erteleyici şartın en son 18.01.2005 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bunun yanında sözleşmede yapı ruhsatının alınması için de bir süre öngörülmüştür. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu hükümler çerçevesinde değerlendirilerek varsa gecikme süresinin belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile tazminata karar verilmesi doğru olmamıştır. Bunun yanında, mahkemece, davanın ıslah edilmiş şekliyle görülerek bir karar verilmesi gerekirken, gerekçe kısmında bu konuda usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığı belirtilmesi doğru değil ise de, davacı yanın bu konuda bir temyizi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, ancak ıslahla talep edilen alacağın reddi nedeniyle asıl davada davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderlerine karar verilmemesi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davalı yüklenici yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl davada davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı-karşı davada davalıdan alınarak asıl davada davalı yükleniciye verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.