MAHKEMESİ : Antalya 6. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/01/2013NUMARASI : 2008/102-2013/27Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 20.02.2014 gün ve 2013/8822 Esas, 2014/1208 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:- KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalı N.. T.. U. yüklenici, diğer davalı M.. K..'ın ise arsa sahibi sıfatı ile imzasının olduğu 05.10.2006 tarihli "Düzenleme Biçiminde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" imzalandığı ve inşaatın tamamlanarak arsa sahibi M.. K..'a teslim edildiğini, sözleşme uyarınca inşaatın %48 payının davacı ve davalı yükleniciye, %52 payın ise diğer davalı arsa sahibi M.. K..'a ait olduğunu, davalı yüklenici N.. T.. U. kendi payına isabet eden %24 hissenin yarısı olan %12 payı müvekkiline devrettiğini, böylece müvekkilinin hissesinin %36'ya çıktığını, davalılara çekilen hisse devrine ilişkin 22.02.2008 tarihli ihtarnameden de sonuç alınamadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmaz üzerindeki müvekkili hissesine isabet eden %36 kısmının davalı M.. K.. adına olan tapunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı M.. K.. vekili, davanın haksız açıldığını, davacının dava dışı eşi V. T. 04.09.2007 tarihli vekaletname ile yetki verdiğini ve 19.11.2007 tarihinde tapuda satış yaptığını, davacının kötüniyetli olduğunu, eşi adına banka havalesi ile 140.000 USD ödeme yapıldığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.Davalı N.. T.. U. vekili, davanın reddini istemiş, davalı asil ise duruşma sırasında davacının kendi hissesini eşi dava dışı V. T. aracılığı ile 140.000 USD bedelle satıldığını, paranın adı geçen kişinin hesabına gönderildiğini ifade ederek, davanın reddini savunmuştur.Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine aynı uyuşmazlıkla ilgili olarak açtığı tazminat davasının Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28.05.2010 gün, 2010/255 E., 2010/175 K. sayılı ilamı ile asıl davayla birleştirilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili bu davada ilk açtıkları tapu iptali tescil davasının sonuçsuz kalması ihtimaline istinaden tazminat davasını açtıklarını belirterek, 73.543,68 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş, daha sonra davasını 79.169,77 TL olarak ıslah etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporları, ek rapor ve tüm dosya içeriğine göre; tapu iptali ve tescile konu parsel üzerinde davalılar adına herhangi bir hisse bulunmadığından ve davacı tarafça tazminata ilişkin karar verilmesi talep edildiğinden tapu iptali tescil davasının reddi gerektiği, birleştirilmesine karar verilen tazminat davası yönünden ise, her ne kadar davalıların davacıya isabet eden hissesini davacı eşi dava dışı V. T. tarafından satıldığının savunulduğu, ancak anılan bağımsız bölümün davalı arsa sahibi M.. K.. tarafından dava dışı E. A. 19.11.2007 tarihinde satıldığı, banka havalesi ile E.A. tarafından V.T. 19.11.2007 tarihinde 140.000 USD havale edildiği, davacı tarafından dava dışı eşi V.T. verilen vekaletnamede davacı adına taşınmaz satma yetkisinin bulunmadığı, davalı M.. K.. vekilince teklif edilen yeminin davacı tarafından yerine getirildiği ve davacının ödeme hususunda bir bilgisinin bulunmadığını ifade ettiği, sözleşme uyarınca davacının inşaattan dolaya %36 oranında hisse sahibi olması gerekirken hiç hissesi bulunmadığı, bilirkişi raporuna göre davanın hissesine düşen bedelin 79.169,77 TL olduğu gerekçesi ile asıl dava olan tapu iptali tescil davasının reddine, birleştirilmesine karar verilen alacak davasının kabulü ile 79.169,77 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline dair verilen kararın davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.02.2014 gün, 2013/8822 esas ve 2014/1208 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.Bu kez asıl ve birleşen davada davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 28.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.