MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu ... ada .. parsel sayılı taşınmazda inşaat yapılması için davalıyla 11.09.2008 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, buna göre binada 16 daire yapılacağını, imarda değişiklik olursa kazanılan daire adedinin %35'inin arsa maliklerine verileceğinin kararlaştırıldığını, belediyenin 29.05.2009 tarihli inşaat projesi ve imar değişikliği sonucu yüklenicinin projeye asma kat eklemek suretiyle kazanılan 480 m²'lik ticari alandan müvekkilinin payına düşen kısmın bedeli olarak şimdilik 10.000,00 TL, 21.06.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam 14.308,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı temsilcisi, sözleşmede imar değişikliği sonucu daire sayısı arttığında arsa sahiplerine % 35'inin bırakılacağının düzenlendiğini, zemindeki iş yerine yapılan asma katın bağımsız tapusu olmadığından davacının asma katta hak iddia edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, sözleşmede yükleniciye bırakılan zemin kattaki 23 nolu bağımsız bölüm içinde kalan asma katın iş yeri kapsamında kaldığı, inşaat sözleşmesinin 21. maddesi kapsamında yeni bir kazanım olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın, davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 04.12.2012 tarih ve 2012/4437 E., 2012/7145 K. sayılı ilamıyla; BK'nın 18. maddesine göre hakimin gerek sehven gerekse de akitteki gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere bakılmayarak harici ve müşterek maksatlarının tespiti gerektiği, inşaat sözleşmesinin 21. maddesindeki daire ifadesinin genişletilen alanların hacmi karşısında bağımsız bölüm olarak kabulü ile asma kattan davacının hissesine düşen tazminatın dava tarihindeki mahalli rayiç ve sözleşmedeki paylaşım oranlarına göre hesaplattırılarak hüküm altına alınması gerektiğine işaret edilerek bozulmuştur.Mahkemece, uyulan bozma ilamı, benimsenen ek bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında inşaat sözleşmesi imzalandıktan sonra imar değişikliği nedeniyle davalı yüklenicinin zemin kattaki iş yerine 480,00 m² asma kat yaptığı, sözleşmenin 21. maddesi gereği davacının % 35 paylaşım oranı ve taşınmazdaki 8/48 payı nazara alınarak asma kattan kazanılan alandan dolayı davalının kazandığı 170.000,00 TL'nin 9.951,67 TL'sinin isabet ettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ve davalı temsilcisi temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekili ile davalı temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı temsilcisinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan fazla alınan peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.