MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili kooperatifin eski yönetim kurulu üyelerinin bir takım usulsüzlük yaparak kooperatifi zarara uğrattıklarının tespit edildiğini, yapılan usulsüzlüklerden bir tanesinin de A3 blok 4 nolu dairenin davalıya üyelikten kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeden tahsis edilmesi olduğunu, davalı tarafça kooperatife karşı olan yükümlülükler tam olarak ifa edilmeden, anasözleşmeye ve yasaya aykırı bir şekilde ilgili dairenin tahsis edildiğini, bu nedenle davalı aleyhine ..... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/600 E. sayılı dosyasıyla tapu iptali ve tescil talepli dava açıldığını, bu dava devam ederken davalı ...'nın dava konusu daireyi üçüncü şahsa devretmesi sebebiyle tapu iptalinin gerçekleşemediğini, bu kez de .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/593 E. sayılı dosyasıyla davalı ... aleyhine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'lik tazminat davası açtıklarını, bu davanın .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/600 E. sayılı dosyasıyla birleştirildiğini, mahkemece taşınmaz üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, daire değerinin 50.000,00 TL olarak bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, birleşen dosyanın 25.03.2010 tarihinde karara bağlanarak 10.000,00 TL tazminatın davalı ...'dan tahsiline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, ilgili davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarından bakiye 40.000,00 TL için bu davayı açtıklarını ileri sürerek, 40.000,00 TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 28.02.2014 tarihli ıslah dilekçesinde, faizin başlangıcına ilişkin talebini ıslah ederek 40.000,00 TL alacağa, sebepsiz zenginleşmenin doğduğu 09.10.2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi yürütülmesini talep etmiştir.Davalı vekili, .... Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan ilk davada, tapu iptali talebine konu taşınmazın üçüncü şahsa devri üzerine davacının 04.11.2009 tarihli dilekçesiyle talebini tazminata dönüştürdüğünü, davalının zararını en geç bu beyanın yapıldığı 04.11.2009 tarihinde öğrenmiş olduğunu, tapu iptali davası devam ederken taşınmazın başkasına devredilmesinin bir haksız fiil olması nedeniyle bedel talebinin iki yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacının işbu ek davayı zamanaşımı süresi dolduktan sonra açtığını belirterek zamanaşımı def'ini ileri sürmüş, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; kesinleşen kararla davalının daireyi haksız olarak edindiği hususunda kesinleşmiş olduğu, davalının bu daire bedelini davacı tarafa ödemesi gerektiği, bu bedelin 10.000,00 TL'lik kısmının tahsil edilmiş olduğu ve 02.04.2008 tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davalının kooperatif üyesi olarak davacıya 7.488,50 TL ödemiş olduğunun da anlaşıldığı, yapılan ödemenin mahsubunun gerektiği, davacının verdiği ıslah dilekçesi ile faiz başlangıcını 09.10.2007 olarak belirttiği, davalının kötüniyetli zilyet konumunda olduğu ve iade borcunu elde ettiği ve elde etmeyi ihmal ettiği semereleriyle birlikte yerine getirmesi gerektiği gerekçesiyle, 32.511,50 TL'nin 09.10.2007 tarihinden itibaren temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, üyelikten kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmeyen üyeye tahsis edilen taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı ... üyeliğini önceki üye ...'den devraldığını ve devraldıktan sonra kooperatif ile ilgili aidatları devam ettiğinden öncelikle tapu kaydının adına tahsisi ile ilgili Kooperatifler Kanunu uyarınca bağımsız bölümün adına tescilini hakedip etmediği hususlarında toplanmaktadır. Daha önce hükme bağlanan ve temyiz süresi geçtiğinden bahisle temyiz nedenleri incelenmeyen dosya kapsamı da gözetilerek kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yapılarak Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesindeki eşitlik ilkesi gereği kooperatifteki uygulamada gözetilerek açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.