MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı sözleşmenin feshine, tazminat talebinin ise kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 13.10.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereğince 16 ayda imal edilerek teslim edilmesi gereken inşaatın süresinde teslim edilmediğini, davacı hissesine düşen bağımsız bölümler ile ortak alanlarda eksik ve ayıplı imalat yapıldığını, davacı hissesine düşen 4 adet bağımsız bölüm yönünden geç teslim halinde her bir bağımsız bölüm için 500,00 Euro cezai şartın kararlaştırıldığını, davalıya iskan ruhsatı ile verilecek bağımsız bölüm dışında tüm bağımsız bölümlerin tapusunun devredildiğini ileri sürerek, anılan sözleşmenin feshine, 54.330,00 TL tazminat ve her bir daire için aylık 500,00 Euro cezai şartın tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, sözleşme gereğince inşaatın 16 aylık sürede tamamlanarak iskan ruhsatının alınmadığı, inşaat seviyesinin % 97 oranında olduğu, ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işlerden davacı hissesine düşen bedelin 5.142,85 TL, davacıya isabet eden bağımsız bölümlerdeki eksik imalat bedelinin 5.000,00 TL, her bir bağımsız bölüm için kararlaştırılan cezai şartın 500,00 Euro olduğu gerekçesiyle, sözleşmenin ileriye etkili olarak feshine, 10.142,85 TL tazminat ve 2.000,00 Euro cezai şartın tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2)Dava, sözleşmenin feshi ile cezai şart alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un 5/1. maddesi, “Yapı denetimi hizmet sözleşmeleri yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında akdedilir.” 6. maddesi “Yapı denetim kuruluşunun görevden ayrılması veya mimar ve/veya mühendislerinden birinin, herhangi bir sebeple yapı ile ilişkisinin kesilmesi halinde yapı denetim kuruluşu durumu gerekçeleri ile birlikte en geç üç iş günü içinde yazılı olarak Bakanlığa ve ilgili idareye bildirir. Aksi takdirde kanuni sorumluluktan kurtulamaz. Yapı sahibince, yeniden yapı denetim kuruluşu görevlendirilmedikçe veya yapı denetim kuruluşunca, ayrılan mimar ve/veya mühendislerin yerine yenisi işe başlatılmadıkça ilgili idarece yapının devamına izin verilmez.” 8/4. maddesi, “Denetim faaliyeti geçici olarak durdurulan veya izin belgesi iptal edilen yapı denetim kuruluşu hakkındaki bu karar ilgili idareye bildirilir ve denetimini üstlendiği yapıların devamına izin verilmez. Bu durumda, yapım faaliyetine devam edilebilmesi için yapı sahibince başka bir yapı denetim kuruluşunun görevlendirilmesi zorunludur.” hükümlerini içermektedir. Davalı tarafça, sözleşmeye konu inşaatla ilgili olarak davacı tarafın anlaştığı yapı denetim firmasının iflas edip yetkisinin iptal edildiği, bu nedenle de yapının geç teslim edilmesinde kusurlarının bulunmadığı savunulduğuna göre, mahkemece, yetkisi iptal edilen yapı denetim firması ile yapılan sözleşme getirtilerek, davalı yüklenici tarafından yapı denetim firmasının yetkisinin iptalinden sonra, yukarıdaki yasa maddeleri hükümleri uyarınca arsa sahibinin yeni yapı denetim firması görevlendirmesi hususunda davacı tarafı uyarıp uyarmadığı araştırılıp, anılan yasa maddeleri ile birlikte değerlendirilip, tarafların kusur durumları ile ilgili gerekirse son bilirkişi kurulundan ek rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, davacıdan alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, davalının peşin harcının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.