MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/10/2014NUMARASI : 2012/54-2014/265Taraflar arasındaki rücuen alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, davalının kooperatif üyesi olduğunu, kooperatifin konutlar inşa edilirken tüm ortaklar adına bankadan kredi kullandığını, ortakların tamamının paylarına düşen kredi borcunu ödememeleri sebebiyle ferdileşmeye geçilirken ortakların bağımsız bölüm tapuları üzerine ipotek konulduğunu, geçen zaman içinde davalının borcunu ödememesi nedeniyle mağdur durumda olan diğer üyelerin talebiyle davalı borcunun kooperatifçe ödendiğini ileri sürerek, davalı adına ödenen 17.349,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin ödeme yapmak için kooperatife yaptığı girişimlerin sonuçsuz kaldığını, ortaklığı dava dışı M...Y...'dan devraldığını, ödemeyi bu üyenin yaptığını, daha sonra da dava açarak yaptığı ödemeyi geri aldığını, borcun faizinden davalının sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 28.03.2012 tarih ve 1048 E., 2419 K. sayılı ilamıyla, davalının kooperatif üyeliğinin mahkemece tespitine karar verildikten sonra yönetim kurulunun 06.10.2003 tarih ve 225 sayılı kararı ile kooperatif üyeliğine karar verildiği, buna rağmen kooperatifçe 12.06.2007 tarihine kadar önceki üyenin kredi borcunun davalı üzerine aktarımının yapılmadığının anlaşıldığı, davacının borcu geç ödemek suretiyle temerrüt faizinin artmasına sebebiyet vermesi halinde sorumluluğun kendisine olduğu, ancak hükme dayanak alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığı, içlerinden birisi bankacı olmak üzere kooperatifler konusunda uzman bilirkişi heyeti oluşturularak, kooperatif defter, kayıt, belge, yönetim ve genel kurul kararları ile kredi sözleşmesi üzerinde inceleme yapılarak davacının anapara ve üyelik tarihine kadar gecikme faizi borcu belirlenip, davalının gecikmede kusuru bulunup bulunmadığı da araştırılarak toplam borç miktarının belirlenmesi ve açıklamalı, denetime elverişli rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davalı yararına bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 06.10.2003 tarihi itibariyle ödenmeyen taksit miktarının 1.524,81 TL, işleyen faiz miktarının 1.673,53 TL, davalının üyelik tarihi itibariyle anapara borcunun vadesi geçen ancak ödenmemiş olan taksit toplamı 1.524,81 TL'ye ilave edilerek üyelik tarihi itibariyle sözleşme uyarınca anapara olarak kabul edilen o tarihteki ödenmemiş taksit tutarları toplamının 5.053,91 TL ile birlikte 1.524,81.TL'nin toplamı ile 6.578,72 TL olduğu, ancak taraflar arasındaki sözleşme ve kredinin niteliği uyarınca her 6 ayda bir güncellenerek taksit tutarları belirlenmekte olduğundan, kredi vadesine göre davalı tarafça süresinde ödenmemiş olan 01.07.2002 tarihinden itibaren son taksite kadar anapara toplamının ayrıntısı çizelge ile açıklandığı üzere 7.762,40 TL olduğu, güncellenen taksit tutarı toplamının anaparayı oluşturduğu, davacı kooperatif tarafından 19.02.2008 tarihinde 17.349,04 TL ödendiği, buna göre bankaya 7.762,40 TL asıl alacak, 39.433,18 TL faiz ödenmesi gerekirken, davalı tarafça daha az miktarda ödeme yapıldığından kooperatifçe ödenen 17.349,04 TL'nin esas alındığı, buna göre davalının kooperatif üyeliğinin mahkemece tespitine karar verildikten sonra yönetim kurulunun 06.10.2003 tarih ve 225 sayılı kararı ile kooperatif üyeliğine karar verildiği, buna rağmen kooperatifçe 12.06.2007 tarihine kadar önceki üyenin kredi borcunun davalı üzerine aktarımının yapılmadığı, kooperatif tarafından üyeliğe karar verilmesine müteakip takip eden taksit vadesi 31.10.2003 tarihinden önce bankaya bu hususta bildirimde bulunularak davalının da katılımı ile kredi borcunun davalı adına devrinin sağlanması gerektiği halde 4 yıla yakın bir sürede yapılmadığından davacının borcu geç ödemek suretiyle temerrüt faizinin artmasında % 50 oranında kusurlu olduğu, bunun yanında davalının davacı kooperatifin konutların yapımı için banka kredisi kullandığından üye olmak için başvuruda bulunduğunda haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalı tarafça krediyi ödemek için gerek kooperatife, gerekse bankaya müracaat edildiği, ancak ödemenin kabul edilmediği, zira banka kredisinde dava dışı M... Y..'ın isminin geçtiği, davacı kooperatifçe bankaya talimat verilmediği savunulmuş ise de davalı banka kredisinden faydalandığı gibi davacı kooperatife hitaben verdiği 01.10.2003 tarihli dilekçesi ile tüm yükümlülükleri kabul ettiğini bildirdiği, bunun yanında uygulamada bankalarca üçüncü şahıslar tarafından kredi borçlarına mahsuben ödeme yapılmasının mümkün olduğu, davalının iddiaları doğru kabul edilse dahi bu hususta kooperatife başvuruda bulunularak kredinin adına devri hususunda gerekli talepte bulunmadığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca önceden doğan borçlardan da bu durumu bilerek giren ortağın sorumlu olduğu, bu haliyle davalı tarafın da borç miktarının artmasında % 50 oranında kusurlu olduğu, davacı kooperatifçe ödenen 17.349,04.TL'nin 7.762,40 TL'sinin asıl alacak, bakiye 9.586,64 TL'sinin gecikme faizi olduğu, davalının asıl alacak miktarı olan 7.762,40 TL'den sorumlu olduğu, gecikme faizinden ise üyeliğin kabul tarihi olan 06.10.2003 tarihe kadar olan 1.673,53 TL'den sorumlu olmadığı, kooperatifçe ödenen miktardan söz konusu iki kalemin mahsubu ile belirlenen 7.913,11 TL'nin davalının üyeliğe kabul tarihinden sonraki döneme ait gecikme faizi olduğu, bu faizin kusur durumuna göre % 50'sinin 3.956,56 TL'ye tekabül ettiği, bu durumda davacı tarafça 7.762,40 TL+3.956,56 TL=11.718,96 TL'nin talep edilebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 11.718,96.TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle üyeliği devir alanın devir edenin borçlarından sorumluluğuna ilişkin anasözleşmenin 17/3. maddesi yerine, ortağın kooperatiften alacaklı olan üçüncü kişilere karşı sorumluluğuna ilişkin olan ve somut olayda uygulama yeri bulunmayan 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 35. maddesine gerekçede yer verilmesi doğru değil ise de, bunun varılan sonuca bir etkisinin bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.