Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7502 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10710 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 44. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 10/12/2013NUMARASI : 2011/30-2013/345Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın hakdüşürücü süre yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin parasını davalı İmar Bankası Euro ve Amerikan Doları hesabında değerlendirildiğini, 03.07.2003 tarihinde BDDK'nın kararı ile İmar Bankası'nın yönetim ve denetiminin TMSF'ye devredildiğini, müvekkiline parasının İmar Bankası Off Shore Ltd. hesabında olduğu gerekçesiyle bugüne kadar ödeme yapılmadığını, davalı bankanın yönetimine el konulmuş olması sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 50.000,00 TL'nin el koyma tarihinden itibaren en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı BDDK vekili, 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 14. maddesi ile T. İmar Bankası A.Ş.'nin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırıldığını, yönetim ve denetiminin TMSF'ye intikal ettiğini, dava konusu alacağın müvekkili kurumla bir ilgisinin bulunmadığını savunarak, husumet yönünden davanın reddini istemiştir.Davalı TMSF vekili, dava konusu edilen işlemin idare tarafından ihdas edilen bir işlem olması sebebiyle idari yargının görevli olduğunu, müflis bankanın aktif ve pasifleri ile fona devredilmemiş olup bankanın borçlarından fonun sorumlu olmadığını, İmar Bankası Off Shore Ltd.'nin bir kıyı bankası olup Türkiye'de faaliyet gösteren bankalar ilişkin yasal düzenlemelere tabi olmadığını, bu nedenle de sigorta kapsamında bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı müflis banka vekili, müvekkil bankanın iflasına karar verildiğini, müvekkili bankanın 08.06.2005 tarihinde iflas etmiş olması sebebiyle iflas masası oluşturularak alacak başvurusu kabul edilmeye başlanıldığını, henüz alacaklılar 3. sıra cetvelinin oluşturulmadığını, kaldı ki davacının bu yöndeki kayıt talebinin iflas idaresince reddedilmesi nedeniyle davacının müflis banka iflas idaresine karşı alacak davası değil, kayıt-kabul davası açabileceğini müflis banka iflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetvelinin tamamlandığı ve askıya çıkartılarak incelemeye hazır bulundurulduğunu, 07.11.2006 tarihli Sabah Gazetesi ile 10.11.2006 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, ilan tarihinden itibaren 15 günlük hakdüşürücü sürenin de geçtiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; gerek BBDK gerekse TMSF'nin yaptığı işlemlerin idari nitelikte oldukları, davacının iflas masasına 23.08.2005 tarihli dilekçesi ile alacak kaydı için talepte bulunduğu, talebinin iflas idaresinin 04.10.2006 tarihli kararı ile reddedildiğini, İİK'nın 223/3. maddesi uyarınca davacının başvuru sırasında kararların kendisine tebliğine ilişkin masraf yatırmadığı, bu sebeple dava açma süresinin ilan tarihinden itibaren başlayacağı, müflis İmar Bankasına ait sıra cetvelinin Sabah Gazetesinde 07.11.2006 tarihinde ve 10.11.2006 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, her ne kadar dava alacak istemli olarak açılmışsa da aslında kayıt-kabul davası olarak nitelendirileceği ve 15 günlük hakdüşürücü sürenin de sona ermiş olduğu gerekçesiyle, davanın yargı alanı ve hakdüşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.