MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş, davalı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olan dava dışı ...'nın hissesini 07.01.2002 tarihinde devralarak davalı ortağı olduğunu, devredene tahsis edilen konuta faydalı imalat ve iyileştirmeler yaparak içerisinde oturmaya başladığını, davalı kooperatifin borcu nedeniyle konutun icra kanalı ile satıldığını ve davacının 24.05.2007 tarihinde tahliye ettiğini, konut bedeli, faydalı imalatlar ve diğer masraflar toplamı olan 90.650,00 TL'nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı kooperatifin haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 21.06.2008 tarihli kur'a ile davacıya yeni bir konut tahsis edilmesi üzerine, daireler arasındaki fiyat farkı, icra kanalı ile satılan daireye yapılan faydalı imalat ve kira getirisinin tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının hisse devraldığı kişiye tahsis edilen konutun davalı borcu nedeniyle icra kanalı ile satıldığı, ferdileşme yapılmadan ortağa yapılan tahsisin lütuf mahiyetinde olduğu, mülkiyet hakkı tanımadığı, davacıya yargılama sırasında yeniden konut tahsis edildiği ve davacının da yeni tahsis edilen konutu kabul ettiği, bu nedenle de davacının konut bedelinin talep edemeyeceği, davalı kooperatifin bir kısım ortağına konut tahsis ederken, bir kısmına tahsis yapmaması halinde, konut tahsis edilen davacının yaptığı iyileştirme ve faydalı imalat giderlerini talep edemeyeceği, etmenin ise yapılan lütufa karşı haksız talep mahiyetinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı vekilinin sunduğu 24.01.2012 tarihli dilekçeyle, kira tazminatı talep edilmiş ise de, bu dilekçesinin ıslah mahiyetinde olmasına ve harcının yatırılmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2)Dava dilekçesiyle, davacıya tahsis edilen konuta davacının iyileştirme ve faydalı imalatlar yaptığını, davalı kooperatif borcu nedeniyle satıldığını, bu nedenle de konut bedeli, taşınma gideri ve abonelik masrafları toplamının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı kooperatifin haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı istemiş, 18.02.2009 tarihli dilekçesinin sonuç bölümünde ise, davalı kooperatifin yeni bir konut tahsis ettiğini, son tahsis edilen konut ile ilk tahsis edilen konut arasındaki değer farkının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekilinin 18.02.2009 tarihli dilekçesi çerçevesinde yapılacak incelemede, davacıya ilk konutun tahsis edildiği dönemde, diğer ortaklara da konut tahsis edilip edilmediği, edildi ise hangi halde tahsis edildiği, davacının tahsis edilen konuta iyileştirme ve faydalı imalatlar yapıp yapmadığı, yaptığının tespit edilmesi halinde, davalı kooperatif adına tapuda tescilli bu konutun icra kanalı ile satılması aşamasında davacının konuta yaptığı iyileştirme ve faydalı imalatlar nedeniyle daha fazla değerden satılacağı da nazara alınmak suretiyle, davacıya tahsis edilen ilk konutun son hali değeri ile davacıya sonradan tahsis edilen konutun değeri, tarafların sunduğu ve sunacağı deliller ile bilirkişilerden alınacak ek heyet raporu sonrasında değerlendirilerek, davacı istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.