MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/04/2013NUMARASI : 2009/29-2013/112Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı T.. P.. ve vekili Av. İ.. A.. ile davacılar vekili Av. A.. I..'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacılar vekili, müvekkilleri arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında 03.03.2006 tarih ve 4597 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 3. maddesinde müvekkillerine ait dairelerin belirlendiğini, sözleşme uyarınca tarafların paylaşım oranının %40 müvekkillerine, %60 arsa sahiplerine şeklinde olduğunu, davalı yüklenicinin inşaatı projeye, sözleşmeye ve ruhsata aykırı olarak imal ettiğini, müvekkili H.. K..'e üç daire verilmesi gerekirken, zemin katta dubleks bir daire verildiğini, dairelerin küçük olarak imal edildiğini, teslim edilen dairelerde kalite ve nefaset farkı olduğunu ileri sürerek, müvekkillerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere uğradığı zarar bedeli olan 10.000,00 TL'nin 05.04.2008 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiş, ayrıca proje ve ruhsata aykırı bölümlerin yıkılmasını istemiştir. Davacı vekili, daha sonra davasını 128.243,00 TL olarak ıslah etmiş, diğer taleplerini atiye terk etmiştir.Davalı vekili, inşaatın sözleşme ve projeye uygun olarak yapıldığını, davacıların tapuda devredilmesi gereken bölümleri devretmediklerini, inşaatın 10 ay önce teslim edildiğini, fazla imalatlar bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporları ve tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, davalı yüklenicinin binanın giriş ve bodrum katına üç bağımsız bölüm yerine tek bağımsız bölüm yaptığı, bu nedenle değer farkı oluştuğu, zemin ve bodrum katta 38.90 m² eksik inşaat bedeli, zemin ve teras katta yapılmayan balkon bedeli, iki depo ve çatı arası piyaslı daire için kira kaybı, 3. kat eksik iş bedeli, çatı arası piyasına yapılmayan banyo bedeli, iki dairedeki kalite eksikliği ve iskân giderleri toplamı olan 128.243,00 TL'nin, 121.577,00 TL'sinin 05.04.2008 tarihinden, 6.666,00 TL'nin ise dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline, atiye terk edilen talepler yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.Kararı, davalı yüklenici vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davacı vekili, dava dilekçesinin 5/A maddesinde davalı yüklenicinin sözleşme uyarınca müvekkillerine zemin ve birinci ile ikinci bodrum katlarda olmak üzere toplam üç ayrı bağımsız bölüm verilmesi gerekirken, sadece tek bir dubleks daire inşaa etmesi nedeni ile değer kaybı talebinde bulunduğu gibi dava dilekçesinin 5/c maddesinde ise aynı dairelerin toplam 126 m² olması gerekirken, teslim edilen tek dairenin 85.40 m² olduğu, bu nedenle inşaat alanı eksikliği nedeni ile de tazminat talebinde bulunmuştur.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu ve ek raporlarında bodrum ve zemin katta yer alan bağımsız bölümler için eksik alan hesabı yapıldığı gibi diğer bölümler için de yapılmış, ayrıca adı geçen bağımsız bölümler için “değer kaybı” adı altında hesaplama yapılıp mahkemece de bu bedele de hükmedilmiştir. Oysa ki, bodrum katları ile zeminde yer alması gereken üç bağımsız bölüm yerine sadece bir bağımsız bölüm halinde inşaat yapılması nedeni ile arsa sahiplerinin bir zararı olup olmadığı bilerlenerek, varsa bu zarar ile ayrıca eksik alan teslimi için ise tüm inşaatın sözleşme ve projeye nazaran hesabının yapılarak bu talep kapsamı dahilinde hüküm kurulması gerekirken, taleplerin mahiyetine aykırı şekilde inceleme yapılması yerinde görülmemiştir.Bunun yanında, arsa sahiplerinden davacı H.. K..'e ait üçüncü kattaki bağımsız bölüme teras balkon yapılmaması nedeni ile tazminat hesabı yapılmış ve bu bedele hükmedilmiş ise de, gerek taraflar arasındaki sözleşmede ve gerekse mimari projede imalatın bu şekilde yapılacağına dair bir husus bulunmadığı gibi sözleşmede de bağımsız bölümlerin eşit yapılmayacağına dair bir hükümde bulunmadığından, davacılar vekilinin anılan talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru değildir. Ayrıca davacı arsa sahibi H.. K..'in elinde, ancak halen boş durumda olduğu keşif sırasında tespit edilen A-9 numaralı dairenin adı geçen davacıya teslim edilip edilmediği araştırılmadan kira tazminatına karar verilmesi de hatalıdır. Son olarak davacıların 6098 sayılı TBK'nın 117 (818 sayılı BK'nın 101) maddesi uyarınca dava tarihinden önce talep edilen bedeller yönünden davalıyı temerrüde düşürücü herhangi bir ihtarı dosyada bulunmamıştır. Davacı H.. K.. tarafından keşide edilen 18.01.2007 tarihli ihtarnamede tazminat talebinde bulunulmamış olup, davalı yükleniciye, projeye ve ruhsata aykırı bulunanların yıktırılacağı ve tazminat davası açılacağı bildirilmiştir. Bu nedenle, mahkemece davacılar vekilinin talepleri bakımından dava dilekçesinde belirtilen miktar yönünden dava tarihinden, ıslahla artırılan miktar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle sözleşmede inşaatın teslimi gereken tarih olarak belirlenen 05.04.2008 tarihinden itibaren 121.577,00 TL için faize hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı görülmüş, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.