Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7422 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5452 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bodrum 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 31/12/2013NUMARASI : 2010/825-2013/1158Taraflar arasındaki cezai şart alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün katılma yoluyla davacılar vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. M.. A.. gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacılar vekili, müvekkilleri arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında 08.05.2007 tarih ve 00231 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca inşaatın anahtar teslim olarak 18.03.2009 tarihinde teslim edilmesi gerektiğini, müvekkillerinin sözleşme uyarınca üzerlerine düşen edimleri fazlası ile yerine getirmelerine rağmen davalı yüklenicinin inşaatı süresinde bitirmediği gibi sözleşme ve ruhsata aykırı imalatlar yaptığını, davalıya bu nedenle keşide edilen ihtarlardan da sonuç alınamadığını ve ruhsata aykırı imalatlar nedeni ile müvekkilleri hakkında imar kirliliği nedeni ile ceza davası açıldığını, inşaatın durumu için mahkeme kanalı ile tespit yapıldığını, sözleşmenin 16. maddesinde geç teslim halinde cezai şart öngörüldüğünü, müvekkilinin aylık 2.000 Dolardan 19 aylık toplam 38.000 Dolar ve 1.000 Dolar da faiz olmak üzere toplam 39.000 Dolar alacakları olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, dolar karşılığı kur üzerinden 55.000,00 TL gecikme cezası alacaklarının ticari temerrüt faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı N.. M..'in dava tarihinden önce taşınmazdaki hissesini devrettiğini, bu nedenle husumet ehliyetini haiz bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeni ile müvekkilinin inşaata başladığını, ancak inşaat devam ederken Bodrum Belediyesi tarafından imar değişikliği ile kat yoğunluk artışı yapıldığını, bunun üzerine müvekkilinin sözleşmenin 19. maddesi uyarınca davacıların bilgisi dahilinde ek proje hazırlattığını ve imalata bu şekilde devam ettiğini, müvekkilinin ek projeyi ruhsata işletmek için müraacat ettiğini, işlemler devam ederken yapılan şikayet üzerine inşaatın kaçak duruma düştüğünü, müvekkilinin davacıların izni olmadan hiçbir iş yapmadığını, davacıların kötüniyetli olduğunu, davacıların kendilerine düşen edimleri yerine getirmediğini, davacıların cezai şartın başlangıç tarihi olarak kabul ettiği 18.03.2009 tarihini kabul etmediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve ek raporu ile tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeni ile davalı yüklenicinin inşaatı 18.03.2009 tarihinde teslim etmediği, dava tarihi itibari ile 18 ay 20 gün gecikme olduğu, sözleşme uyarınca her ay 2000 USD gecikme cezasının sözleşmede kararlaştırıldığı, bu tutarın 52.792,59 TL olduğu gerekçesi ile davalıdan ticari temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davacılar vekili, 18.09.2009 tarih ve 18807 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkillerinin sözleşme nedeni ile oluşan cezai şart alacağının 12.000 USD'ye ulaştığını ileri sürerek, bu bedelin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içinde ödenmesini istemiştir. Bu durumda, mahkemece talep edilen miktar için ihtarnamenin tebliğ tarihine eklenecek 3 gün sonrası tarihinden itibaren bakiye miktar için ise dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, karar yerinde faizin başlangıcı tarihi hususunda bir hüküm oluşturulmaması doğru görülmemiştir. Bunun yanında, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 16. maddesinde inşaatın geç teslimi halinde gecikilen her ay için tüm bağımsız bölümlere karşılık olarak 2000 USD maktu cezai şart öngörülmüştür. Yani belirtilen miktar, her iki arsa sahibi için kararlaştırılan miktardır. Sözleşmenin tanzimi tarihinde davacı arsa sahipleri ½ pay sahibidir. Ne var ki, sözleşmeye göre inşaatın teslimi gereken tarihinden önce davacı N.. M.. 27.02.2009 tarihinde taşınmazdaki payını diğer davacı U. U. satıp devretmiştir. Bu durumda, esasen davacı N.. M..'in payı hariç tutularak, diğer davacı U. U. ½ payına denk düşen 1.000 USD üzerinden cezai şart hesaplanması gerekirken, bu hususun dikkate alınmaması da isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.