Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7380 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7542 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatifin 15.03.2009 tarihli genel kurul toplantısında yönetim ve denetim kurullarının ibra edildiğini, ancak yönetim ve denetim kurulu raporlarının toplantıdan önce üyelerin incelemesine sunulmadığını, bu raporların kanun, yönetmelik ve tebliğ hükümlerine aykırı olarak düzenlendiğini, ibra edilen raporların, kooperatifin defter ve kayıtları ile karşılaştırıldığında birbirine uygun olmadığını, kooperatifin bazı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını, kooperatifin zarara uğratıldığını, bu nedenlerle yönetim ve denetim kurulunun ibrasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 15.03.2009 tarihli genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iptali istenen genel kurul kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın, 15.03.2009 tarihli genel kurul kararının iptalini talep etmesine rağmen, bu genel kurul toplantısı ile ilgisi olmayan, daha önceki dönemlere ilişkin iddialarda bulunduğunu, hatta bazı iddialarına ilişkin hiç tarih belirtmediğini, davacının 2007 yılında yönetim kurulu üyeliği de yaptığını, bu dönemde iddia ettiği hususlara ilişkin hiçbir düzeltmesi veya muhalefetinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; iptali istenen 15.03.2009 tarihli genel kurul kararının 21 kabul, 2 ret oyuyla alındığı, davanın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesinde belirtilen sürede açıldığı, davacının, 15.03.2009 tarihli genel kurulda yönetim ve denetim kurulunun ibra edilmemesi gerektiğini iddia etmekle birlikte, iddialarına dayanak olan hususların bir kısmının 2008 yılından önceki dönemlere ilişkin olduğu, bu dönemlere ilişkin, daha önce verilmiş bir ibra edilmeme kararının veya iptal edilmiş bir ibra kararının bulunmadığı, buna göre 2008 öncesi döneme ilişkin usulsüzlüklerin bu davada ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, incelemenin yalnızca 2008 dönemine ilişkin olarak yapılmasının gerektiği, bu dönemde de davacı tarafın kooperatifin zarara uğratıldığı yönünde somut bir iddiasının bulunmadığı, davacının belirttiği bazı usuli eksikliklerin ibra kararının iptali için yeterli olmadığı, davacının, bilançoya ilişkin olarak yöneltmiş olduğu iddiaların da, 2009/7 D. İş sayılı delil tespiti dosyasında incelendiği, davacının zarar iddiasını kanıtlayacak herhangi bir delile rastlanamadığı, bu durumda, alınan ibra kararının kooperatif anasözleşmesine, yasaya ve iyiniyet kurallarına uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesi uyarınca, toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten ortak tarafından, alınan kararların kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyiniyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye iptal davası açılabilir. Diğer anlatımla, genel kurul toplantısında hazır bulunan ortakların alınan kararlara karşı iptal davası açabilmeleri için, ret oyu kullanmış ve muhalefetlerini de toplantı tutanağına kaydettirmiş olmaları gerekmektedir. Emredici nitelikte olan bu yasal düzenlemenin, davalı kooperatif anasözleşmesinin 38. maddesinde de aynen tekrarlandığı görülmektedir. Oylama öncesi yapılan görüşme sırasında, sonradan alınacak karara esas olması muhtemel bir öneriye karşı olunduğunun belirtilmesi, alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımamaktadır. Muhalefetin, görüşülen öneriye değil, alınan karara karşı yapılması gerekmektedir. Diğer anlatımla, dava açma koşulu olarak aranan muhalefetin, oylama öncesinde gündem ve görüşmelere yönelik düşünce açıklamak ve eleştiri getirmek suretiyle değil, oylama sonrasında ve oylama sonucuna yönelik olarak yapılması gerekmektedir. Ret oyu verdiği halde, üyenin muhalefet şerhini oylama sonrasında yazdırmaması halinde, HMK'nın 114/2. madde hükmü yollaması ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. ve anasözleşmenin 38. madde hükmünde aranan dava şartının gerçekleşmediği gözetilerek, HMK'nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, davacının görüşmeler sırasında gündem maddesi ile ilgili tartışmalara katıldığı, iptali istenen genel kurul maddelerine ret oyu verdiği anlaşılmış ise de, divan başkanlığına sunduğu 6 sayfalık dilekçesinin henüz görüşmeler başlamadan önce sunulmuş olması da dikkate alınarak, oylama sonrası, ne yazılı ne de tutanağa geçirilmiş sözlü beyanı ile bir muhalefetinin bulunmadığı, herhangi bir yokluk ve butlan halinin de söz konusu olmadığı gerekçesiyle, HMK'nın 114/2. maddesi hükmü yollamasıyla 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. ve anasözleşmenin 38. maddesi hükmünde aranan dava şartının gerçekleşmediği belirtilerek davanın HMK'nın 115/2. maddesi hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, iptali istenen genel kurul maddelerinde kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyiniyet esaslarına aykırı bir hal olmadığı şeklinde esasa ilişkin gerekçe oluşturulması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK'nın 438/son maddesi gereğince gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı maddenin 7. fıkrası uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın gerekçesi değiştirilerek ve kararın (HÜKÜM) bölümünün ilk paragrafındaki "Davanın" ibaresinden sonra "HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden" ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.