Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7227 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1838 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 06/11/2013NUMARASI : 2013/6-2013/204Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller T.. Tüketici Finansmanı A.Ş. vekili, H... Mobilya ve İnşaat Donanımları San. ve Tic. A.Ş. vekili, TC. Ziraat Bankası A.Ş. vekili, B.. Mob. Dek. Orman Ür. San. ve Tic. A.Ş. vekili, T. İş Bankası A.Ş. vekili, F.... A.Ş. vekili, T. E.... Bankası A.Ş. vekili ve Ç.. Ahşap Yapı Aks. San. Tic. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili müvekkilinin ahşap kapı, dolap, hazır mutfak üretimi ile iştigal ettiğini; piyasadaki rekabet koşulları, yeni proje üretememiş olmaları, tahsilat sorunları ve inşaat işlerindeki hakediş ödemesi gecikmeleri nedeniyle borca batık duruma geldiklerini; mevcut sözleşmelere devam edilmesi, teklif ve proje aşamasındaki işlerin hayata geçirilmesi, perakende satışlardan elde edilecek gelirle bir yıl içinde borca batıklıktan kurtulabileceklerini ileri sürerek iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre davacı şirketin borca batık durumda bulunduğu ve erteleme projesinin uygulanması ile bu durumdan kurtulabileceği gerekçesiyle iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir. Kararı, müdahiller T... Tüketici Finansmanı A.Ş. vekili, H... Mobilya ve İnşaat Donanımları San. ve Tic. A.Ş. vekili, TC. Ziraat Bankası A.Ş. vekili, B... Mob. Dek. Orman Ür. San. ve Tic. A.Ş. vekili, T. İş Bankası A.Ş. vekili, F...A.Ş. vekili, T. Ekonomi Bankası A.Ş. vekili ve Ç... Ahşap Yapı Aks. San. Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir. İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir (İİK.m.179). Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tesbiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır (HMK.m.266). Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tesbit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir. Somut olayda borca batıklığın tesbitinde bir yandan rayiç değerler dikkate alınmış, diğer taraftan da amortisman düşülmüştür. Bu şekilde rayiç belirlemesi hatalı olup, borca batıklığın tesbitinde yanılmaya yol açacağı kuşkusuzdur. Öte yandan iflasın ertelenmesi süresi kural olarak bir yıl olup (İİK.m.179/b), uzatma davaları açılmış ve kazanılmışcasına uzun yıllara yaygın iyileşmenin projelendirilmiş olması da yasanın amacına aykırıdır. Bu durumda mahkemece davacı şirketin borca batıklık durumunun tereddüde yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve süreç içindeki uygulamaların projede gösterilen iyileştirme unsurlarına uygun bulunup bulunmadığı hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için, dosyanın oluşturulacak uzman bir heyete tevdii ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca iflasın ertelenmesi kararı ile verilecek ihtiyati tedbirler İcra ve İflâs Kanunu'nun 179/b maddesinde gösterilmiştir. Hükme göre maddi hukuka ilişkin tedbir verilmesi mümkün olmayıp, tedbirlerin ancak bir kısım takip işlemlerine yönelik olacağı kabul edilmiştir. Bu ilkeye aykırı olarak yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin e ve f alt bentlerinde yer alan takas, mahsup ve blokaj işlemlerinin engellenmesi yönündeki tedbirler hatalı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.