MAHKEMESİ : Bodrum 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/01/2014NUMARASI : 2013/143-2014/155Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili kooperatif üyesi ve kat maliki davalı borçlunun KMK'dan doğan borçlarını yerine getirmediğini, hakkında Bodrum 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/7650 esas sayılı dosyası ile icrai işleme başlandığını, ilamsız takipte ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini ve yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiğinden takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun genel kurul kararları ve işletme projelerini tebliğ alıp yükümlülüğünü bilmesine rağmen borcunu ödememekte ısrar ettiğini ileri sürerek, borçlunun borca itirazının iptali ile Bodrum 2. İcra Müdürlüğü'nün 201/7650 esas sayılı dosyasındaki takibin devamına, davalının %20 icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davacı kooperatife hiçbir zaman üye olmadığını, görevli ve yetkili mahkemenin Gölcük Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının bulunduğu siteden bir adet bağımsız bölüm satın alarak kat maliki olduğunu, kooperatif üyeliğini devralmadığını, kooperatifin başka gayrimenkullerinin olması nedeniyle üyeliğe kabul edilmediklerini, bu kooperatifin tasfiye edilip site yönetimine geçilmesi gerekirken işletme kooperatifi kurularak eski düzene devam edilmek istendiğini, talebi olmamasına rağmen kendisine işletme kooperatifine üye yapıldığının söylendiğini, aidat borcunun bir kısmını dava açılmadan evvel ödediğini savunarak, davanın reddi ile davacının % 40'tan az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; takip talebi ve 2011 yılı Ç.. Tatil Köyü toplantı tutanakları incelendiğinde 8 aylık aidat bedelinin 640,00 TL, alt yapı giderinin 2.000,00 TL olduğu, takipte alacak miktarlarına aylık %5 faiz uygulanması 634 sayılı KMK'nın 20. maddesinin gereği olduğu, 2012 yılının Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım aylarının her bir alacağın muaccel hale geleceği, bir sonraki ayın ilk günü itibariyle hesaplanan faiz tutarının toplamda 109,20 TL olduğu, her ne kadar davalı tarafından aidat bedelleri ödenmiş ise de, takip tarihinden sonraki ödemeler bakımından asıl alacağın fer'isi niteliğinde olan faiz borcunun devam ettiği, öte yandan 2.000,00 TL katkı payının 500'er TL halinde 30 Temmuz, 30 Ağustos, 30 Eylül ve 30 Ekim 2012 tarihlerinde ödeneceği kararlaştırıldığından, her bir alacağın muaccel hale geldiği günden itibaren hesaplanan faiz tutarının toplamda 240,00 TL olduğu, davalının yaptığı 720,00 TL'lik ödemenin dava konusu döneme ilişkin olan 640,00 TL'lik kısmı toplam alacak miktarından düşüldüğünde, ödenmesi gereken asıl alacak tutarının 2.000,00 TL olduğu, dökümü yapılan faiz miktarları da bu alacağa eklendiğinde, davalının toplam 2.000,00 TL asıl alacak ile 349,20 TL işlemiş faiz üzerinden borçlu olduğu, yaptığı itirazın hiçbir hukuki dayanağı da olmadığından takibi sürüncemede bırakma kasdı taşıdığı gerekçesiyle, açılan davanın kısmen kabulüne, davalının 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/7650 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 2.000,00 TL asıl alacak ve 349,20 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, davacının fazlaya yönelik isteminin reddine, davalının asıl alacağının %20'si oranında icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. 1-Dava, davacı kooperatif tarafından davalı hakkında 07.07.2012 tarihli genel kurul kararına aykırı olarak altyapı katkı payı ile aidat bedellerinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, 01.02.2013 tarihinde açılmıştır. Bu durumda, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK'nın 4. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Öte yandan, somut olayda, talebin kooperatif üyeliğine dayandırılması ve davalı yanca da üye olunmadığının savunulmuş olması karşısında, davalının üye olup olmadığının önsorun olarak çözülmesi gerekmektedir. Bu durumda, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca ticari dava niteliğini kazanan davaya 6102 sayılı Yasa'nın 4 ve 5. maddeleri gereği Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması zorunludur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır.2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan hacın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.