Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 716 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6126 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Asıl davada davacı vekili, esnaf kredi ve kefalet sözleşmesine dayalı alacağının rücuen tahsili amacıyla davalı hakkında ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/371 E. sayılı dosyasından icra takibine başlandığını ancak davalının icra takibine itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davacı vekili, esnaf kredi ve kefalet sözleşmesine dayalı alacağının rücuen tahsili amacıyla davalı hakkında ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/535 E. sayılı dosyasından icra takibine başlandığını ancak davalının icra takibine itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacı tarafın öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması gerektiğini, kredi sözleşmesinin muhatabı banka tarafından hesap kat ihtarı gönderilmediğini, davalı müvekkilinin borcun tamamından sorumlu olmadığını, 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 587. maddesi uyarınca kefil olan davalılara payları oranında takip yapılması gerekirken, takibin bu hükme aykırı yapıldığını, bileşik faiz talep edilmesine olanak olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava dışı İbrahim ...'nın ... davacı ...'nin ve ..., ..., ..., ..., davalı ...'ı müteselsil kefil göstererek kredi sözleşmesi imzaladığı, ... tarafından dava dışı ...'ya 35.000,00 TL kredi kullandırıldığı, borçlunun 10.04.2010-10.10.2010 ve 10.04.2011 (birleşen davada 10.11.2011 tarihli taksit) tarihli taksitleri vadesinde ödememesi sebebiyle dosyada mevcut bulunan makbuz ve hesap dökümlerinden anlaşıldığı üzere davacının bankada bulunan hesabından taksit tutarını faizi ile birlikte tahsil ettiği, davacı kooperatifin müşterek ve müteselsil kefil olduğu bir borcu ödediği, davacının takip tarihi itibariyle ödemiş olduğu tüm miktardan davalıyı sorumlu tuttuğu, davacı kooperatifin kefil olarak ödediği miktarın tamamını açılan kredinin kredi borçlusundan isteyebilmesinin mümkün olduğu, ancak, kredi borçlusu dışında kalan diğer kefil davalı ...'a karşı açtığı dava ise niteliği itibarı ile kefilin kefile rücu davası niteliğinde olduğundan, TBK'nın 587. maddesinin (BK 488. maddesi) ikinci cümlesi uyarınca diğer kefillerin sorumluluğu her bir kefile düşen pay ile sınırlı olduğu, ayrıca davacının davalıdan ödemiş olduğu miktar için rücu ilişkisinde uygulanacak faiz oranı sözleşme ile kararlaştırılmadığından ve taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmadığından TBK'nın 88 ve 120. maddeleri gereği 3095 sayılı Kanun'un 2/1. maddesi uyarınca yasal faiz isteyebilmesinin mümkün olduğu, dava dışı banka tarafından kredi sözleşmesi kapsamında uygulanan bir faiz oranını sözleşmenin tarafı olurcasına ve krediyi kendisi kullandırmış gibi talep etmesi mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının Gördes İcra Müdürlüğü'nün 2011/371 E. sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin, tahsilde tekerrüre meydan vermeksizin, 2.494,42 TL asıl alacak, 182,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.676,48 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, asıl alacağın %40'ı oranında belirlenen 1.070,59 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen 2012/223 E. sayılı dosyada davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının ...İcra Müdürlüğü'nün 2011/535 E. sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin, tahsilde tekerrüre meydan vermeksizin, 777,04 TL asıl alacak, 5,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 782,09 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, asıl alacağın %20'ı oranında belirlenen 155,40 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dava, kooperatif esnaf ve kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekilince, 23.09.2013 tarihli dilekçesinde, kredi ilişkisine konu asıl borcun ödendiğinden bu hususun kararda dikkate alınması talep edilmiş ve 25.12.2013 tarihli oturumda da, ödemelerin alındığı belirtilip, davanın kabulüne karar verilmesi istenilmiş, mahkemece, her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekilinin 23.09.2013 tarihli dilekçesi ve 25.12.2013 tarihli oturumdaki beyanı ile Gördes İcra Müdürlüğü'nün 2011/535 ve 2011/371 E. sayılı takip dosyalarında alacağın haricen tahsil edilmesi nedeniyle hacizlerin ve dosyanın işlemden kaldırılmasına dair talepleri birlikte gözönüne alındığında, mahkemece, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, davanın açılmasına hangi tarafın neden olduğu üzerinde durularak harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden hangi tarafın sorumlu olduğunun belirlenmesi ve buna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.