MAHKEMESİ : Ankara 23. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/11/2013NUMARASI : 2012/351-2013/528Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av.... gelmiş, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkili arsa sahibine verilmesi gereken bağımsız bölümlerin süresinde teslim edilmemesi nedeniyle gecikme tazminatının tahsili için başlatılan takibe davalı yüklenicinin haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, inşaat yapılacak arsanın davalıya ayıpsız ve inşaata elverişli şekilde 01.07.2008 tarihinde teslim edilmediğini, ek sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara 8. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1084 sayılı takip dosyasında 23.184,00 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek sureti ile takibin 23.184,00 TL üzerinden devamına, davacının fazla taleplerinin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2) Taraflar arasında 20.03.2008 tarihinde resmi şekilde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş ise de, bilahare düzenlenen 08.10.2010 tarihli adi yazılı ek sözleşme ile inşaatın teslim süresi uzatılarak teslimi gereken tarih 01.11.2010 olarak belirlenmiş, aksi takdirde yüklenicinin arsa sahibine geciktiği her ay için tüm bağımsız bölümlerine karşılık aylık toplam 3.000,00 TL maktu gecikme tazminatı ödemesi kararlaştırılmıştır.Öncelikle yüklenicinin işi bitirmesi için önceden kararlaştırılan sürenin uzatılmış olması ve taraf iradeleri ile gecikme tazminatı tutarının aylık maktu şekilde belirlenmiş olması karşısında ek sözleşmenin adi yazılı şekilde yapıldığından bahisle geçersizliğinden bahsedilebilmesi mümkün değildir. Asıl sözleşmede kararlaştırılan bağımsız bölüm başına aylık 500,00 TL tazminat tutarı taraflarca kesin olarak belirlenmeyip, devam eden yıllar içerisinde artacağı ifade edilmiş, ek sözleşme tarihi itibariyle de bu miktarın aylık 3.000,00 TL olduğu taraflarca benimsenmiştir. Bu itibarla, yüklenicinin geciktiği sürenin ve ödeyeceği tazminat miktarının hesabında ek sözleşmenin dikkate alınması gerekmektedir. Ne var ki, bu esaslara göre yapılacak hesaplamada dava konusunun gecikme tazminatı olduğu nazara alındığında yüklenicinin bağımsız bölümleri kullanabileceği şekilde arsa sahibine teslim etmesi halinin söz konusu olması durumunda tazminat hesabının bu tarihten sonrası için de yapılmasının sebepsiz zenginleşmeye yol açma ihtimalinin bulunduğu da gözden kaçırılmamalıdır. Nitekim, davalı yüklenici icra takibine konu dönem içerisinde bağımsız bölümleri arsa sahibine teslim ettiğini savunmuş ise de, mahkemece bu savunma üzerinde durulmamıştır.Keza, taraflar arasındaki sözleşmenin konusu imalat işi, hukuki niteliği itibariyle ticari iş mahiyetinde olup, 3095 sayılı Yasa'nın 2. maddesi uyarınca davacı, lehine hükmedilecek miktar için avans faizi yürütülmesini isteyebileceği halde kabul edilen miktara yasal faiz uygulanması doğru değildir.Bu durumda, değinilen tüm hususlar dikkate alınarak toplanacak taraf delilleri çerçevesinde bir sonuca varmak gerekirken, hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.