Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7017 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5020 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 29. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/03/2014NUMARASI : 2013/427-2014/91Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. A.. B.. gelmiş davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Dava; davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle, yüklenici tarafından inşaa edilen binadaki varlığı ileri sürülen eksik işler bedelinin tahsiline ilişkin olarak girişilen takibe davalı yüklenicinin itirazının iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu, ek raporu ile tüm dosya içeriğine göre; davanın asıl alacak üzerinden kabulü ile fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Mahkemece hükmüne uyulan bilirkişi raporuna göre, binanın tapuda zemin kat işyeri niteliğindeki bağımsız bölüme eklenti olan depo kısmının tümüyle arsa sahibine ait olduğu varsayılarak hesaplama yapılmış ve mahkemece bu kabul tarzı denetlenmeden rapor aynen benimsenip sonuca gidilmiştir.Ancak taraflar arasında imzalanan 09.01.2008 tarih ve 962 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde böyle bir bölümün varlığından bahsedilmediği gibi, taraflar arasında bilahare düzenlenen tarihsiz “Sözleşmedir” başlıklı adi yazılı belgede ise arsa sahibi davacı tarafından ödenecek bedel karşılığı bu yerin dava dışı Keramettin Kurt tarafından tuğlaları örülüp sıvası yapılarak, arsa sahibi davacıya teslim edileceği kararlaştırılmıştır.Hal böyle olunca, öncelikle depo vasıflı yerin mülkiyet durumunun tayini zorunludur. Zira bu tespit yapılmadan anılan yerle ilgili olarak eksik iş bedeline hükmedilmesi mümkün değildir. Nitekim yüklenici şirket tarafından bu yazılı belgeye dayalı olarak girişilen takibe karşı davacı arsa sahibince Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/329 E. sayılı dosyası ile menfi tespit davası açılmış olup, esas olarak adı geçen davada deponun aidiyetinin belirlenmesi sonucu doğacaktır.Bu durumda, birbirini etkileyici olan mevcut dava ile adı geçen Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/329 E. sayılı dosyasının birleştirilerek bir sonuca varılması zorunluluğu vardır.Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece ilgili mahkeme ile gerekli yazışmaların yapılıp, her iki davanın hangi mahkemede birleşetirilmesi gerekeceği hususu üzerinde durulup, birleştirme kararı verilip, tüm deliller birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesince bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.