Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7010 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9905 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)TARİHİ : 09/06/2014NUMARASI : 2013/506-2014/267Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde müdahil vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili şirketin borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesindeki tedbirlerin uygulanması halinde borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Müdahil vekili, iyileştirme projesinin davacı şirketi borca batıklıktan kurtaracak nitelikte olmadığını, öncelikle tedbirlerin kaldırılmasını, aksi halde şirketin iflasına karar verilmesini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre davacı şirketin 30/06/2013 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğu, iyileştirme projesinde etkin bir şekilde uygulanması halinde ıslahının mümkün olabileceği, yapılan incelemeler sonucunda iflasın ertelenme koşullarının gerçekleşmiş olduğu ve yargılama safahatında sermaye artışına gidildiği, İİK'nun 179 maddesine dayanan iflasın ertelenme talebinin maddi ve şekli şartlarının yerine geldiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştirKarar, müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştirDava, iflas ertelenmesi istemine ilişkindir. İİK 179 ve devamı maddelerine istinaden sermaye şirketleri ve kooperatiflerin iflas erteleme talebinde bulunabilmeleri için bilançolarının borca batık olması gerekir. Borca batıklığın tesbitinde ise şirketin malvarlığında bulunan aktif ve pasiflerin talep tarihindeki gerçek değerlerinin nazara alınarak belirlenmesi gerekir. Dava şartı olan bu husus belirlenmeden talebin esasının incelenmesine geçilemez. Bu nedenle, konusunda uzman bilirkişi heyeti seçilip mahallinde keşif yapılarak davacı şirkete ait taşınmazların rayiç değerinin dayanakları da belirtilmek sureti ile belirlenmesi ve borca batık olup olmadığının tespit edilerek borca batık olduğunun tesbiti halinde de iyileştirme projesinin gerçek ve inandırıcı olup olmadığı, tedbir verilmiş olması da değerlendirilerek şirketin zaman içindeki durumu nazara alınıp, hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.