MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 16/06/2011NUMARASI : 2009/105-2011/355Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili şirketin A....grup şirketlerinden olduğunu, hakim ortağının ise davalı A.... ve ailesi olduğunu, Y...Bank A.Ş nin BDDK'nın 21.12.1999 tarih ve 99/13765 sayılı kararname ile 22.12.1999 tarih 23914 sayılı kararı uyarınca fona devredilmesinden sonra kamu alacağının tahsilinde yarar görüldüğünden bir kısım grup şirketleri ile birlikte Bankalar Kanununun 15/7-a maddesi uyarınca müvekkili şirketin yönetim ve denetimi fon tarafından 04.08.2005 tarihli kararı ile devir alındığını, halen müvekkil şirket tüzel kişiliği dolayısıyla şirketin yönetim ve denetimi fon tarafından atanan yöneticilerce idare edildiğini, fon ile Balkaner Grup arasında 12.06.2006 ve 03.09.2007 tarihli protokollerde, müvekkili şirketin borçlu olarak imzası bulunduğunu, protokol şartları yerine getirilmediğinden feshedildiğini, TMSF Tahsilat Dairesi Başkanlığınca müvekkili şirkete ödemeye çağrı mektubu gönderildiğini, müvekkili şirkete ait bir kısım malvarlığının satışı gerçekleştirilip bu satışlar sonrasında A.... hesabına toplam 3.513.113,05 TL borç kaydedildiğini, borçlu A... Ankara 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/120 Esas – 2007/30 Karar sayılı dosyada şahsi iflasına karar verildiğini, TMSF Tasfiye Dairesi Başkanlığınca 2008/1 sayılı dosya üzerinden iflas işlerinin yürütüldüğünü, belirtilen alacağın masaya kaydedilip ödenmesi talebinin kabul edilmediğini ileri sürerek alacağın masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, iflas idaresi tarafından davacı şirketin alacak talebi hakkındaki ret kararının usulüne uygun olduğunu savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının 17.10.2007 tarihinde iflasına karar verildiği, kararın 14.01.2008 tarihinde kesinleştiği, davacının kayıt başvurusunun 19.12.2008 tarihinde rededildiği TMSF Birinci Tahsilat Dairesi, davacı şirkete söz konusu gayrimenkullerin banka kaynağı olarak edinildiği intiba tespit edildiğinden kullandırım tarihi itibariyle 3.828.149,50 TL fon alacağı sayılarak takibe başlanılacağını belirterek ödeme yapılması gerektiği yönünde şirkete bildirim yaptığı, fon alacağı sayılan miktar kadar da hem davacı şirket hem de müflis A.... lehine takip başlatıldığı, A....hesabına satılan gayrimenkullerin satış tutarı olan 3.513.113,05 TL'nin ise borç kaydedildiği, bu kayda göre davacı şirket müflisten belirtilen miktar kadar alacaklı olduğu, davacı şirket TMSF ile B...Grubu arasında imzalanan protokolü borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, satılan söz konusu gayrimenkullerin davacı şirket bankadan kendisine yapılan aktarım sonucu elde ettiği davacı şirkette kullandırılan kredi nedeniyle borçlu durumunda bulunduğu, satılan malların bedellerini müflis Ali Balkaner'den talep etme hakkı olmadığı, davacı şirketin alacağının kendi borcuna mahsup edildiğinin anlaşıldığı, satılan varlıkların davacı şirketin borcuna mahsuben satılmadıkları, davacı şirket ile müflis A....arasındaki alacağın davacı tarafın amme borcundan kaynaklandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dairemizin emsal nitelikli 05.06.2014 tarih ve 1112 E., 4346 K. sayılı bozma ilamına konu dava dosyası kapsamı ile işbu dosya ve temyiz dilekçesi kapsamına göre, Bakanlar Kurulu'nun 21.12.1999 tarihli ve 99/13765 sayılı kararıyla temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 14. maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarına istinaden Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Yurt Ticaret ve Kredi Bankası A.Ş. ( Yurtbank A.Ş.)'nin eski yönetici ve hakim ortağı Ali Avni Balkaner'in 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 110. madde hükmü uyarınca Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17.10.2007 tarih ve 2005/120 E., 2007/381 K. ilamı ile iflasına karar verilmiş, Ankara İflas Müdürlüğü'nün 2007/30 sayılı dosyasından iflas işlemlerine başlanılmış, işbu dava iflas kararından sonra 09.11.2007 tarihinde açılmış, iflas kararı taraflarca temyiz edilmeksizin 14.01.2008 tarihinde kesinleşmiş, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 110. maddesinin yollamasıyla, 106. maddesinin, 5. fıkrası gereğince birinci alacaklılar toplantısı yerine kaim olmak üzere, ilgili iflas idare memuru adayları, Fon Kurulu Başkanlığı'nın 18.01.2008 tarih ve 2008/19 sayılı kararı uyarınca Ankara İflas Müdürlüğü'nün 2007/30 E. sayılı dosyasına önerilmiş, Ankara 2. İcra Hakimliği'nin 08.02.2008 tarihli kararı ile Fon tarafından önerilen iflas idare Memurları Av. Ayhan Sarılar, Av. Funda Pehlivan ve Av. Cengiz Kadakoğlu görevlerine başlamış, TMSF'nin, birinci alacaklılar toplantısının İcra Müdürlüğü'nce 13.02.2008 tarihinde yapılmasına ilişkin karara yönelik şikayeti, Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nce 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 110/2. ve 110/4. yollamasıyla 106/5. maddesi uyarınca tasfiyenin TMSF tarafından yürütülmesi gerektiği belirtilerek 08.02.2008 tarihli kararı ile kabul edilmiş ve ilk alacaklılar toplantısının iptaline karar verilmiş, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu'nun 16.05.2008 tarih ve 2008/165 sayılı kararı ile Ankara İflas Müdürlüğü'nün 2007/30 sayılı dosyasından sürdürülen iflas tasfiye işlemlerinin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun Geçici 11. maddesinin yollaması uyarınca, mülga 4389 sayılı Bankacılar Kanunu'nun 16. ve 17. maddelerine göre Fon tarafından yapılması gerektiğinden, tasfiye işlemlerinin Fon Tasfiye Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilmesine, aynı kişilerin iflas idare memuru olarak atanmasına karar verilmiş, bu çerçevede iflas tasfiye işlemlerine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Hukuk işleri Daire Başkanlığının 2008/1 sayılı dosyası üzerinden devam edilmiş, "TMSF Tasfiye Dairesi Başkanlığı'nca İİK'nın 206 ve 207. maddeleri gereğince düzenlenen sıra cetveli" başlıklı cetvel 08.01.2009 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ve 09.01.2009 tarihli Star Gazetesinde "TMSF Daire Başkanlığından İflas Dairesi sıfatı ile sıra cetveli ilanı" başlığı ile ilan edilmiş, alacak kayıt talebinde bulunan kişi ve kurumlara tebliğ edilmiş, müflisin iflas tasfiye işlemi İcra ve İflas Kanunu'na göre değil, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılmaya devam edilmiş, bu çerçevede ikinci alacaklılar toplantısı yerine kaim olmak üzere, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Fon Kurulu'nun 12.03.2009 tarih ve 2009/82 sayılı kararı alınmış bulunmaktadır. 411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 106/5. maddesi; " Fon bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 166, 218, 219, 223, 234, 236, 249, 251 ve 254. maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas idaresi, alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye eder." hükmünü içermektedir.TMSF, iflas idaresi görev ve yetkilerini haiz olarak iflas tasfiyesini yürüttüğüne göre, bu sıfatla düzenlenen sıra cetvelinin de TMSF'nin kamu gücüne dayalı olarak Bankacılık Kanunu uyarınca tek yanlı olarak aldığı idari karara dayalı bir işlemi olduğu kuşkusuzdur. İflas idaresinin İİK'ndaki haiz olduğu yetkileri TMSF'nin sahip olması, bu hükümlerden yararlanması bu sonucu değiştirmemektedir. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 110. maddesinde, 107. maddeye atıf bulunmadığı gibi, 107. madde uyarınca devir alınan alacaklar nedeniyle Fon'a boçlu olanların iflası halinde 132/9. bent uyarınca Fon'un bir ya da iki temsilcisinin katılımı ile oluşan ve İcra hakiminin seçtiği iflas idaresinin somut olayda söz konusu olmadığı, tamamının Fon'un gösterdiği adaylardan oluştuğu, iflas idaresinin Fon adına tasfiyeyi yürüttüğü anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 07.02.2011 tarih ve 2010/69 E., 2011/5 K. sayılı kararında da, TMSF'nin düzenlediği sıra cetvelinin iptaline idari yargının karar verebileceği sonucuna varılmıştır. Bu durumda mahkemece, tüzel kişiliği haiz Fon tarafından İİK hükümlerinden yararlanılarak düzenlenen ve idari işlem niteliğinde bulunan sıra cetvelinin dava konusu edildiği, davalı Müflis A... iflas idaresinin TMSF adına tasfiye yürüttüğü, gerçek hasmın TMSF olduğu, bu cetvelde davacının alacağı ile ilgili alınan kararın iptalini amaçlayan davacının alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı varsa cetvelin davacı alacağı ile ilgili kısmının iptali ile ilgili inceleme yapıp karar vermenin Adli Yargının görevi dahilinde olmadığı, anılan kararın iptali üzerine idarece yeni bir karar alınarak davacının alacağının cetvele kayıt ve kabulüne karar verileceği gözönünde bulundurulup, HMK'nın 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın esası incelenerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.2- Bozma nedenine göre, davalı müflis iflas idare memurlarının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.