Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6951 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6338 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/03/2014NUMARASI : 2010/297-2014/79Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacılar vekili, davalılardan E.. D..'in arsa sahibi diğer davalının da onun vekili olarak müvekkilleriyle 14.03.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediklerini, taşınmazın imar sorunu olduğunu, imar durumunun düzeltilmesini beklerken davalı arsa sahibinin müvekkillerinden habersiz ....... isimli yükleniciyle 25.11.2009 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediği ve bu yüklenicinin inşaata başladığını öğrendiklerini, bu sözleşme nedeniyle müvekkillerinin başkaca iş almadığını ileri sürerek, sözleşme gereği müvekkillerine isabet edecek olan yedi daire bedelinden şimdilik 10.000,00 TL yoksun kalınan kâr bedelinin faiziyle davalılardan tahsilini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmasını talep etmiş, 10.06.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 57.332,00 TL'ye çıkartmıştır. Davalılar vekili, davacılarla imzalanan 14.03.2007 tarihli sözleşmede davalı M.. Ö..'ün vekil sıfatıyla hareket ettiğinden, bu davalıya husumet yönetilemeyeceğini, sözleşmenin 3. maddesi gereği inşaatın temel üstü ruhsatından itibaren 12 ayda anahtar teslimi olarak müvekkiline teslimi gerekirken, davalıların edimlerini yerine getirmedikleri, inşaatla ilgili bir faaliyette ve masrafta bulunmadıklarından, sözleşmenin eylemli olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin düzenlendiği 14.03.2007 tarihinden itibaren ikinci sözleşmenin düzenlendiği, 2009 yılına kadar, davacılar tarafından imar durumunun çözülmesi için belediyeye müracaatları olmadığı, 2009 yılında imar sorununun çözümlenmesinde davalı arsa sahiplerinin bir kusuru olmadığı, kaldı ki imar durumunun inşaata başlanması için bir sorun yaratmadığı, davalıların inşaatla ilgili uzun bir süredir işlem yapmamaları nedeniyle davalıların sözleşmeyi feshetmekte haklı oldukları, sözleşmedeki edimlerini yerine getirmeyen davacıların, sözleşmenin feshi nedeniyle zarar tazmini isteyemeyecekleri gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.