Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6862 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5331 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasında 14.06.2012 tarihli 15586 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmenin imzalanmasından sonra müvekkilinin proje çalışmasına başladığını, kadastro başvurusu yaptığını, gerekli projeleri çizdirip ilgili belediyeye başvurduğunu, mimari projenin onaylandığını, statik, elektrik ve asansör projesinin hazırlanıp belediyeye sunulduğunu ve ruhsatın imzalanmasını beklerken, davalı arsa sahiplerinin kötüniyetli olarak müvekkiline ihtarname keşide edip, sözleşmeyi fesh edeceklerini bildirdiklerini, bir kısım arsa sahiplerinin başka yüklenici ile görüşmeler yaptığını ve kötüniyetli olarak müvekkilini vekaletten azlettiğini, daha sonrada kötüniyetli olarak sözleşmenin fesh edildiğini müvekkilinin karşı ihtarname ile cevap verdiğini, tek taraflı feshin mümkün olmadığını müvekkilinden kaynaklanan gecikmenin söz konusu olmadığını ileri sürerek, taraflar arasındaki sözleşmenin devam edip etmediği hususunun tespitine; mahkemece sözleşmenin ihtarla fesh edildiğinin kabulü halinde haksız feshin tespitine müvekkilinin yaptığı masraflar ile uğradığı menfi ve müspet zararların bilirkişi aracılığı ile tespit ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... cevap dilekçesinde, davacı yüklenicinin sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirmediğini süresi içinde ruhsat alıp işe başlamadığını, yapılan görüşmelerden de sonuç alınamaması üzerine sözleşmeden kaynaklanan yetki ile, fesh yoluna gidildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Diğer davalılar vekili ise davacı yüklenicinin sözleşme uyarınca altı ay içinde ruhsat alıp bunu takiben 18 ay içinde de inşaatın iskan belgesi alınmış olarak teslim edilmesi gerektiğini aksi durumda sözleşmenin 8/a maddesi arsa sahiplerine fesih hakkı verdiğini davacı yüklenicinin sözleşme uyarınca 11.12.2012 tarihine kadar alması gereken inşaat ruhsatını almadığını, bunun üzerine davacıya 03.01.2013 tarihinde ihtarname keşide edildiği ancak bundan da sonuç alınamadığını ve 22.01.2013 tarihli ihtarname ile sözleşmenin fesh edildiğini, sözleşme tarihi ile fesih tarihi arasında 7,5 aylık bir süre geçtiğini, sözleşmenin haklı nedenlerle fesh edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında aktedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davacı yüklenicinin 11.12.2012 tarihine kadar inşaat yapı ruhsatını alması gerektiği, yapı ruhsatı alınmasının gecikmesinde idareden kaynaklanan bir sebebin bulunmadığı ayrıca davalı arsa sahiplerininde bir kusuru bulunmadığı, davalının ihtarnameye rağmen edimini yerine getirmediği, aktin haklı nedenle fesh edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık 14.06.2012 tarih 15586 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici vekili, dava dilekçesinde taraflar arasında aktedilen sözleşmenin halen geçerli olup olmadığının tespitine, şayet sözleşmenin fesh edildiği yönünde kanaat oluşmuş ise feshin haksızlığının tespiti ile uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi iki yolla olur. Birincisi tarafların fesih hususunda iradelerinin birleşmesi, diğeri ise bu konuda açılan bir dava sonucu mahkemece fesih hükmüne karar verilmesidir.Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin " işe başlama tarihi ve işin süresi" başlıklı maddesinin (b) bendinde inşaat ruhsatının sözleşme tarihinden itibaren 6 ay içinde alınıp ruhsat tarihinden itibaren 18 ay içinde inşaatın anahtar teslim şeklinde arsa sahiplerine verileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin " sözleşme fesh ve devri" başlıklı 8/a maddesinde ise sözleşme tarihinden itibaren 6 ay içinde ruhsat alınıp işe başlanmadığı taktirde arsa sahiplerinin sözleşmeyi fesh etmeye yetkili oldukları hüküm altına alınmıştır.Arsa sahipleri tarafından keşide edilmiş 23.01.2013 ve 13.03.2013 tarihli noter ihtarları ile sözleşmenin fesh edildiği davacı yükleniciye bildirilmiştir. Yüklenici tarafından keşide edilen 01.02.2013 tarihli cevabi ihtarda ise sözleşmenin feshinin usulsüz olduğu belirtilerek uğranılan 500.000,00 TL zararın ödenmesi istenmiş ve yukarıda açıklanan taleplerle eldeki dava açılmıştır.Hâl böyle olunca; mahkemece davacı vekillerine dava dilekçesi açıklattırılıp sözleşmenin feshi hususunda bir talepleri olup olmadığı tespit edilerek, özellikle davacı yüklenicinin 01.02.2013 tarihli cevabi ihtarı da gözönünde bulundurularak sözleşmenin fesih şartlarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulup, tartışılarak şayet fesih şartlarının gerçekleştiği sonucuna varılırsa sözleşmeyi geriye doğru feshederek, feshe hangi tarafın sebep olduğu üzerinde durulup dava dilekçesinin ikinci bölümde yer alan müspet zarar şartlarının oluşup oluşmadığı tartışılıp, değerlendirilerek uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.