MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/05/2013NUMARASI : 2009/579-2013/284Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 05.06.2014 gün ve 2014/4066 Esas, 2014/4338 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, müvekkilinin de aralarında bulunduğu arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, müvekkili adına tam hisse olarak tapuya tescili gereken 2 no'lu bağımsız bölümün, Hamiyet Kocabıyık ve Burcu Kocabıyık isimli kişiler ile hisseli olarak tescil edildiğini, müvekkili tarafından, adı geçen kişiler ile davalı yüklenici aleyhinde açılan tapu iptali ve tescil davasında, Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11.12.2007 tarih ve 360 E., 358 K. sayılı ilamı ile diğer iki hissenin müvekkili adına tesciline karar verildiğini, ancak bu arada, davalı tarafça, anılan kişiler aleyhinde başlatılan icra takibi sonucunda bahse konu hisselerin bu kez de üçüncü kişilere satıldığını, geçen süreçte müvekkilinin kira kayıpları, maddi ve manevi zararları ortaya çıktığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, talebini hisse değeri yönünden 14.400,00 TL, kira kaybı yönünden 10.600,00 TL olmak üzere 30.000,00 TL maddi ve manevi tazminat talebini de 5.000,00 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşmeler uyarınca, müvekkili yükleniciye %55, arsa sahiplerine %45 pay verildiğini, arsa sahiplerinin her birine bir daire düşecek şekilde kendilerine düşen arsa paylarını paylaştıklarını, bu paylaşımı arsa sahiplerinin kendilerinin belirlediğini, bu hususta kur'a çektiklerini, sözleşmelerde müvekkiline bağımsız bölümlerin satışı ve paylaştırılması hususunda yetki verilmediğini, müvekkilinin arsa sahiplerinin kendi aralarında yaptıkları paylaşıma herhangi bir dahlinin bulunmadığını, daireleri eksiksiz olarak arsa sahiplerine teslim ettiğini, davacının da kendisine düşen daireyi 01.02.1999 tarihinde tutanakla teslim aldığını, husumetin diğer arsa sahiplerine yöneltilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının kendisine ait olduğunu ileri sürdüğü payların Karşıyaka 1. İcra Müdürlüğü'nün 2005/2690 E. sayılı dosyasında satıldığı, Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/360 E. sayılı dosyasında açılan davada, adına kayıtlı pay bulunmayan yüklenici hakkındaki davanın takipsiz bırakıldığı, diğer paydaşlar yönünden davanın kabul edildiği, ne var ki anılan payların daha önce icra yoluyla satılmış olduğu, davacının payların geç devri nedeniyle ortaya çıkan zararlarını gerekirse Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/360 E. sayılı davasına aleyhlerinde hüküm kurulan paydaşlardan talep edebileceği, davalı yükleniciye yüklenebilecek bir sorumluluk bulunmadığı, manevi tazminat koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 05.06.2014 tarih ve 4066 E., 4338 K. sayılı ilamıyla, sair temyiz itirazlarnın reddiyle, davacı ile davalı yüklenici arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri uyarınca, inşaatta mevcut 2 numaralı bağımsız bölümün davacı Ö.. A..'a aidiyeti hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, nitekim, davacı Ö.. A.. tarafından Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/360 E., 2007/358 K. sayılı dosyasında, davalı yüklenici V.. S.. ve diğer hissedarlar aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasında 2 no'lu bağımsız bölümün tam olarak davacıya ait olduğunun tespitine karar verilip, hüküm Yargıtay denetiminden geçip kesinleştiği, ne var ki, yüklenicinin dava dışı bir başka arsa sahibinden olan alacağı nedeni ile başlattığı icra takibi sonunda 2 numaralı bağımsız bölümün 7/75 payının icra marifeti ile satıldığı ve dava dışı Fatma Soylu adına tapuya tescil edildiği, davacı Ö.. A.. mevcut davada icrada satılan arsa payının adına tescilini istemediği, aksine değerinin tazmini ile bu kısma ilişkin uğradığı gecikme tazminatı alacağının tahsilini istediği, bu durumda, yüklenicinin davacıya karşı olan akdi taahhüdünü yerine getirmediğinin tartışmasız olduğu ve tam olarak teslim etmesi gereken 2 numaralı bağımsız bölümü kararlaştırılan şekilde teslim edemediğinden talep yönünden eksik devredilen payın değerinin saptanarak bedeline ve ayrıca anılan paya mahsusen gecikme tazminatı alacağının doğup doğmadığı hususunun incelenerek sonucuna göre bir hükme varılması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.1-Davalı yüklenici yargılama aşamasında zamanaşımı savunmasında bulunmadığı gibi, mahkeme hükmünün gerekçesine karşı da bu yönde herhangi bir temyiz itirazı ileri sürmediğinden, karar düzeltme aşamasında bu hususta dile getirdiği itirazların dinlenmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Bu açıklamalara ve Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dosya kapsamından, davacının da aralarında bulunduğu arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde ve diğer ek sözleşmelerde dairelerin %45'inin arsa sahiplerine, %55'inin de yükleniciye ait olacağı, 03.09.1996 tarih ve 39936 yevmiye nolu ek sözleşmenin 5. sayfasında ise, arsa sahiplerinin daire seçimlerini 25240 ada 2 no'lu parsel üzerinde yapılan binadan kullanacakları, ekli liste ve şemada gösterilen bağımsız bölüm hisselerinin aralarında taksim edildiği, taksimi tüm hissedarların kabul ettiği kararlaştırılmıştır. Arsa sahipleri arasında imzalanan tarihsiz taahhütname başlıklı belgede %45 hisseyi eşit olarak paylaşacakları düzenlenmiş ve yine tarihsiz kur'a tutanağında ise her bir arsa sahibine düşen bağımsız bölüm tespit edilmiş olup, davacıya 2 no'lu bağımsız bölüm isabet ettiği görülmüştür. Arsa sahiplerinin daire seçimi yaptığı 25240 ada 2 no'lu parsel üzerinde inşa edilen bina ile ilgili kat irtifaklı tapu kayıtlarının 01.07.1998 tarihinde oluşturulduğu, buna göre, 2 no'lu bağımsız bölümün hisseli olarak davacı ve dava dışı H... B... Ö..., O... adlarına tescil edildiği, kat irtifakı listesini imzalayanlardan İsmail Sever'in davacı tarafından Karşıyaka 3. Noterliği'nin 18.05.1995 tarih ve 19272 yevmiye no'lu vekaletnamesi ile yetkilendirildiği anlaşılmıştır. Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/360 E. sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı Ö.. A.. (Erden) tarafından davalılar V.. S.., H....k ve B... aleyhine, Hamiyet adına kayıtlı 504/5400 ve Burcu adına kayıtlı 144/5400 payın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açıldığı, mahkemece, davacının talebi doğrultusunda davalı Veysi yönünden davanın atiye bırakılmasına, diğer davalılar Hamiyet ve Burcu davayı kabul ettiklerinden, bunlar adına kayıtlı payların tapu kayıtlarının iptali ile davacı Özlem adına tesciline karar verildiği ve hükmün 16.02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu itibarla 2 no'lu bağımsız bölümün arsa sahiplerine isabet ettiği ve aralarındaki paylaşımda davacıya aidiyeti hususları kesinleşmiştir. Dairemiz bozma ilamında, Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11.12.2007 tarih ve 2007/360 E., 358 K. sayılı kararında davalı yüklenici V.. S.. yönünden de tapu iptali ve tescil isteminin kabul edildiği belirtilmiş ise de, bu tespit hatalıdır. Zira, bahsi geçen dava, davalı V.. S.. yönünden atiye terk edilmiştir. Somut olayda, arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümlerin ve arsa paylarının paylaşımında davalı yüklenici tarafından gerçekleştirilen herhangi bir işlem bulunmamaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere, arsa paylarının dağılımını, bağımsız bölümlerin paylaşımını ve kat irtifaklı tapuların oluşturulmasını arsa sahipleri kendi aralarında anlaşarak yapmışlardır. Dava konusu 2 no'lu bağımsız bölümün davacı adına hisseli olarak tescil edilmiş olmasında, davalı yüklenicinin herhangi bir sorumluluğu olmadığı gibi, dosya arasında bulunan ve davacı tarafça da inkâr edilmeyen 01.02.1999 tarihli daire teslimine ilişkin tutanakta dairenin eksiksiz teslim edildiği belirtilmiş olduğundan, dairenin tesliminde gecikme bulunduğundan da bahsedilemez. Bu itibarla, mahkeme gerekçesinde de isabetle belirtildiği üzere, davacı tarafından ileri sürülen zararın ortaya çıkmasında davalıya yüklenebilecek bir sorumluluk bulunmadığı, varsa zararını Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11.12.2007 tarih ve 2007/360 E., 358 K. ilamında aleyhlerine hüküm kurulan paydaşlardan talep edebileceği açıktır. Bu durumda, Dairemizce, yerel mahkeme hükmünün onanması gerekirken, yanılgılı gerekçelerle bozulduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının kabulü ile bozma ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, Dairemizin 05.06.2014 tarih ve 4066 E., 4338 K. sayılı bozma ilamı kaldırılarak, yerel mahkeme kararının ONANMASINA, evvelce alınması gereken onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.