Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6726 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5377 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/02/2013NUMARASI : 2010/1650-2013/106Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahibi S.. D.. vekili diğer davalı A.. Ç.. arasında 09.12.2009 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkili yüklenicinin edimlerini yerine getirmek üzere birtakım masraflar yaptığını ve başka taahhüt işi almadığını ancak daha sonra sözleşme konusu arsanın başkasına satıldığını, müvekkilinin bu nedenle yaptığı masraflar ve kazanç kaybı nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, bu zararın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, sözleşmenin müvekkili S.. D..'a vekaleten diğer müvekkili tarafından imzalandığını, sözleşme uyarınca, yüklenicinin sözleşme tarihinden itibaren 14 ay içinde anahtar teslim şeklinde inşaatı bitirmesi gerekirken, sözleşme tarihinden itibaren 10 ay geçmesine rağmen arsa üzerinde hiçbir çalışma yapmadığını, ilgili belediye tarafından sunulan projenin reddedildiğini, bu nedenle sözleşmenin ifasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, arsanın, müvekkili tarafından satıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davalı A.. Ç..'in sözleşmenin tarafı olmayıp sözleşmeyi diğer davalı arsa sahibine vekaleten imzaladığı bu nedenle davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, dava konusu sözleşme uyarınca davacı yüklenicinin sözleşme tarihinden itibaren 14 ay içerisinde inşaatın anahtar teslim şeklinde bitirmesi gerektiği, davacının 23.09.2012 tarihinde ruhsat için ilgili belediyeye başvurduğu ancak projenin ilgili plan kotu ve yönetmeliklere uygun olmaması nedeniyle yapı ruhsatının verilmediği, bunun üzerine davalı arsa sahibinin maliki olduğu arsa payını 16.09.2010 tarihinde dava dışı 3. şahısa sattığı, bundan sonra yeniden hazırlanan ve imara uygun projeye ruhsat verildiği, davacı yüklenicinin gerekli araştırmayı yapmadan sözleşme imzalanması nedeniyle sözleşme konusunun imkânsız olduğu, baştan beri geçersiz sözleşmeye dayalı tazminat talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın davalı A.. Ç.. yönünden husumet nedeniyle diğer davalı yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.