MAHKEMESİ : Bursa(Kapatılan) 4. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 30/04/2014NUMARASI : 2013/302-2014/144Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ile fer'i müdahil vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili davacının murisi olan A.....n davalı kooperatifte iki ayrı üyeliğinin bulunduğunu, davalı kooperatif tarafından 2011 yılı Ocak ayı sonu itibariyle her iki ortaklığın toplam borcunun 57.801,79 TL olduğunun ve davacı müvekkilinin hissesine ise 28.900,90 TL düştüğünün bildirildiğini, bunun üzerine davacı müvekkili tarafından 02.02.2011 tarihinde 25.000,00 TL ve 17.03.2011 tarihinde 4.500,90 TL olmak üzere toplam 29.500,90 TL ödeme yapıldığını, davalı kooperatif cari hesaplarının incelenmesinde, müvekkilinin murisi tarafından 24.08.2009 tarihinde 2.000,00 TL, 1.09.2009 tarihinde ise 2.500,00 TL ödemenin hesaplara işlenmemiş olduğunu, ayrıca 1.200,00 TL tutarında noter/Avukatlık açıklaması ile borçlandırma yapıldığının görüldüğünü, müvekkilinin üyeliği ile ilgili alınan kararların müvekkilinin kapalı olan muayenehanesine yapıldığını, bu nedenle 1 ve 2 no'lu ihtarnmelerin ödeme süreleri geçtikten sonra haberdar olunduğunu, müvekkil hakkında alınan 08.07.2012 tarihli ihraç kararının ise müvekkile tebliğ edilmediğini, haricen öğrenilen ihraç kararına karşı müvekkili tarafından 16.10.2012 tarihinde genel kurul nezdinde itiraz edildiğini, bu süreçte davalı kooperatif tarafından yeniden gönderilen ihtarnamede borç gözüken tüm bedelin ödenmesine rağmen itirazının 30.06.2013 tarihli genel kurulda reddedildiğini, bu ihraca ilişkin genel kurul kararının da müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkili ile aynı durumda olup ihraç işlemi yapılmamış ortakların bulunduğunu, müvekkilinin ödeyemediği aidatların genel gider niteliğinde olup aynı zamanda ferdileşmeye geçildiğinden ihraç kararının verilemeyeceğini, söz konusu genel kurula çağrılmadığını ve ihraç kararının usulüne uygun alınmadığını ileri sürerek, müvekkilinin 30.06.2013 tarihli kooperatif üyeliğinden ihracına dair genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya kanun ve anasözleşmeye istinaden ihtarnamelerin gönderildiğini, verilen sürelere rağmen talep edilen miktarlar ödenmeyince yönetim kurulu kararı ile davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına karar verildiğini, bu karara da davacının itirazı üzerine 30.06.2013 tarihli genel kurulda görüşülerek itirazın reddine karar verilerek ihraç kararının onaylandığını, davacıya yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, davacının işyerinin geçici olarak kapatılmasının davacının ve orada çalışan elemanlarının tebligatı almalarına mani olmadığını, davacı tarafından İzmir 22. Noterliği'nden düzenlenmiş 16.10.2012 tarih ve 13873 sayılı ihtarnamesi ile genel kurula itirazda bulunurken usulsüz tebligattan söz etmediğini, müvekkili kooperatif tarafından Bursa 15. Noterliği'nden düzenlenmiş olan 10.12.2012 tarih ve 26892 yevmiye no'lu ve (1) nolu ihtarnamenin davacının aynı adresine 19.12.2012 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edilmesine rağmen bu hususun görmezden gelindiğini, genel kurul kararlarının bütün üyeleri bağlayıcı olduğunu, genel kurula katılmayan bütün üyeleri de bağladığını ve karar verildiği tarihte yürürlüğe girdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Fer'i Müdahil vekili, müvekkilinin davalı kooperatiften 1269 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki A blok kat 3 daire 7 no'lu taşınmazı satın aldığını, taşınmazı tapu kaydına güven ilkesi gereği edindiğini, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, davacı hakkında üyelik tespiti kararı verilmesi halinde müvekkili aleyhine tapu iptali ve tescil davası açabileceğini, davanın sonucunun müvekkilinin hak ve menfaatlerini etkilediğini, davaya davalı yanında fer'i müdahil olarak kabul edilmesini talep etmiş, ayrıca davacının üyelikten ihraç kararının davacının edimlerini yerine getirmemesinden kaynaklandığını savunarak, haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının ihraç kararına genel kurul nezdinde itiraz etmesinden sonra genel kurul toplanmadan ve dolayısıyla bir karar verilmeden önce davalı kooperatif tarafından davacıya yeniden ihtarname gönderildiği ve gönderilen bu ihtarnamede davacıya ödeme için yeniden süre verildiği, yeniden süre verilmesinin bu ihtarnamede belirtilen bedelin davacı tarafından süresinde yatırıldığında ihraç edilmeyeceği ve yönetim kurulu tarafından alınmış olan ihraç kararından zımni olarak dönüldüğü anlamı taşıdığı, davacı tarafından ihtarnameye itibar edilerek, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde istenen miktarın üzerinden ödeme yapılması karşısında genel kurulda davacının ihracına yönelik itirazının reddedilmesinin ve tekrar ihracına karar verilmesinin bir dayanağı kalmadığı gerekçesiyle, davalı kooperatifin 30.06.2013 tarihli olağan genel kurul toplantısında 11. madde ile karar altına alınan üyelikten ihracına ilişkin kararın iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı ve fer'i müdahil vekilleri temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ve fer'i müdahil vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ve fer'i müdahil vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.