Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6686 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9596 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kooperatif üyelik borcunun davalıya ait olduğunun tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin ... parselde yapılan ... Konut Yapı Kooperatifi'nin A Blok 18 ve B Blok 23 numaralı dairelerinin kooperatif üyesi olarak son maliki durumunda olduğunu, ... Noterliği'nde yapılan 22.04.2001 tarih ve 35 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile A Blok 18 ve B Blok 23 no'lu dairelerin davalı tarafından davacının annesi olan dava dışı ...'a satıldığını, sözleşme gereğince taşınmazların anahtar teslimine kadar olan borçlarının tamamının davalıya ait olduğunu, davalı ile dava dışı ... arasında 25.04.2001 tarihinde taahhütname yapıldığını, taahhütnameye göre genel kurullarda 01.01.2002 ile 31.12.2002 tarihleri arasındaki borçların % 50'si, devam eden yıllarda ise borçlarının % 100'ünün davalı tarafından ödeneceğinin taahhüt edildiğini, davalının taahhütnameye rağmen genel kurulda alınan ödeme planındaki borç ve aidatları bugüne kadar ödemediğini, davalının bu davranışının sözleşme ve taahhütnameye aykırılık teşkil ettiğini, kooperatif yönetiminin, doğmuş ve doğacak borç ve aidatlarını davalıdan istemeleri gerektiğini bildiklerini ileri sürerek, anılan bağımsız bölümler nedeniyle kooperatife olan borçların davalıya ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından 22.01.2001 tarihinde Kırıkkale 5. Noterliği'nde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile A Blok 18 ve B Blok 23 no'lu dairelerin paylarının bedeli peşin alınarak davacının annesi olduğu anlaşılan ...'a satıldığı, ... ile davalı arasında 25.04.2001 tarihinde satın alınan taşınmazın üye ...'a genel kurulda tahakkuk edecek 01.01.2002 ile 31.12.2002 tarihleri arasındaki borçların % 50'sini ve devam eden yıllarda ise borçların % 100'ünün davalı ... tarafından ödeneceğine ilişkin kooperatif yöneticilerinin tanık sıfatıyla imzaları da alınarak taahhütname düzenlendiği, sözleşme ve taahhütname gereğince ...'ın kooperatif üyesi yapıldığı, ... tarafından kooperatif hissesinin 09.10.2006 tarih ve 8328 yevmiye no ile ... Noterliği'nde yapılan hisse devir sözleşmesi ile kızı ...'a devredildiği, 15.01.2007 tarihinde kooperatif yönetim kurulunca alınan karar gereğince ...'ın kooperatif ortağı olduğu, gerek ...'ın gerekse ...'ın hissesini devir alan ...'ın kooperatif hisselerinden dolayı 2002 ve sonraki yıllarda genel kurulda alınan aidat ve borçlarını ödemedikleri, ödeme yapılmamasından ötürü ...'ın kooperatif yönetim kurulunca 21.03.2011 tarihinde ihracına karar verildiği, ... tarafından kooperatifte bulunan hisselerinin Kırıkkale 1. Noterliği'nde yapılan 06.02.2009 tarihli devir sözleşmesi ile davacı ...'a devredildiği, söz konusu devir sözleşmesi kooperatife sunulmadığından kooperatif yönetim kurulunca davacının kooperatif üyeliğine kabul yönünden herhangi bir karar alınmadığı, bu nedenle davacının dava dışı kooperatifin üyesi bulunmadığı, üyesi bulunmadığı kooperatifin aidatlarından davacının herhangi bir sorumluluğunun da söz konusu olmadığı, davacı tarafından kooperatife üyelikten ötürü herhangi bir ödeme de yapılmadığından davacının davalıya rücu hakkının da bulunmadığı, kaldı ki ... ile davalı arasında yapılan 25.01.2001 tarihli taahhütnamede davalı ...' in genel kurulda çıkartılacak borç ve aidatlardan 01.01.2002 tarihi ile 31.12.2002 tarihleri arasındaki kısmın % 50' sini devam eden yıllara ilişkin borç ve aidatlarının ise tamamını ...'a ödemeyi taahhüt ettiği, dosyaya söz konusu taahhütnamenin geçersiz olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı gibi, davalı tarafından taahhütnamedeki imzanın kendisine ait bulunmadığına ilişkin herhangi bir itirazın da yapılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Mahkemece, davacının annesi dava dışı ... ile davalı arasında imzalanan 25.04.2001 tarihli hisse devir sözleşmesi ile üyelik hissesinin devredildiği, bu devrin 30.04.2001 tarihinde yönetimce kabul edildiği, daha sonra ... ile kızı ... arasında; ... ile davacı arasında üyelik devir sözleşmesi yapıldığı, davacının iç ilişkide muhatabının ... olduğu, davacının dayandığı taahhütnamenin davacının annesi ile davalı arasında imzalandığının davacının da kabulünde olduğu, buna göre davacının davalıya husumet yöneltemeyeceği gözetilerek, davanın, davalının pasif husumet sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle reddi gerekmektedir. "Dava dışı ...'ın üyeliklerini davacıya devrettiğine ilişkin devir sözleşmesinin kooperatife sunulmadığından, kooperatif yönetim kurulunca davacının kooperatif üyeliğine kabulü yolunda bir karar alınmadığı, bu nedenle davacının davalı kooperatifin üyesi olmadığı, üyesi bulunmadığı kooperatifin aidatlarından davacının herhangi bir sorumluluğunun söz konusu olmadığı, davacı tarafından kooperatife üyelik nedeniyle herhangi bir ödeme de yapılmadığından davacının davalıya rücu hakkının da bulunmadığı" şeklindeki gerekçe, davalının pasif husumet sıfatının bulunması halinde tartışılması ve davacının aktif davacı sıfatının bulunmadığına dayanak yapılması gereken bir gerekçe olup, "kaldı ki" ibaresinden sonra, davacının annesi dava dışı ... ile davalı arasındaki 25.01.2001 tarihli taahhütnamenin geçerliliğinin tartışılması da, bu husus esasen davacının da kabulünde olduğundan gereksizdir. Bu durumda, mahkemece, davanın davalının pasif husumet sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddi doğru olmamış ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesi değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.