Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6686 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4738 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Fethiye 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/02/2014NUMARASI : 2013/203-2014/46Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı tarafından duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Ç.. Y.. ile davacı vekili avukat G..Ç.. gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davacı yüklenici tarafın, inşaatı tamamladığını ileri sürerek, sözleşme gereğince davacıya isabet eden bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.Davalı, inşaatın eksik ve ayıplı yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bozma ilamı gereğince alınan bilirkişi ek raporuna göre, sözleşmede belirlenen % 50 paylaşım oranına aykırı olarak, arsa sahibine eksik verilen alanın dava tarihindeki değerinin depo edilmesi karşılığında, birlikte ifa kuralı gereğince, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin tüm, davalının ise özellikle dava konusu binanın arka bahçesine vaki müdahalesinin önlenmesi ve duvarın yapımına ilişkin arsa sahibince açılmış bir dava bulunmamasına ve bu hususun bozma kapsamı dışında kalmış bulunmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2) Hükmüne uyulan bozma ilamında, mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınarak %50 paylaşım oranına göre dağıtım yapılıp yapılmadığı incelenip, sözleşmeye aykırı şekilde arsa sahibine eksik pay verildiği takdirde, bunun dava tarihindeki piyasa fiyatlarıyla bedelinin hesaplatılması ve bu bedelin davalıya ödenmesi kaydıyla birlikte ifa kuralı uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi gereği belirtilmiştir.Bozmaya uyan mahkemece alınan ek bilirkişi raporunda, arsa sahibi aleyhine 5.41 metrekare eksik pay verildiği ve bununda metrekaresi 600.00 TL'den, dava tarihi itibariyle 3.246,00 TL bedele tekabül ettiği bildirilmiştir. Ne var ki, emlakçı bilirkişi tarafından verilen raporda ise, 2 numaralı bağımsız bölüm için takdir edilen bedelin, metrekaresine bölünmesi halinde, bu sefer metrekare değerinin 1331.91 TL'ye ulaştığı görülmektedir. Bunun yanında, arsa sahibinin, %50 paylaşıma aykırılık hususundaki itirazları başka bir bilirkişi kurulunca ölçüm yapılmak suretiyle denetlenmiş de değildir. Şu halde, bilirkişi ek raporunda değere yönelik yukarıda açıklanan çelişki ile eksik metrekare miktarına ilişkin itirazların yeterince karşılanmamış olması dikkate alındığında, hükmün isabetli olduğunu söylemek mümkün değildir.Bu durumda, mahkemece yapılması gereken iş, uyuşmazlık konusu hakkında, uzmanlığı bulunan yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak, mahallinde yeniden keşif yapılmasından, önceki tüm bilgi ve belgeler de gözönüne alınarak, gerek % 50 paylaşımı bozan metrekare miktarının, gerekse, dava tarihindeki serbest piyasa rayiçlerine göre metrekare değerinin civardaki benzer yapılar yönünden emsal değer araştırması da yaptırılarak tespit ettirilmesinden, alınacak yeni bilirkişi raporunda, önceki raporlara katılma veya ayrılma gerekçelerinin izah ettirilmesinden, rapora itiraz edilmesi halinde, bu itirazların ek raporla giderilmesinden ve sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir.İzah edilen sebeplerle, yeterli incelemeye dayanmayan mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, davalıdan alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, davalı Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.