MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/01/2013NUMARASI : 2008/1030-2013/22Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın husumetten reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmeksizin duruşmalı ve asıl davada davalılardan M.. A.. ve arkadaşları vekilince duruşmalı davalı davalılar M.. A.., B.. A.., N.. A.. vekili ile davalılar H.. A.., Ö.. A.., R.. A.., Ş.. A.., E.. A.., E.. A.., B.. A.., Güzin Apa, G.. A.., M.. A.. vekilince duruşmasız temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan M.. A.., N.. A.., B.. A.. vekili Av. M.. T.. ile davacı kooperatif vekili Av. Bora Demir gelmiş. Tebligata rağmen başka gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve asıl davada davalılar vekilinin temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davacının inşaatı tamamlayarak, davalılara dairelerini teslim ettiğini ileri sürerek,dava konusu taşınmazların tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri, davacının inşaatı eksik ve ayıplı yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacının inşaatı yaptığı, geç de olsa ruhsatını aldığı, sözleşmeye göre davalıların baştan tapu devrini yapmaları gerektiği, bu nedenle davalıların eksik işler ve geç teslim nedeniyle savunmalarının dinlenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar M.. A.., B.. A.., N.. A.. vekili ile davalılar H.. A.., Ö.. A.., R.. A.., Ş.. A.., E.. A.., E.. A.., B.. A.., Güzin Apa, G.. A.., M.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Davacı yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasında düzenlenen 14.02.1996 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile sözleşmede yazılı parseller üzerinde inşaat yapılması, temel üstü ruhsatı alındıktan sonra inşaatın 36 ay içerisinde tamamlanması ve bu suretle anahtar teslimi şeklinde teslimi kararlaştırılmıştır.Davacı yüklenici, inşaatın yapı ruhsatlarını 02.12.1996 tarihinde almış,yeniden tadilat ruhsatlarını ise, dava tarihinden çok sonra 10.05.2011 tarihinde almış, ancak hala yapı kullanma izni almamıştır. Bu durumda, yüklenici açıkça borçlu temerrüdü içerisinde bulunduğu halde, eldeki davayı açarak, sözleşmede kararlaştırılan tüm edimlerini yerine getirdiğini ileri sürerek, sözleşme tam olarak ifa edilseydi talep edebileceği tüm arsa paylarının adına tescilini talep etmiştir.Bunun yanında, davalı arsa sahipleri inşaatta halen eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, bu hususta İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/627 (bozma sonrası 2014/107) esas sayılı davanın açıldığını, yapı kullanma izin belgesinin de alınmadığını savunmuşlardır. Az yukarıda belirtilen dosyanın mevcut dosya içindeki örneklerinden, o davada yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda inşatta önemli oranda eksiklikler bulunduğunun da ifade edildiği görülmüştür.Şu halde, mahkemece, öncelikle yargılama sırasında davalılarca imara ve projeye aykırılık savunması ileri sürüldüğünden bu hususun denetlenmesi ve aykırılık varsa bunların giderilebilir olup olmadığının ve yapı kullanma izni alınıp alınamayacağının tespit edilmesi, bu iznin alınabilecek olması mümkün ise yükleniciye gereken yetki ve sürenin verilerek izni almasının sağlanması, bununla birlikte bilhassa İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/627 esas sayılı ve eldeki davada arsa sahiplerince eksik ve kusurlu işler bedeli ile gecikme tazminatı talep edildiği dikkate alınarak, tescil talebinin kabul edilebilmesi için arsa sahiplerinin alacak ve tazminat haklarının belirlenip, bunların ödenmesinin birlikte ifa kuralı gereğince zorunlu olması karşısında halen derdest ise anılan dosya ile eldeki dosyanın birleştirilmesi, arsa sahiplerinin herhangi bir alacak ve tazminat hakları o dosyada hüküm altına alındığı takdirde ödenmesi koşuluyla tescil talebinin kabulünün düşünülmesi; keza yapı kullanma izin belgesinin alınmasının mümkün olmaması halinde ise talebin reddine karar verilmesi gerekirken anılan hususlar değerlendirilmeden yüklenicinin temerrüde düştüğü de dikkate alınmadan hatalı yorum ve eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.Bununla birlikte, Harçlar Kanunu kamu düzeninden olup, mahkemelerce resen ve yargılamanın her aşamasında nazara alınmalıdır. Dava değeri belirlenmeden ve varsa yatırılması gereken harç tamamlatılmadan yargılamaya devam olunması da usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar M.. A.., B.. A.., N.. A.. vekili ile davalılar H.. A.., Ö.. A.. , R.. A.., Ş.. A.., E.. A.., E.. A.., B.. A.., G, G.. A.., M.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının bu davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılar M.. A.., B.. A.., N.. A..'ya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.