Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6569 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2551 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bursa(Kapatılan) 5. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 12/11/2013NUMARASI : 2012/103-2013/378Taraflar arasındaki üyeliğin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin O.. B.. S.S.... Yapı Kooperatifinde bulunan 1 adet üyelik hak ve hissesini devraldığını, 06.05.2008 tarihli ihbarname ile durumu Kooperatife bildirdiğini, kooperatifin, 11.06.2008 tarihinde, Bursa 15. Noteri aracılığı ile yanıt verdiğini ve O.. B.. ait hisse üzerine Mahkemece ihtiyati tedbir konulduğundan bahisle talebin yerine getirilemeyeceğini bildirdiğini, müvekkilinin bu hisseyi tedbir kararından yaklaşık 4 ay önce Noter huzurunda devraldığını ileri sürerek, davalı kooperatifteki O.. B.. hissesinin davacı adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, ayrıca O.. B..kooperatif eski yönetim kurulu üyesi olduğunu ve ibra edilmediğini, bunun üzerine hakkında sorumluluk davası açıldığını, bu dava kapsamında hissesi üzerinde tedbir kararı verildiğini, davacının bu hususu bildiğini, kooperatiften mal kaçırmak amacıyla devir sözleşmesi yaptıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, hükme esas alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; kooperatif hissesini devreden O.. B.. davalı kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi olduğu, diğer yönetim kurulu üyeleri ile birlikte haklarında 17.06.2007 tarihinde sorumluluk davası açıldığı, sorumluluk davası açıldıktan sonra 26.11.2007 tarihinde kooperatif hissesini noter kanalı ile 16.11.2007 tarihinde davacıya devrettiği, bu durumu hemen kooperatife bildirmeyen davacının hissesi üzerine 26.03.2008 tarihinde mahkemece İhtiyati Tedbir konulduğu, davacının 06.05.2008 tarihinde kooperatif hissesini devraldığını kooperatife bildirdiği, hakkında sorumluluk davası açılan O.. B.. dava sonucunda tazminata da mahkûm olduğu, tarafların hisse davrini muvazalı olarak yaptıkları ve gelişecek duruma göre hisse devrini kooperatife bildirip bildirmeme hususunda muvazalı hareket ettikleri, dolayısıyle muvazaya dayanan hisse devrinin geçerli olmadığı gerekçesiyle, davanının reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.1) Dava kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece dosyadaki delil ve belgelere göre dava reddedilmiş ise de, dosya kapsamından davacının, üyeliği eski üye O..B.. 26.11.2007 tarihinde noterde tanzim edilen hisse devir sözleşmesi ile devraldığı ve 06.05.2008 tarihinde devir işlemini kooperatife bildirdiği, 17.06.2007 tarihinde yapılan genel kurulda üye O.. B.. yaptığı görev yaptığı dönem yönünden ibra edilmediği, ancak sorumluluk davası açılmamasına karar verildiği, daha sonra 03.02.2008 tarihli genel kurulda ise hakkında sorumluluk davası açılmasına karar verildiği ve 28.02.2008 tarihinde de sorumluluk davası açıldığı, 26.03.2008 tarihinde üyelik hissesi üzerine tedbir konulduğu anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemece, kooperatifler konusunda uzman bilirkişi heyeti oluşturulup, kooperatifin kayıt, defter, belge, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, varsa banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak; davacının üyeliği devraldıktan sonra kooperatife aidat veya genel gider adı altında bir ödeme yapıp yapmadığı, genel kurul toplantılarına katılıp katılmadığı, devir senedinde devrin hangi şartlarda yapıldığı ve devreden ortakla ilgili 1163 sayılı Kooperatif Yasası ve kooperatif anasözleşmesindeki ortaklık şartları birlikte değerlendirilerek devreden üyenin ihracına karar verilip verilmediği de incelenip, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/97 esas sayılı dosyasında verilen karar kooperatif anasözleşmesi kapsamında devreden üye yönünden değerlendirilmek suretiyle, davacının üyeliği ile ilgili açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak, oluşacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve gerekçeyle, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.2) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.