Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6510 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10534 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davacı vekilince duruşmasız, asıl ve birleşen davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davacı kooperatif vekili Av. ... gelmiş başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı kooperatifçe davalı ... aleyhine açılan asıl davada davacı vekili, müvekkili kooperatifin borçlu, ....'nin lehtar olduğu dava konusu 5 senedin davacı kooperatif ile .... arasında imzalanan 30.07.2004 tarihli sözleşmenin 2 ve 5. maddesi uyarınca teminat olarak keşide edildiğini, daha sonra müvekkili kooperatif ile yüklenici ... arasında 17.08.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve 20.12.2006 tarihli ek protokol imzalandığını, bu sözleşme ve ek protokol ile 30.07.2004 tarihli sözleşme ve bu sözleşmeye dayalı olarak düzenlenen dava konusu (5) senedin ortadan kaldırıldığını ve teminat senetlerinden dolayı müvekkilinin borcunun ortadan kalktığını, ancak lehtar şirketin senetleri, muhasebecisi olan davalı ...'a ciro ettiğini ve 30.07.2004 tarihli sözleşmeye aykırı olarak, takibe konulduğunu, senetlerin vade kısımlarının sonradan doldurulduğunu, senetlerin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, bu senetlerden dolayı müvekkili kooperatifin, davalıya borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin ....'nin mali müşaviri olduğunu ve davacı kooperatifle adı geçen şirket arasında imzalanan 30.07.2004 tarihli üyelik sözleşmesine güvenerek ve kooperatiften üyelik alacağını düşünerek takip borçlularına para verdiğini ve ....'ye verdiği paralar karşılığında ciro yolu ile dava konusu senetleri devraldığını, ancak müvekkiline üyelik devri yapılmadığı için senetleri takibe koyduğunu savunarak, davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.Davacı ... vekili tarafından açılan 2008/381 E. sayılı birleşen davada; davalılar ... ve .... aleyhine aynı senetlere dayalı olarak açılan menfi tespit davasında davacı vekili, müvekkilinin ... Kooperatifinin yönetim kurulu üyesi olduğunu, adı geçen kooperatif ile davalı şirket arasında 17.08.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı ve kooperatiften davalı şirkete, inşaat yapım bedeli ve milli emlak müdürlüğüne yapılması gereken ödemelere karşılık 6 adet üyelik hissesini vermeyi taahhüt ettiğini, sözleşmenin 2. maddesi uyarınca teminat amacı ile dava konusu 5 adet senedin verildiğini, müvekkilinin bu senetleri kooperatif yöneticisi sıfatı ile imzaladığını, davalı şirketin inşaata başlamaması üzerine mahkeme kararı ile sözleşmenin hükümsüzlüğüne karar verildiğini, senetlerin davalı şirket tarafından ciro edilip diğer davalı ... tarafından icraya konulduğunu, senetlerden müvekkilinin şahsi sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, dava konusu senetlerin 30.07.2004 tarihli sözleşme uyarınca düzenlendiğini, senetlerin 6 adet kooperatif üyeliği için ödenen bedele karşılık alındığını, kooperatif ile müvekkili şirket arasında imzalanan 17.08.2004 tarihli sözleşmenin ilk sözleşmeyle bir ilgisinin bulunmadığını, 20.12.2006 tarihli protokol ile de 30.07.2004 sözleşmenin bir ilgisinin bulunmadığını, davacı ...'nun senetlerde kefil olduğunu, bu nedenle sorumluluğu bulunduğunu, müvekkilinin senetleri diğer davalı ...'a ciro ettiğini ifade ederek davanın reddini istemiştir. ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 04.07.2008 gün 2008/381 E., 2008/300 K. sayılı kararıyla dosyanın, asıl dosyayla birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davalı ....'nin, davacı kooperatif adına arsa taksitlerini ödediği, kooperatifin de buna karşılık para makbuzlarını davalı şirkete verdiği ve 30.07.2004 tarihli sözleşme uyarınca dava konusu 5 adet senedin, davalı şirkete verildiği, ancak sözleşmede belirtilen ortaklık paylarının davacı kooperatifçe devredilmediği, bu nedenle davacı kooperatifin senetlerden dolayı sorumlu oldukları, birleşen davada ise, davacı ...'nun senetleri kooperatif yöneticisi sıfatı ile imzalandığından şahsi sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile davacı kooperatifin ... İcra Müdürlüğü'nün 2008/5377 sayılı dosyasından davalıya 3.883,82 TL borçlu olmadığının tesbitine davalı yararına %40 tazminata, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davacı kooperatif vekili ile davalı (birleşen davada davalı) ... vekili ve birleşen davada davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, asıl davanın davacısı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Asıl ve birleşen davanın davalısı ... vekili ile, birleşen davanın davalısı .... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; adı geçenler vekillerinin birlikte verdikleri temyiz dilekçesinde, temyiz itirazlarının birleşen davaya yönelik olduğu ifade edilmiştir. Birleşen davanın davacısı olan ..., davalara konu olan senetleri hem kooperatif kaşesi altında yönetici sıfatı ile imzalanmış hem de senetin sol alt tarafında isminin yanına imza atmıştır. Bu durum da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 700 - 701 - 702 (6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 612 - 613 - 614) maddelerinde düzenlenen aval niteliğindedir. Mahkemece birleşen dava yönünden bu husus üzerinde durulup inceleme yapılarak, uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle birleşen davanın reddi de isabetli görülmemiştir. SONUÇ. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davanın davacısı kooperatif vekilinin temyiz itirazların reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davanın davalısı ... vekili ile birleşen davanın davalısı .... vekilinin temyiz itiralarının kabulü ile hükmün adı geçenler yararına birleşen dava yönünden BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden kooperatiften alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde diğer temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.