MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2010/83-2013/199Taraflar arasındaki tapu iptali ve tazminata yönelik asıl, sözleşmenin geçersizliğinin tespitine yönelik birleşen davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada taraf vekilleri ile birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkili yükleniciye teslimi gereken pay devrinin yapılmadığını, sözleşmenin ifasına yönelik olarak verilen vekaletnamelerin iptal edildiğini ve haksız olarak sözleşmeden dönüldüğünün bildirildiğini ileri sürerek, sözleşme gereğince müvekkiline devri gereken 7980 ve 7981 parsel numaralı taşınmazlardaki 118/240'ar hissenin iptali ile müvekkili adına tesciline, uğranılan maddi zarar karşılığı şimdilik 2.000,00 TL'nin ve sözleşme gereği kararlaştırılan cezai şarttan şimdilik 2.000,00 TL'nin davalıdan tazminine, müvekkilinin sözleşme gereği edimlerini yerine getirebilmesi için Gaziosmanpaşa 4. Noterliği'nin 25.08.2009 tarih 16419 yevmiye sayılı vekaletnamesindeki yetkilerle isimleri yazılı şahıslara yetki verilmesine, bunun mümkün olmaması halinde ve mahkemece sözleşmenin feshine karar verilmesi halinde ise; uğranılan zarar karşılığı şimdilik 2.000,00 TL'nin, haksız fesih nedeniyle ve sözleşme gereği kararlaştırılan cezai şarttan 2.000,00 TL'nin davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah ile cezai şart talebini 191.000,00 TL'ye arttırmıştır.Asıl davada davalı vekili, asıl davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davacı vekili, parsellerin tevhidinden sonra oluşan imar durum değişikliği sonucunda sözleşmenin ifasının objektif olarak imkânsızlaştığını ileri sürerek, sözleşmenin geçersizliğinin tespitini istemiştir.Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; tarafların mevcut imar durumunu bildikleri, bunu gözeterek 7980 ve 7981 parsel sayılı taşınmazların tevhidi sonucu oluşacak taşınmaz üzerinde A ve B Blok olarak yapılaşma için sözleşme yaptıkları, sözleşmede belirtilen koşullarda inşaat yapılabilmesinin mümkün bulunduğu, somut olayda sözleşme ile ilgili bir ifa imkânsızlığının bulunmadığı, sözleşme gereğince yüklenicinin pay devrine hak kazandığı, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ifaya ekli ceza niteliğinde olmayıp, seçimlik ceza niteliğinde olduğu, yüklenici tarafından sözleşmenin ifası talep edildiğinden cezai şartın talep edilemeyeceği, müspet zararın yüklenici tarafından ispat edilemediği, arsa sahibinin sözleşmede taraf sıfatı bulunmayan 3. kişiler adına sözleşmeyle ilgili işleri yürütmeye yönelik vekaletname düzenlemeye zorlanamayacağı gibi, 3. kişilerin de vekilliğe zorlanamayacağı, yüklenici kendi adına bu yetkiyi talep etmediğinden bu talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile; sözleşmeye konu 7980 ve 7981 parsel numaralı taşınmazlardaki 118/240'ar oranındaki davalı hissesinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl davada taraf vekilleri ile birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin tüm, asıl davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Asıl davada davacı vekilinin taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifasına yönelik işlemlerin yürütülmesi hususunda yetki verilmesi istemine ilişkin temyiz itirazları yönünden;Asıl davada davacı vekilince sözleşmenin yerine getirilmesi amacıyla müvekkili ile anlaşması bulunduğu ve Gaziosmanpaşa ..... Noterliği'nin 25.08.2009 tarih 16419 yevmiye sayılı vekaletnamesindeki yetkilerle isimleri yazılı şahıslara yetki verilmesi istenmiş olup, mahkemece, 3. kişilere vekaletname verilmesi isteminde bulunulduğu gerekçesiyle bu istemin reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde, “müvekkilim ile” ibaresiyle davacı asıla da yetki verilmesinin istendiği gözetilip, gerekirse bu hususta davacı vekilinden açıklama da alınarak, davacı yüklenicinin istediği ve mahkemece kapsamı ve sınırları takdir edilecek yetkinin verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle bu istemin tümüyle reddi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin tüm, asıl davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan alınmasına, asıl davaya yönelik asıl davada davacıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.