MAHKEMESİ : Silifke 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/02/2012NUMARASI : 2009/253-2012/59Taraflar arasında görülen asıl ve birleşen kooperatif üyeliğinin tespiti ve genel kurul kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 20.06.2013 gün ve 3394 Esas, 4269 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin babası L.. G.. davalı kooperatifin 9 numaralı ortağı iken L..G.. 2005 yılında vefat etmesi üzerine müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, müvekkilince davalı kooperatife 9 numaralı sırasında çalışma izni için ihtar gönderildiğini, buna rağmen çalışma izni verilmediğini ileri sürerek, müvekkilinin 9 sıra nolu kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davacı vekili, davalı kooperatifin 23.06.2009 tarihli genel kurulunda gündemin 7. maddesinin kanuna, hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, asıl ve birleşen davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, birleşen dava yönünden iptali talep edilen 23.06.2009 tarihli genel kurulun 7. maddesinde alınan kararın kanun, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil etmediği, asıl davada ise, kooperatif üyelerinin iki hat çalıştırma haklarının olduğu, hattın birinde minibüs, diğerinde otobüs çalıştırma şeklinde bu hakkın kullanıldığı, bu kararın 07.07.2001 tarihli genel kurul toplantısında kararlaştırıldığı ve kooperatif üyelerince benimsenip uygulandığı, yine 23.06.2009 tarihli genel kurul kararı ile de çalışma şeklinin oy çokluğuyla karar altına alındığı, davacının 30 nolu minibüs çalıştırma hakkını H..D.. sattığı ve 9 nolu otobüs çalıştırma hakkının ise kendisinde kaldığı, bu nedenle 9 nolu hat ile minibüs çalıştırma talebinin iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karar, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 20.06.2013 tarih ve 3394 E., 4269 K. sayılı ilamıyla, mahkemece, davacının 30 nolu minibüs hattını dava dışı H.. D.. sattığı, birleşen davayı ise genel kurul kararlarında kanun, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle reddetmiş ise de mahkemenin gerekçesinin dosyadaki delillerle örtüşmediği, dosyaya celp edilen kooperatif kayıtlarında, Halil Dimli'nin ortaklığı davacının murisinden devraldığına ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, birleşen davada iptali istenen genel kurulun 7. maddesinde karara muhalif olan başka üyelerin de olduğunun anlaşıldığı, Kooperatifler Kanunu'nun 53/3. maddesi uyarınca, genel kurulun iptali için birden fazla dava açılması halinde bu davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, uygun sonuç çerçevesinde asıl dava yönünden, dosyaya temyiz aşamasında konulan kooperatif kayıtları incelenerek ve Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesi nazara alınarak, birleşen dava yönünden bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, asıl ve birleşen davada davacı yararına bozulmuştur.Bu kez asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiştir.2-Birleşen dava, davalı kooperatifin 23.06.2009 tarihli genel kurulun 7. gündem maddesinde alınan kararın iptali istemine ilişkindir. 7. gündem maddesinde, “44 adet kooperatif ortaklık hakkına tahsisli sıralarda otobüs ve minibüs çalıştırılması konusundaki fiili durum ve çalışma şekli genel kurulda görüşmeye açıldı. Söz alan yönetim kurulu başkanı Hasan Söylemez, 1-3-4-6-12-14-15-17-18-19-22-23-24-25-26-27-28-29-30-31-32-40 no'lu toplam 22 adet ortaklık minibüs kullanılan ortaklık hakkı, 2-5-7-8-9-10-11-13-16-20-21-33-34-35-36-37-38-39-41-42-43-44 no'lu toplam 22 adet ortaklık otobüs kullanılan ortaklık hakkı olarak kaydedilmesini istedi. Bu konuda söz alan E.. G.. kendisinin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2009/253 esas nolu dosya ile dava açıldığını belirtti. Başka söz alan olmadı. Söz alan Duran Başar, Bayram Koçak, M.. K.. ve Koray Sapmaz muhalif olduğunu ve kabul etmediğini beyan etti. Bu madde genel kurulun oyuna sunuldu. 4(dört) ret oyuna karşılık 25(yirmibeş) oy alarak oyçokluğu ile kabul edildi.” şeklinde karar alınmıştır.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53/1. maddesi uyarınca, genel kurul toplantısında hazır bulunan ortakların alınan kararlara karşı iptal davası açabilmeleri için, ret oyu kullanmış ve muhalefetlerini de toplantı tutanağına kaydettirmiş olmaları gerekmektedir. Emredici nitelikte olan bu yasal düzenlemenin, davalı kooperatif anasözleşmesinin 38. maddesinde de aynen tekrarlandığı görülmektedir. Somut olayda, davacının görüşmeler aşamasında kendisi tarafından dava açıldığını belirttiği, ancak oylama sonrasında yazılı veya sözlü beyanıyla muhalefette bulunduğuna ilişkin herhangi bir açıklama yapmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece, birleşen dava yönünden dava açma koşulu olarak aranan muhalefet şerhinin bulunmadığı gerekçesiyle HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esasa ilişkin gerekçelerle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Asıl davada davacının 9 numaralı ortaklıkla ilgili minibüs çalıştırma hakkının tespitine yönelik istem yönünden ise, biraz önce sözü edilen ve 9 numaralı ortaklığın otobüs kullanılan hat olarak tahsis edilmesine ilişkin 23.06.2009 tarihli genel kurul kararlarının davacı yönünden kesinleştiği gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddi doğru olmamıştır.O halde, Dairemizce, mahkemece, asıl ve birleşen davanın yukarıda açıklanan gerekçeler ile reddi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın kararın, HUMK'nın 438/son maddesi hükmü uyarınca, gerekçesi yukarıdaki şekilde değiştirilmek ve hüküm fıkrasındaki yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirdiğinden HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm fıkrası düzeltilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekirken, bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 20.06.2013 tarih ve 3394 E., 4269 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak, asıl ve birleşen davada verilen hükmün gerekçesi değiştirilmek ve hüküm fıkrası aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 20.06.2013 tarih ve 3394 E., 4269 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının gerekçesi değiştirilmek ve ''Hüküm'' fıkrasının 2. bendindeki ''Birleşen Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/323 esas sayılı dava dosyası yönünden davanın'' ibaresinden sonra, '' HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından usulden'' ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, asıl ve birleşen davada davalıdan peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.