Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6478 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5453 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/05/2013NUMARASI : 2010/161-2013/359Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi T.. ve dava dışı E....ile davalı Kooperatif arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereği müvekkiline verilmesi gereken .....1 no'lu dairenin, kooperatif yöneticisi davalı F.. Ç.. adına kaydedildiğini, O'nun da taşınmazı davalı A.. E..'e devrettiğini ileri sürerek davalı A.. E.. adına kayıtlı dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tapuya tesciline, mümkün olmadığı takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 45.000 TL taşınmazın bedeli ve müvekkillerinin uğradığı zararların tazmini ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşme gereğince dava konusu .....1 no'lu bağımsız bölümün davalı adına tapu kaydının iptal edilerek davacılar adına mirasçılık belgesindeki belirtilen hisseler oranında tescil edilmesi gerektiği, ancak dava konusu dairenin tapu kaydı üzerindeki takyidatların yanı sıra sözleşmeye taraf kooperatif tarafından bağımsız bölümün üçüncü kişiler olan diğer davalılara devredildiği, bu durumda tapunun iptali ve davacı adına tescilinin mümkün olmadığı gerekçesi ile taşınmazın değeri olan 37.500 TL'nin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.Davacılar murisi arsa sahibi T..... ile davalılardan yüklenici kooperatif arasında tarihsiz ve adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşme uyarınca inşaata başlandığı sabittir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre, inşaatlar fiilen tamamlanmış, iskân edilir duruma getirilmiş olup, sözleşme gereği tapu devirleri de yapıldığından artık sözleşmenin geçersizliği iddiasının ileri sürülmesi kabul edilemez.Yine taraflar arasında düzenlenen 08.10.2001 tarihli ek sözleşme ile dava konusu bağımsız bölümün davacılar murisi arsa sahibine verilmesi kararlaştırılmış olup, bu hususta herhangi bir çekişme de bulunmamaktadır. Bu durumda, davacılar murisine ait olduğunda şüphe bulunmayan, dava konusu ve kat irtifakına göre.....1 no'lu bağımsız bölümün, davacılar adına -davacıların öncelikli talebi nazara alınarak- tesciline karar verilmesi gerekirken tescil isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Gerçekten de, mahkemenin benimsediğinin aksine tapu kaydı üstünde takyidatlar olması davacıların sözleşmeden kaynaklı mülkiyet haklarını talep etmelerine engel teşkil etmediği gibi dava konusu bağımsız bölümün kat irtifakı tesisi sırasında yüklenici kooperatifin kendi yönetim kurulu üyesi adına tescili ve onun da bilahare bir başka yönetim kurulu üyesine tapu devri yapması sırasında, bu kişilerin kooperatif üyesi ve hatta yöneticileri olmaları karşısında, sözleşmeden ve dava konusu 1 no'lu bağımsız bölümün aidiyeti konusunda bilgi sahibi olmamalarından söz edilemeyeceği ve bu itibarla iyiniyetli oldukları düşünülemeyeceğinden, bu husus dahi davacıların tescil talep etme hakkını engellemez. Bunun dışında kabule göre de; halen ayakta bulunan sözleşme uyarınca davacılara devri gereken bağımsız bölümün değerinin dava tarihi itibari ile serbest piyasa koşullarına göre belirlenip, akdi sorumluluk gereği yüklenici kooperatiften tahsiline karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen, hatalı gerekçelerle 2003 yılı fiyatları ile belirlenen değerin, bedel yönünden davada sorumlulukları bulunmayan kooperatif dışındaki davalılardan da müteselsilen tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın izah edilen sebeplerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.