Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6431 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5973 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) Anadolu 15. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 15/03/2013NUMARASI : 2013/146-2013/50Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının, kooperatif genel kurulunca alınan 24.04.2010 tarihli karar gereği kooperatife 13.872,00 TL borcu bulunduğunu, diğer üyelerden borcun tahsil edilmesine karşılık, davalının borcu ödemediğini, aleyhine başlatılan takibe haksız itirazda bulunduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı, kooperatiften satın aldığı daireye ilişkin tüm bedeli peşin olarak yatırdığını, 09.09.2004 tarihinde tanzim edilen taahhütname gereği kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığını, imalattan kaynaklanan bir borcu da olmadığını, çevre düzenlemesi ve ek masraflar için de site yönetimine yaklaşık 7.000,00 TL ödeme yapıldığını, genel kurul kararına konu mahkeme kararında alacaklı gösterilen arsa sahibi H.. U.. E.. ile davalı kooperatif yönetimi arasında yakın akrabalık bağı bulunduğunu, davanın muvazaalı olduğunu, kendisinin kooperatife 75.000,00 TL ödeyerek tapulu daire aldığını, diğer kat maliklerinin bu bedelin yarı fiyatına tapusuz daireler aldığını, genel kurul kararındaki borcun tapusuz daireler ilişkin olduğunu, bir borcu bulunmasa da genel kurulca bir borç taahhuk ettirilecekse bunun genel kurulda belirtildiği üzere paylara bölünmek suretiyle tespit edilmesi gerekirken, herkese eşit miktarda borç çıkarıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatiflerde esas olanın eşitlik esasına dayalı borç ve aidat ödemesi olduğu, davalının ikrar ettiği üzere kooperatifin çevre düzenlemesi vs. ek masraflar için site yönetimine yaklaşık 7.000,00 TL ödeme yapıldığı, bu itibarla davalının diğer ortaklar gibi kooperatif genel kurulunda alınan karar uyarınca arsa sahibine ödenecek tutardan sorumlu olduğu, davalı tarafça sabit fiyat esasına göre üye olduğu savunmasında bulunulsa da, buna ilişkin kararın genel kurul kararı olmayıp yönetim kurulu kararı olduğu, bu nedenle bu yöndeki savunmaya itibar edilmediği, davacı kooperatifin arsa sahibine 566.483,00 TL ödeme yapması gerektiği, bu ödemenin de kooperatifin arsa sahibi dışında kalan kooperatif ortaklarından arsa payları oranında alınması gerektiği, kooperatifte davacının arsa payının 30/2400 oranında olduğu, arsa sahibinin 1040/2400 oranında pay sahibi bulunduğu, kooperatifte davalı dahil 44 ortak bulunup, arsa payı toplamının 1360/2400 olduğu, bu durumda davalının, davacı tarafından arsa sahibine ödenen 566.843,00 TL'den sorumlu olduğu tutarın 30/1360 pay olup, bunun da 12.503,70 TL'ye tekabül ettiğinden alınan bilirkişi raporları, celp edilen tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamı karşısında yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına veya ek rapor alınmasına gerek görülmediği, davacının davalıdan talep edebileceği miktarın 12.503,70 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, Tuzla İcra Müdürlüğü'nün 2011/3283 Esas sayılı dosyasında davalı hakkındaki takibin 12.503,70 TL'ye takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin ve tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, genel kurul kararı gereğince belirlenen borcun tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesi uyarınca ortaklar, hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadır. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin bedel ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe, 1163 sayılı Kanun'un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz.Dosyada bulunan 09.09.2004 tarihli, "taahhütname" başlıklı, alıcı kısmında İ.. Ö.., satıcı kısmında S.S......Detay Grubu Konut Yapı Kooperatifi isimlerin bulunduğu belgenin incelenmesinde, kooperatife ait 1379 parsel üzerindeki E blok üç no'lu dairenin çevre düzenlemesi dahil 75.000,00 TL'ye İ.. Ö..'e satışında anlaşıldığı, dairenin hali hazırda fayanslarının tamamlanmış olduğu, cam ve doğramalarının takıldığı, dairenin kalan işleri olarak, laminant parkesinin yapılacağı, radyatörlerinin takılacağı, Amerikan panel kapı yapılacağı, mevcut 75.000,00 TL ödemeye çevre düzenlemesinin dahil olduğu, inşaat imalatı olarak başkaca bir ödeme talep edilemeyeceği, 50.000,00 TL'nin peşin, 25.000,00 TL'nin konut kredisi olarak ödeneceği, kombi, tapu masrafları, doğalgaz, elektrik ve su abonelik müracaatları ve açtırma giderleri ile emlak vergi bedelleri, beyannameler ve kat mülkiyeti giderlerinin daire sahibine ait olduğunun kararlaştırıldığı görülmüştür.Yine dosyada bulunan, 20.02.2004 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilen davacı kooperatife ait 15.06.2002 tarihli genel kurulda, kooperatifin muhtelif m² büyüklükteki daireler yönünden peşin bedelli ortak alınması yönünde yönetim kuruluna yetki verdiği anlaşılmıştır. Buna göre davalının, davacı kooperatifin genel kurulunun verdiği yetkiye dayalı olarak peşin bedelli ortak olarak alınmış olduğunun kabulü gerekir.Bu durumda mahkemece, takip konusu alacağın dayanağı olan 24.04.2010 tarihli genel kurulda arsa sahibi ile kooperatif arasındaki dava sebebiyle borçlu olunan tutarın üyelerce ödenmesi hususu karara bağlanmış olup, bu alacak inşaat finansmanına ilişkin olduğundan peşin bedelli ortak olan davalıdan talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi kurulunun davacının peşin bedelli ortaklığına ilişkin genel kurul kararına rastlanmadığı görüşüne itibarla yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.