Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6304 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4738 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/05/2013NUMARASI : 2009/366-2013/263Taraflar arasındaki asıl ve birleşen sözleşmenin iptali, tapu iptali, tescil, kal ve gayrimenkulün temliki davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen 2007/162 E. sayılı davanın reddine, birleşen 2006/362 E. sayılı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı M.. D.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Asıl ve birleşen Zeytinburnu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/362 E. sayılı davada davacılar vekili, müvekkilleri ile asıl davada davalı yüklenici M.. D.. arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edimin davalı yüklenici tarafından yerine getirilmediğini, inşaatın kaçak ve sözleşmeye aykırı inşa edildiğini ve müvekkillerince devredilen arsa paylarının diğer davalılara satılarak devredildiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshini, asıl ve birleşen davada davalılar adına kayıtlı hisselerin iptali ile müvekkilleri adına tescilini, kaçak inşaatın kal'ini ve 2.000,00 TL menfi zararın asıl davada davalı yüklenici M.. D..'den tahsilini talep ve dava etmiştir.Asıl davada davalılar G.. K.., A.. T.., M.. K.. davanın reddini istemiş, asıl davada diğer davalılar ile, birleşen 2006/362 E. sayılı davada M.. G.. cevap vermemiştir.Asıl davada davalı M.. D.. vekili, asıl davanın reddini savunmuş, birleşen Bakırköy 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/162 E. sayılı davasında, binanın kaçak olsa da iyiniyetli yapıldığını ve bina değerinin arsa değerinden fazla olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazdaki davalılar adına olan hisselerin iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; sözleşmeye aykırı ve kaçak olarak inşa edilen binanın yasal ve sözleşmeye uygun hale getirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen, birleşen Zeytinburnu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/362 E. sayılı davasının tam kabulü ile sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, davalılar adına tapu hisselerinin iptali ile davacılar adına tesciline, binanın kal'ine ve kal masraflarının davalı M.. D..'den tahsiline, menfi zarar talebinin şartları oluşmadığından reddine, davalı N.. B.. yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, birleşen Bakırköy 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/162 E. sayılı davasının binanın kaçak nitelikte olup, hakkında yıkım kararı bulunması nedeniyle reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl davada davalı M.. D.. vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davalı M.. D.. vekilinin reddine karar verilen tazminat talebi yönünden hüküm altına alınan vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Sözleşmenin feshi va kâl istemine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 10.04.2009 tarihli bozma ilamında; dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan inşaatın onaylı projesi ve ruhsatının bulunmadığı, kaçak yapıldığı anlaşılmış ise de; inşaatın yasal hale getirilmesinin mümkün olup olmadığının araştırılmadığı, bu durumda mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan taşınmazın bulunduğu yerdeki imar durumu da gözetilerek inşaatın projesi yapılarak ruhsata bağlanarak imara uygun duruma getirilmesi ve imara aykırı ya da kaçak olan kısımların yıkılması suretiyle yasal hale getirilmesinin mümkün olup olmadığı konusunda ek rapor alınıp, bu husus ilgili belediyesinden de sorulup saptandıktan sonra yasal hale getirilmesinin mümkün olmaması durumunda sözleşmenin feshi ile tapu iptali ve tescil isteminin şimdiki gibi kabulü, yasal hale getirilmesinin mümkün olması halinde davalılara bu konuda yeterli süre ve yetki verilerek inşaatın yasal hale getirilmesinin sağlanarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde kabul kararı verilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir.Mahkemece yazılan müzekkereye cevaben Belediye Başkanlığı'nın 02.11.2009 tarihli yazısında; dava konusu Zeytinburnu, Yeşiltepe Mahallesi, 2272 ada, 10 parsel sayılı yerde bulunan taşınmazın imar işlem dosyasında yapılan tetkikte yapı ruhsatının olmadığı, 01.04.2003 tarih ve 2003/269 karar nolu 3194 sayılı Yasa'nın 32. ve 42. maddelerinden encümen kararının bulunduğu, söz konusu parselin 1/1000 ölçekli 06.12.2007 tasdik tarihli imar uygulama planında konut alanında kaldığı, 4. NK'nın yıkılması, binanın inşaat istikametine uygunluğunun tespiti ve statik olarak deprem yönetmeliğine göre taşıyıcı sisteminin güçlendirilmesi doğrultusunda yapılacak raporlar da göz önüne alınarak ruhsata bağlanabileceği; 15.06.2012 tarihli yazısında ise, dava konusu 2272 ada 10 parselin imar durumunda herhangi bir değişiklik olmayıp 06.12.2007 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli imar uygulama planında da konut alanında kalmakta olduğu, H: 12,50 metre olup, inşaat nizamının bitişik nizam olduğu hususu bildirilmiş olup, bilirkişi kurulunca bozma öncesinde imar işlem dosyasında bulunan Belediye Başkanlığı'nın 09.11.2002 ve 14.12.2006 tarihli yazıları özetlenerek dava konusu taşınmazın hali hazır durumu itibariyle ruhsata bağlanmasının mümkün olmadığı görüşü bildirilmiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma ilamı gerekleri yerine getirilmemiştir. Belediye Başkanlığı'nın cevabi yazılarında bazı koşulların yerine getirilmesi halinde taşınmazın ruhsata bağlanabileceği bildirilmiş ise de, tamamen teknik hususlar içeren açıklamalarla yetinilmiş, bu hususta yapılması gereken işlemlerle ilgili herhangi bir açıklama yapılamadığı görülmüştür.Bu durumda, mahkemece ilgili Belediye Başkanlığı'na yazı yazılarak, binanın iskân almaya hazır hale getirilebilmesi için inşai ve mimari yönden yapılması gereken işlemler ile projeye aykırılıkların tadilat projesiyle giderilip giderilemeyeceği, giderilmesi mümkün ise iskân ruhsatı verilip verilemeyeceği, verilebilecek ise, ruhsata aykırılığın giderilmesi için yapılması gereken işlemler ile bunun giderim bedellerinin sorulması, keşif yapılarak ve bilirkişi kurulundan rapor alınarak bu hususların denetlenmesi, davalı yüklenici M.. D..'e binayı iskâna hazır hale getirmek üzere talep ederse uygun süre ve yetki verilerek sonucunun beklenmesi, projeye aykırılıkların giderildiğinin bildirilmesi halinde uzman bilirkişilerle mahallinde keşif yapılarak projeye aykırılıkların giderilip giderilmediğinin mahkemece denetlenmesi, eksikliklerin giderilip giderilmediğinin tespiti, sonucuna göre uyulmasına karar verilen Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Öte yandan, mahkemece asıl davada davacıların kal isteminin reddine ilişkin ilk hüküm, asıl davada davacılar vekilince temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olup, mahkemece binanın kal'ine ve kal masraflarının davalı M.. D..'den alınmasına karar verilmesi, temyiz edilmemekle davalı yüklenici M.. D.. lehine oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı M.. D.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davada verilen hükmün, davalı M.. D.. yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.