MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/03/2015NUMARASI : 2015/83-2015/86Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davacı ile davalı arasında kat karşığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeler kapsamında davalıya para ödemeleri yapıldığını, davalının altı ay içerisinde tapuda kendi adına tescil taahhüt ettiğini, sözleşmeler gereğince davalı tarafın üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, 2014 yılı Eylül ayından itibaren parayı geri vereceğini söylediğini, ancak davalının parayı ödemediği gibi gayrimenkulü üzerine de geçiremediğini, alacağın tahsili için Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü'nün 2015/997 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi için dava açılmadığını, sözleşme bedeli karşılığında müvekkilinin imzasını taşıyan 25.03.2015 vadeli 2.000.000 USD tutarında senedin davalı şirket yetkilisine teslim edildiğini, noterlikçe de teminat senedi olduğu hususuunn şerh düşüldüğünü, davacının alacağının muaccel hale gelmediğinden bu davayı açma hakkının doğmadığını savunarak, davanın aktif husumet yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri gereğince görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.Kararı davalı temyiz etmiştir.Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.Dava, tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri de alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin salt kişisel tüketim amacından söz edilemeyeceği, bu amacın tüketim ihtiyacını aştığı, Yasa'nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesini birlikte kapsayan karma bir sözleşmedir. Bu sözleşmede arsa sahibinin tek amacı kullanmak için konut ihtiyacını gidermek değildir. Başlıca amaçlarından birisi de arsasına değer katacak yapının inşaa edilmesidir. Bu durum, 6502 sayılı Yasada açıklanan tüketicinin amaçlarından farklıdır. İşbu sözleşmeye konu işin, üst düzey teknoloji gerektirmesi, kapsamı, karmaşıklığı dikkate alındığında yasa koyucunun salt kullanma ve tüketim amacıyla yapılan, basit nitelikteki, dar kapsamlı olağan tüketim işlemini konu alan eser sözleşmelerini, 6502 sayılı Yasa'nın 35/l maddesi kapsamına aldığı ve tüketici mahkemesince bakılmasını öngördüğünün kabulü icap eder. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile ilgili davaların kapsamı ve karmaşıklığı dikkate alınarak, basit yargılama usulüne tabi tutularak kısa ve basit bir şekilde sonuçlandırılmasının sakıncaları da dikkate alınmalıdır. Buna göre, işbu uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemini içermesi karşısında, davaya genel mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesinin bakması gerekirken, yanılgılı gerekçeyle Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iade edilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.