Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6230 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9550 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/05/2014NUMARASI : 2013/145-2014/245Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında temizlik alımına ilişkin hizmet sözleşmesi bulunduğunu, davacı kurumun sorumluluk sahasında bulunan Samsun 2. Trafo merkezinde 26.11.2008 tarihinde meydana gelen iş kazasında davalı şirketin işçisinin vefatı üzerine mirasçıları tarafından müvekkilerine karşı açılan maddi ve manevi tazminat davası neticesinde hükmedilen miktarın ödendiğini ileri sürerek, ödenen meblağın ödeme tarihlerinden hesaplanacak ticari faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; TEİAŞ'ın ödemiş olduğu toplam bedel yönünden değil, müteselsil sorumluluk hükümlerine göre davalının % 20'lik kusur oranına göre davalıya rücu edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 39.210,89 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde, mülga 6762 sayılı TTK'da olduğu gibi her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu düzenlenmiştir. Davacı kurumun 29.06.2001 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan anastatüsünün "Hukuki Bünye" başlıklı 3. maddesinde;"1-Bu Anastatü ile teşkil olunan Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (Teşekkül) tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir İktisadi Devlet Teşekkülü'dür.2- Teşekkül EPK, K.H.K. ve bu Anastatü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tâbidir.3- Teşekkül, Genel Muhasebe Kanunu ile Devlet İhale Kanunu hükümlerine ve Sayıştay’ın denetimine tabi değildir." düzenlemelerinin yer aldığı görülmektedir. Bu açıdan davacı kurum, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip, anonim şirket statüsünde bir iktisadi devlet teşekkülüdür. Taraflar arasında yapılan hizmet sözleşmesi, her iki tarafın ticari işletmesini de ilgilendirmektedir. Bu bilgiler ışığında, tarafların tacir olduğu, davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi uyarınca nispi ticari dava olduğu, TTK'nın 5/3. ve geçici 9. maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan, mahkemenin görevsizliği sebebiyle HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.2- Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.