MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi.Taraflar arasındaki sıra cetvelini şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Şikayetçi vekili, ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/3038 E. sayılı dosyasında hazırlanan 22.04.2014 tarihli sıra cetvelinin 28.04.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, sıra cetvelinde borçlu ...nin haczedilen toplam 397.319,93 TL istihkakının, ...İcra Müdürlüğü'nün 2013/3650 E. ve 2013/2216 E. sayılı dosyalarının ilamlı işçi alacağı oldukları ve rüçhanlı alacak olmaları nedeniyle öncelikle ödenmesine karar verildiğini, kalan alacaklılar arasında aynı gün haciz tatbik edenler ile amme alacağının hacze iştiraki hükümleri çerçevesinde garame listesi yapıldığını, diğer alacaklıların yatan paradan istihkakı olmadığına karar verildiğini, ancak kendileri tarafından ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/9348 E. sayılı dosyası ile, borçlular ...ve ... aleyhine 04.06.2013 tarihinde başlatılan ve kesinleşen takip neticesinde borçlu ... adresinde 27.06.2013 tarihinde fiili haciz işlemi gerçekleştirildiğini, aynı gün borçlu şirket mesul müdürü Dr. ... tarafından borçlu hastanenin ... nezdinde doğmuş alacaklarının haczi için kendilerine muvafakat verdiğini, borçlunun muvafakati gereği ...'ndeki istihkakının haczi doğrultusunda dosya alacağının bir kısmının tahsil edildiğini, kalan kısmı için tamamlama haciz müzekkeresi yazıldığını, ancak sıra cetveli tanzim eden İcra Müdürlüğü'nce bu hususun gözardı edildiğini, İİK'nın 100. maddesine göre bilgi temini sırasında kendilerinin garame listesinde ilk sırada yer alan alacaklıların haciz tarihinden evvel konmuş haczi olduğunu, sonraki işlemin yeni değil tamamlama haczi niteliğinde olduğu hususunda gerekli araştırma yapılmadan hüküm tesis edilmiş olmasının isabetsiz olduğunu, ayrıca özel hastane statüsünde olan borçlunun ... nezdinde doğmuş hak edişlerinin haczinin ancak ve sadece borçlunun muvafakatine bağlı olup, aksi halde konulan hacizlerin geçersiz kabul edilmesinin amir hükmünde olduğunu, ilgili İcra Müdürlüğü'nce yapılan sıra cetvelinde 2013/3040 E. sayılı dosyaya iki kez yer verildiğini, bu durumun sıra cetvelinin tatbikinde önemli sıkıntılara yol açabileceğini, borçlu hastanenin borçlu sıfatını haiz olduğu ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/16712 E. sayılı dosyasına ... gönderilen yazı içeriği ile sıra cetveline konu ilgililere ait listenin birbiriyle uyuşmadığını ileri sürerek, Karabük 2. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3038 E. sayılı dosyasından tanzim edilen 22.04.2014 tarihli sıra cetvelindeki garameten taksim sırasının iptali ile alacaklı oldukları ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/9348 E. sayılı dosyasının garame sırasında ilk sıraya alınmasını talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, 5510 sayılı Kanun'un 93/1. maddesine göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedileceği, söz konusu amir hüküm karşısında hazırlanan sıra cetvelinde borçlunun muvafakati ile konan hacizler olup olmadığı hususunda herhangi bir açıklamaya yer verilmemiş olsa da, muvafakat alınmadan haciz konulamayacağından bu açıdan sıra cetvelinde usul veya yasaya aykırı bir hüküm olmadığı, şikayetçinin haczinin diğer hacizlerden sonra olduğu anlaşılmakla İİK'nın 100, 140 ve 141. maddelerine aykırı bir durum olmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.1-Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.İİK'nın 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebileceği düzenlenmiş olup, bu madde hükmü ile sıra cetveline itiraz hakkı takip alacaklılara tanınmış ise de her alacaklı bu hakkı haiz değildir. YHGK'nın 05.03.2008 tarih ve 19-161 E., 213 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, sıra cetveline itiraz eden alacaklının icra takibinin ve buna bağlı olarak geçerli bir haciz işleminin bulunması gerekir. Sıra cetveline yönelik itirazda bulunma yetkisi, bu itiraz üzerine düzenlenecek yeni sıra cetveline girme hakkı bulunan alacaklılara tanınmıştır. Bir diğer ifade ile bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunmayan alacaklının, sıra cetvelinin iptalini istemekte de hukuki yararı yoktur. Sıra cetveli bedeli paylaşıma konu mal ya da para üzerinde, satış tarihi itibariyle haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak düzenlenir. Aksi halde satış bedelinden pay ayrılamayacağından, adı geçenlerin sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır.HMK'nın 115/1 maddesi, "Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar, dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler." hükmünü içermektedir. Hukuki yararın sadece şikayet tarihi itibariyle değil, yargılama devam ettiği sürece ve hükmün kesinleşmesine kadar devamı da gereklidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.12.2013 tarih, 4-2247 Esas, 1667 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, taraf teşkili yapılmadan, tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından, davanın usulden reddedilmesinde HMK'nın 30. maddesine göre de bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmiştir. Dairemizin 26.05.2015 tarih ve 2014/7272 E., 2015/3936 K. sayılı ilamında da, HMK'nın 30. ve 115/1. madde hükmü uyarınca, davanın her aşamasında, somut olayda henüz taraf teşkili yapılmadan da tensip aşamasında HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilebileceği belirtilmiştir.Dairemizin, 12.06.2015 tarihli geri çevirme kararı üzerine getirtilen, şikayetçinin alacaklı olduğu ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/9348 E. sayılı takip dosyasında, icra tutanağında 13.04.2015 tarihi itibariyle alacağın tahsil edilmiş olması sebebiyle alacaklının haciz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, şikayetçinin alacağının tamamen tahsil edilip edilmediği araştırılarak, tahsil edilmiş olduğunun belirlenmesi durumunda, şikayetçinin sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararının kalmadığı gerekçesiyle HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmamıştır.2-Şikayetçinin alacağının tahsil edilmiş olmadığının belirlenmesi durumunda ise;İİK'nın 142/1. maddesi hükmüne göre, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde sıra itibariyle önce olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmelidir. Öte yandan, ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa'nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6, 1982 Anayasası'nın 36. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 1086 sayılı HUMK'nın 73. maddesi, " Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez" hükmünü içermektedir. 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirme yapmasını da içerdiği belirtilmiştir. İİK'nın 18/3. maddesinde, " Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir." hükmüne yer verilmiştir. Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı hakimin takdirine bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkı mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre değerlendirilmesi gereken bir takdir hakkıdır. Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılması kanunun amacına uygun düşer. Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılması yasal bir gerekliliktir. Şikayet sonunda hakları haleldar olabilecek alacaklıların savunma haklarını kullanabilmeleri adalet dengesinin sağlanabilmesi bakımından takdir hakkı, duruşma açılması yönünde kullanılmalıdır.Somut olayda, şikayetçi vekilince, şikayet olunan ...'a husumet yöneltilerek şikayette bulunulmuş ise de, şikayet dilekçesinde sıra cetvelinde borçlunun muvafakati ile konulan hacizler olup olmadığının araştırılmadığı, alacaklı Bekir Yıldız'a ait 2013/3040 E. sayılı dosyaya iki kez yer verildiği, ... tarafından gönderilen yazı ile sıra cetveline konu alacaklıların uyuşmadığı ileri sürülerek garameten paylaşıma katılan diğer alacaklılar yönünden de şikayette bulunulmuştur. Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılar da yargılamaya dahil edilmeli, onlar hakkında da hüküm kurulmalıdır. Şikayette hasım gösterilmemesi ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesi talebin reddini gerektirmez. Bu durumda mahkemece şikayetçiye sıra cetvelinde sadece kendisine pay ayrılan diğer alacaklılara husumet tevcihi yönünde HMK'nın 119/2. maddesi uyarınca kesin süre verilip bu alacaklıların da davaya dahil edilmesi, duruşma açılması, şikayet dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması, varsa savunma ve delilleri değerlendirilerek uyuşmazlığın incelenmesi gerekirken, taraf teşkili yapılmadan dosya üzerinden hüküm kurulması da doğru olmamıştır.Öte yandan, 05.05.2014 olan şikayet tarihinin gerekçeli karar başlığında 08.05.2014 olarak yazılmış olması da hatalı olmuştur.3-Bozma nedenine göre, şikayetçi vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle re'sen (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile şikayetçi yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle şikayetçi vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.