MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/01/2014NUMARASI : 2013/554-2014/58Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayete ilişkin asıl; sıra cetveline itiraza ilişkin karşı davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl dosyada şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl dosyada şikayet olunan-karşı davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Asıl dosyada şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satışı sonucu elde edilen paranın paylaştırılması için sıra cetvelinin düzenlendiğini, müvekkilinin haczinin, şikayet olunanın ihtiyati haczinin kesinleşmesinden evvel konulduğunu, buna rağmen müvekkilinin alt sırada yer aldığını, sıra cetvelinin usulüne uygun düzenlenmediğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir.Asıl dosyada şikayet olunan vekili, şikayetin reddine karar verilmesini istemiş, karşı davada davalının alacağının muvazaalı olduğunu, borçlu şirketin eski ortağı olduğunu ileri sürerek, şikayetçi alacağının muvazaalı olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ihtiyati haciz bulunması halinde, hacizlerin kesinleşme tarihlerinin esas alınması gerektiği, şikayetçi haczinin daha önce kesinleştiği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.Kararı, asıl dosyada şikayet olunan-karşı davada davacı vekili temyiz etmiştir.1-Asıl dosyada şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yönünden; Sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem esas ve miktarına, hem de sıraya yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede ( İİK’nın mad.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın mad. 142/son) ileri sürülmelidir. Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesi gerekir. Hem sıraya hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itiraz İcra Mahkemesine yapılmış ise, ayırma kararı verilmeden, şikayet ve itiraz HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddesi hükümleri uyarınca görev yönünden usulden reddedilmelidir. Somut olayda ise, şikayet asıl dosyaya, şikayetçinin alacağına itiraz karşı davaya konu olup, şikayetçi asıl dosyada, şikayet olunanın alacağının esasına bir itirazda bulunmamış, sadece sırasına şikayette bulunmuştur. Bu durumda, asıl dosya konusu şikayetin karşı davadan bağımsız olarak sonuçlandırılması doğru olmuştur. Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl dosyada şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Karşı dava, muvazaa nedeniyle sıra cetveline itiraza ilişkindir.6100 sayılı HMK'nın 297/2 maddesi, " Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü içermektedir.Mahkemece, önce asıl davanın konusu olan sıraya ilişkin şikayetin karara bağlanması, şikayetin reddi gerektiği ve bu karar kesinleştiği takdirde, şikayetçiye sıra cetvelinde pay ayrılmadığından, karşı davanın HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddesi hükümleri uyarınca, hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine; şikayetin kabulü gerektiği ve bu karar kesinleştiği takdirde, yeni sıra cetvelinde şikayetçiye pay ayrılması gerekeceğinden, bundan sonra karşı davanın konusu olan muvazaa iddiası nedeniyle alacağın gerçek olup olmadığına ilişkin incelemeye sıra geleceğinden, karşı davanın akibeti, asıl dosyanın konusu şikayete ilişkin verilecek kararın kesinleşmesine ve bu karara uygun yeni sıra cetveli yapılmasına bağlıdır. Mahkemece, sıraya ilişkin şikayetin ve esasa ilişkin itirazın ayrı ayrı sonuçlandırılması gerektiği, karşı davanın, genel mahkemenin görevine girdiği ve HMK'nın 114/1-c madde hükmü uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca davanın (yeni esasa kaydından sonra yeni esas üzerinden) usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçede belirtilerek, hüküm fıkrasında ayırma kararı verilmesi gerekirken, bağımsız nitelikteki karşı davanın gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi HMK'nın 297/1-b maddesi hükmüne, karşı dava hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar tesis edilmemesi, yukarıda açıklanan 297/2 maddesi hükmüne aykırı olmuştur.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl dosyada şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, asıl dava yönünden alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karşı dava yönünden peşin harç yatırılmadığından iade hususunda karar verilmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.