Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 608 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10558 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı asil, dava dilekçesinde kendisinin davalı kooperatif üyesi olup, kooperatife toplam 126.326,00 TL ödediğini ve çekilen kur'a sonucu D blok 5 nolu bağımsız bölümün teslim edildiğini, maddi sıkıntıya düştüğü için kendisine tahsis edilen bağımsız bölümü kooperatifteki hak ve sorumlulukları ile 19.06.2009 tarihli yazılı anlaşmayla dava dışı şahsa satıp kooperatifle hukuki ilişkisini kestiğini ve anlaşma örneğini davalı kooperatife teslim ettiğini, ancak üyeliğin halen devam ettiğini haricen öğrenmesi üzerine davalı kooperatife 20.07.2010 tarihli dilekçe verdiğini, çıkarılma işleminin yapılmasını talep ettiğini ve 29.07.2010 tarihli noter ihtarnamesi keşide ettiğini, bundan da sonuç alınmaması üzerine 04.10.2010 tarihli yeni bir ihtarname çektiğini, davalı kooperatif tarafından açılan bir başka davada alınan bilirkişi raporundan kooperatiften 20.09.2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile ihraç edildiğini öğrendiğini, bu karara karşı dava açmadığı için ihraç kararının kesinleştiğini, buna rağmen davalı kooperatifin kendisinden 26.462,00 TL aidat ve gecikme cezası talep ettiğini, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu ileri sürerek, davalı kooperatif üyeliğinden 01.09.2010 tarihi itibari ile çıktığının ve davalı kooperatife 24.462,00 TL borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, duruşma sırasında davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının davalı kooperatif üyeliği yoluyla edindiği taşınmazı dava dışı şahsa satarak devrettiği, ancak hisse devri ile ilgili herhangi bir işlemin olmadığı, davacının taşınmazı 25.06.2009 tarihinde tapuda devrettiği ve davacı ile dava dışı şahıs arasında yazılı bir sözleşme yapılmadığı, bu sözleşmenin taraflarını bağlayacağını, kooperatife yönelik bir başvurunun bulunmadığı, davacının taşınmazını sattığı dava dışı şahsın kooperatif üyesi olmadığı, davacının tek yanlı beyanı ile üye olmasının mümkün bulunmadığı, yönetim kurulunun üyelik hususunda karar vermesi gerektiği, bağımsız bölüm satışı ile birlikte kooperatif üyeliğinin usulüne uygun şekilde devrinin gerekli olduğu, somut olayda davacının üyeliğini hukuken devretmediği ve üyelik sıfatının devam ettiği, bu nedenle aidat sorumluluğunun da sürdüğü gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Davacı tarafından çekilen .... Noterliği'nin 09.07.2010 gün ve 14179 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı üyelik kaydının silinmesini ve üyeliğine son verilmesini talep etmiş, işbu ihtarname davalı kooperatife 01.09.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 13. maddesi ile davalı kooperatif anasözleşmesinin 13. maddesi uyarınca davacı ihtarın tebliğ tarihi itibari ile davalı kooperatifin ortaklığından çıkmış olup, bunun için kooperatifin yönetim kurulunun kabulüne gerek yoktur.Bu durumda, mahkemece davacı üyeliğinin sona erdiği 01.09.2010 tarihi itibari ile davalı kooperatife borçlu olup olmadığı hususunun tespit edilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.