MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili kooperatif ile davalının yetkilisi olduğu .... arasında akdolunan 13.08.1998 tarihli ön prokol şeklinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 9 numaralı Blok 1 numaralı bağımsız bölümünün yüklenici davacı adına tahsisi ve tescili gerektiği halde bu bölümün davalı adına tescilinin hatalı olduğunu ileri sürerek, 1 numaralı bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, 13.08.1998 tarihli ön protokole göre 9. Blok 1 numaralı bağımsız bölümün arsa sahibine özgülendiğini ve bu nedenle arsa sahibi Faruk Kavas adına tescil edildikten sonra müvekkiline satıldığını, dava konusu bağımsız bölümde davacının bir hakkı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, dosya kapsamına ve toplanan kanıtlara göre; davacının dayandığı 13.08.1998 tarihli ön protokole göre taşınmaz üzerine inşaa edilecek konutlardan 53 adedinin davacı yüklenici kooperatife, kalan 47 adedinin ise arsa sahibi olarak ....'ye ait olacağı, sözleşmenin resmi biçimde akdedilmediği, ancak tarafların anılan sözleşme gereğince edimlerini ifa ettiklerinden şekle aykırılıktan dolayı geçersiz sayılamayacağı, protokolün 6. maddesi gereğince arsa üzerine onar daireli on blok olmak üzere toplam 100 daire inşa edileceği, arsa sahibi ....'ye 47, yüklenici kooperatife 53 daire verileceği, her iki tarafın da kendisine isabet edecek dairelerden birer daireyi kapıcı dairesi olarak tahsis edecekleri, ancak projede her iki kapıcı dairesinin de 9. Blok zemin katta oluşturulduğu, kapıcı daireleri bağımsız bölüm numarası almadığından tapu siciline tescil edilmediğinden bu bloktaki dairelerin zemin kattan değil ilk kattan başlamak üzere numaralandırılmak suretiyle, toplam 8 dairenin tapu siciline kaydedildiği, protokole göre 9. Blok 1 numaralı daire her ne kadar arsa sahibi.... Şti'ne isabet etmekte ise de; zemin katta bulunan 1 numaralı dairenin de kapıcı dairesi olarak tahsis edildiği, bu blokta bulunan 1. kattaki 1 numaralı dairenin bu blokta bulunan ve davacı adına tescil edilen 7 daire gibi davacı yüklenici kooperatife ait olacağı ve davacı-yüklenici kooperatifin sözleşme gereğince edimini ifa etttiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine dair görüş bildiren bilirkişi raporuna itibar edilmemiş ve toplanan kanıtlara göre, taraflar arasında adi yazılı olarak düzenlenen 13.08.1998 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şekil şartına uygun düzenlenmemekle birlikte inşaatın seviyesi, tapu devirleri dikkate alındığında geçersizliğin ileri sürülemeyeceği, bu sözleşmenin 6. maddesi (b) bendi uyarınca yüklenici kooperatifin 53, adet arsa sahibi şirketin ise 47 adet daire alacağı, zemin kattan çıkan 2 adet kapıcı dairesinin 100 daire içerisinde olup yüklenici şirket ve arsa sahibinin kendine düşen dairelerden birer adedini kapıcı dairesi olarak tahsis edeceği sonucuna varılmıştır. .../...S.2.Davacı vekili, 20.05.2011 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, taraflar arasındaki sözleşmenin ifa edildiğini, bu durumda geçersizliğinden söz edilemiyeceğini iddia ederek, müvekkili kooperatifin 52 adet dairenin tapusunu aldığını belirtmiştir.Bu durumda, mahkemece davacı yüklenicinin kapıcı dairesi dışında 52 adet dairenin tapusunu aldığı şeklinde kabul olgusu üzerinde durularak, bu dairelerin hangi bloklardan verildiği araştırılıp, taraflar arasındaki 13.08.1998 tarihli sözleşmenin 6 numaralı maddesindeki kapıcı daireleri ile ilgili düzenleme de değerlendirilip, gerektiğinde bu hususlarda yeni bir bilirkişi kurulundan denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu yönden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.